📣 Okumaya başlamadan önce size bir şey söylemek istiyorum.
Arkadaşlar yeni bölüme hızla kavuşmak istediğinizin farkındayım. Fakat bu öyle ha diyince yazabileceğim bir şey değil.
Bazı bölümleri hemen yazabiliyorum. Bazı bölümlerin yazım aşaması fazlasıyla sancılı geçiyor.Bu süreçte çalışmak zorunda olduğum derslerim ve birçok sorumluluğum da var.
Durum böyleyken bölümleri yayınlama da aksaklıklar yaşanabiliyor.
Bu konuda anlayışınıza sığınıyorum.
İyi okumalar.💫
Tırnaklarımı yanlarında oluşmuş deri kalıntılarını bilinçsiz bir refleksle dişlerimle koparırken bir yandan da dizlerimin titremesini dizginlemeye çalışıyordum. Bu da yetmezmiş gibi tam karşımda oturan Kaya müthiş bir dikkatle beni izliyor , Rüya ise perdenin ardından dışarıda olanları anlandırmak istercesine konuşuyordu.
"Murat abi çok öfkeli."
Benim kadar olamaz.
"Oha ! Gökalp abiyi itti. Erkan Amca engel bile olmadı."
Ne demek Gökalp'i itti ? Oturduğum yerden fırladım. Rüya'nın sokulduğu pencere dibine gittim. Sokak lambasının ışığıyla aydınlanan suretleri bakış açıma kattım. Murat fazlasıyla öfkeliydi. Gözleriyle aduket atıyordu resmen. Erkan Bey de ondan halliceydi. Hadi Murat neyse de Erkan Beyin bu sahiplenici tavrı da neyin nesiydi ? Hem onu ne ilgilendirirdi canım !
"Ne oluyor bunlara ya ?"
Ben de bilmiyorum. Gökalp , içeriye girmemi net bir dille söylemeseydi yapacağımı biliyordum ama. Dişlerimi sıkıp burnumdan derin bir nefes aldım. Bu sırada Rüya omuzunun üstünden Kaya'ya baktı. O benden daha tedirgindi. Murat'a bir şey olur diye ödü patlıyordu.
"Abi müdahale etmeye mi gitsen ?"
"Gökalp abi , içeride beklememi söyledi. Lafını çiğnemek olmaz. "
Of Gökalp , ne çok şey söylüyorsun. Boşboğazın tekisin. Bakışlarım Gökalp'i buldu. Gayet sakindi. Saçma bir sakinlik . Gerçi arabadan çıktığında yakasını kavrayan Murat'a ve öfkeli gözlerle yüzünü süzen Erkan Beye aldırmadan , "Eve git.Ben hallederim." demesinden durumun vahametten çok saçma bir yöne kaydığını anlamalıydım.
"Devrim, anlatmayacak mısın ?"
Rüya'nın meraklı sorusuna aldırmadan perdenin ardından sükunetle konuşan Gökalp'e baktım. Daha doğrusu sırtına. Kendini dizginlemeyi nasıl başarıyordu? Akıl alır gibi değil. Ben olsam şimdiye kadar 'Size ne lan! Size ne!' diye ortalığı velveleye vermiştim. Tamam pek de akılcı bir yöntem değildi. Fakat bendeniz yirmi ikiyi yarılamış , yirmi üçe doğru koşan genç bir kadındım. Kimsenin akıl vermesine , tavsiyede bulunmasına ya da üzerimde mahalle baskısı oluşturmasına izin vermeyecek kadar da aklım başımdaydı. Fakat Gökalp öyle değildi işte. Sorumluluk hissiyle bedenini doldurup taşırıyor, mahallenin insanlarına müthiş bir minnet besliyordu.
"Ne oluyor bunlara ya ?"
Dışarıdakilerin harareti bana da bulanırken sessizlik yeminimi bozup Rüya'nın merakını gidermek için , "Gökalp'i yanağından öperken yakalayınca Murat'ın abilik damarı kabardı. Erkan Bey'e ne oluyor onu tam olarak ben de çözemedim." dedim. Rüya , bozguna uğradı. Kafasını refleks olarak bana doğru çevirdi. Ağzından koca bir şaşkınlık nidası yankılandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖĞÜN KALP ATIŞLARI
Teen Fictionİstanbul'da garsonluk yaparak, kendine özgü dünyada yaşayan bir kızdır Devrim. Annesinin beklenmedik ölümü, babasının soğuk tavırları ve yaşadığı travmalar sonucu, sevimli ve boş şeylerle uğraşarak kendisine eğlence yaratmaya çalışsa da aslında haya...