27| İHBAR

7.2K 664 221
                                    

Dostlarım, kardeşlerim !

Yeni bir bölümle karşınızdayım. Hadi doluşuuuun 🤗

Ha bu arada diğer bölüme +550 yorum sınırı koydum ve dolmadan iki bölüm daha attım. Fakat bu demek değildir ki unuttum. Hayır efendim unutmadım ! Sadece canım yazmak istedi. Ee hal böyle olunca bir esneme payı söz konusu oldu. Her neyse.

Bol bol yorum atın. Bu kardeşinizin yorum okumaya , yorumlarınızla kafamı dağıtmaya ihtiyacım var.

Eee yıldıza dokunmayı da unutmayın :)

Yazan ,

minnoş ve tatlı yazarınız

😔

Ağustos, 1984

" Çok etkilendiğim bir hikayeyi anlatayım mı sana ?"

Ağaç kovuğuna yasladığım sırtımı hafif kımıldatıp kafamı sağ tarafımda yer alan Sinan'a çevirdim.

"Yok kalsın."

Bakışlarını gökyüzünden çekip yüzüme sabitledi ve hayretle, "Ne demek kalsın ?" dedi. Omuz silktim umursamıyormuşçasına.

"Etkilendiysen niye bana anlatıyorsun ?"

"Niye mi ? Tabi ki seni etkilemek için !"

"Gerek yok."

"Var."

"Beni etkileyemezsin, Sinan."

Kafasını hafif yaklaştırdı ve " O kadar emin olma !" dedi. Bakışlar hafif kısık, dudaklar kıvrık... Hergeleye bak ! Nasıl da kendinden emin konuşuyor. Sağ elimin işaret parmağını ve orta parmağını büküp Sinan'ın burnunu araya sıkıştırdım ve sıkmaya başladım. Aptal kıpkırmızı oldu. "Bırak ! Bırak!" diye haykırmaya başladı. Bırakmadım tabi. Sıktıkça sıktım. Sinan da baktı kurtuluş yok kaşı atağa geçti. Tıpkı benim ki gibi parmaklarının arasına burnumu sıkıştırdı ve çekmeye başladı.

"Aa! Ne yapıyorsun be ?! Bırak burnumu !"

"Asıl sen bırak !"

"Önce sen !"

"Hayır sen!"

"Aynı anda !"

"Aynı anda!"

"1"

"2"

"3"

İkimizde burunlarımızı özgürlüğüne kavuşturan hamleyi aynı anda gerçekleştirdik. Ardından bir süre ellerimiz burunlarımızda birbirimize öfkeyle baktık. Derken bakışlarımız yumuşadı. Ellerimiz burunlarımızdan çekildi. Palyaço gibiydik. Hani şu kırmızı topu burunlarına takanlardan hem de. Ay bu bir komiğimize gitti ki sormayın. Aldı bizi bir gülme. Ben parmağımla Sinan'ın yüzünü işaretleyip ," Tipe bak!" dedim. O da benimkini işaretleyip , "Asıl sen kendine bak!" diye karşılık verdi. Derken durulduk. Bakışlarımız yeniden büyük bir zevkle seyrettiğimiz gökyüzüne çevrildi.

GÖĞÜN KALP ATIŞLARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin