Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.

2.3K 204 98
                                    

Im... Hepiniz zaten bu anı bekliyordunuz degil mi? Bir farklılık yaparak, final verecek, bu sırrı jimin, ve namjoon ile beraber mezara kadar götürecektim aslında. Düşüncelerim tamamen bu yöndeydi, Ama tatlı bir cadı -ki kendisi asla turuncu, ve Bebek gibi gözüken bir unnie de degil- fikrimi degiştirdi.

Herkese... İyi okumalar.

*

*

*

"Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa."

Min YoonGi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Min YoonGi

dağılmışlık. her şey karmakarışık  olaylar silsilesinin devamı gibi geliyordu gözüme. karşımda ki adını dahi bilmediğim kadın bir şeyler anlatıyor, ne zaman geldiğini bile kestiremediğim Seokjin destek olabilmek adına hafifçe tek diz kapağımı okşuyor, Namjoon sa ortalıkta gözükmüyordu. 

"seni anlıyorum yoongi." 

beni anlıyor muydu cidden de? midemden yükselen o tatsız sıvıyı kendi damağında da hissedebiliyor, Seokjin in elini ittirmemek adına kendimle girdiğim mücadeleyi fark edebiliyor muydu? aldığım nefeslerin dahi canımı yaktığı o dakikalarda, boğazıma tıkanan bir kaç cümle, acımı hafifletebileceğini düşündüğüm çığlıklarım vardı dudaklarımın arasında. yapamadım. Sertçe, canımı yakacağını bile bile yutkunmayı tercih ettim. teker teker öldürmüştüm hepsini keskin dilimin ucunda.

"bu kadar yeter." uzun bir aranın ardından, ilk kez duymuştum belki de eşimin bitkin ses tonunu. damarlarımda hızla ilerleyen endişe duygusu, ve acizlik o kadar belirgindi ki, tamamen bilinçsizce kalktım oturduğum rahatsız edici koltuktan. Jimin ne zamandır buradaydı? bilmiyordum. "d-duydun mu her şeyi?" demiştim aceleyle yanımda ki bedenin, yere uzattığı ayağına takılmayı dahi umursamadan ileriye dogru birkaç adım atarken. tökezlemiştim. Düşmemiştim ama, düşmemiş olmama rağmen büyük yenilmiştim. ilk kez bağıra bağıra ağlamak değilde, umutsuzca pencerem den görebildiğim kadarıyla sarı yıldızları seyretmek gelmişti içimden.  

"yoongi..." canı yanıyordu. ona büyük bir acizlikle gelmeye çalışan bedenim, deli gibi canını yakıyordu. "d-duydun mu bu kadının anlattıklarını?" demiştim beceriksizce yanı başımda ki duvardan güç almaya kalkışırken. ona dokunmak istedim. yemin ederim ki ellerini tutmak, bilinçsiz olsam dahi bir başkasıyla yatmayacağımı en derinden hissettirebilmek. "duymadığını söyle..." yalvarırcasına çıkan ses tonum, daha çok bulandırmıştı hicbir şey yememiş olmama ragmen, bir hayli karışık duran midemi. karnım öylesine büyük bir şiddetle kasılıyordu ki, bedenime hükmettiğini hissettim. öne doğru eğildim güçsüzce. soğuk duvardan destek alan titrek parmaklarım karnıma doğru yerleşmiş, acıyla yüzümü buruşturmama sebep olmuştu. 

Marriage Contract ▪️YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin