BEKLENMEDİK TUTKU

12. Bölüm:

Sera'dan:

Bahçeye çıktım ve o ne aman tanrım bu gözler neler gördü?
Vay be arya az değilsin bana derhal bi açıklama yapmak zorundasın.

Sera: evet?
Arya: ne?
Sera: öff yürü içeri..

mutfağa gittik ve kızlar arya ya nerde olduğunu sordu.

Arya: ne? Niye öyle bakıyorsunuz?
Esra: iyi misin arya?
Azra: arya nerdeydin heryeri aradık.
Sera: durun ben size söyleyim..
Bahçeye bi çıktım bunun yanında bi çocuk buraya doğru geliyorlar.. sonra bu ikisi gülerek vedalaştı ay ben şokk kalpten gidicem.
Hayır yani bu olaylar ne ara gelişti ne ara sevgili yaptın ve neden bizim haberimiz yok aklım almıyor.
Arya: off bakın şimdi herşeyi en baştan anlatıyorum.
Sabah biraz erken uyandım ve Yürüyüş yapmak istedim. Öncelikle şunu söyleyim sevgilim falan değil. Neyse ben kapıya çıktığımda o çocuk da benim yanıma geldi ve buranın yabancısı olduğunu ve buralarda bi market var mı diye sordu. E bende ilk defa geliyordum buraya ve ona dedim ki bana katıl yürüyüş yapalım ve marketi de buluruz dedim heyecanla kabul etti öyle oldu yani aramızda hiçbir şey yok.
Sera: kızım bu çocuğu kaçırma. Yani öyle ikinizi gördüğüm kadarıyla aşırı yakışıyordunuz ah iki Kıvırcık çok tatlıııığğ
Azra: hmm bilemedim çocuğu görmem lazım. Hemen ona güvenmezsin arya sonra hepsi babam gibi çıkar ıhh.
Esra: o zamann şöyle yapalım. Yan evdekileri buraya tanışmak için çağıralım ha ne dersiniz belki çok iyi arkadaş oluruz belki kimileri sevgili olurr bilemeyiz yani bence süper fikir evet evet çağırmalıyız hatta ben kahvaltıdan sonra onlara gidip buraya davet edicem.
Sera: OLMAZ. Hayır asla olmaz lütfen Hayır bunu yapmayalım.
Azra: sera neyin var iki gündür bir tuhafsın hele de yan komşulardan bahsettiğimizde..
Yoksaaa yoksa sende mi arya gibi haaa
Sera: Hayır yok öyle bişey neyse benim iştahım kapandı size afiyet olsun.
Esra: neyi var bu kızın?
Arya: bilemiyorum ama ben iyice endişelenmeye başladım.

Sinirlenip odama çıktım ve dün geceki olayı düşündüğümde sinirim iyice tepeme çıkıyordu. Bide onları buraya çağıracaklarmış.. böyle bir şeyi asla kabul edemem ben o çocukla tekrar yüz yüze gelemem ondan hem korkuyorum hemde nefret ediyorum pislik.
Of iyice bunaldım çok terledim ama balkonu da açmaya korkuyorum ya yine gelirse..
Ama aşırı bunalmıştım da Of o balkonu açmak zorundaydım ve perdenin ucundan yavaşça baktım kimseler yoktu kapıyı da ses çıkarmadan yavaşça açtım. Aslında o an durup bi düşündüm ve ben kimseden korkmazdım bu çocuk kim oluyordu da beni korkutmayı başarıyordu? 
Hah senden korkmuyorum sadece nefret ediyorum ve burası özel bir yer burası bizim evimiz kimse kafasına göre girip çıkamaz ve bu olay bir daha olursa polis çağıracağım evet evet bir polis çağıracağım.
Savaş: bir daha olmaz bebeğim.
Ve seni korkuttuysam da Özür dilerim
Sera: aahhhh sen nerden çıktın ödüm patlıyordu off
Savaş: o kadar sesli düşünüyordun ki bende merak edip seni dinledim
Sera: sen bi sapıksın rahat bırak beni.
Dedim ve o hırsla içeri girdim. Biraz rahatlamak istiyordum ve duşa girmek istedim. Banyoya girdim hızlıca bir duş aldım ve çok sevdiğim pembiş yumuşacık bornozumu giyip kendimi o şekilde yatağa attım. Bu bana huzur veriyordu ahh çok güzeldi. Uyku bastırıyordu. Hiçbir şey düşünecek durumda değildim ve kendimi uykuya verdim.

Savaş'tan:

Onu yine sinirlendirmiştim ama napayım elimde değildi. Ayrıca sinirliyken çok tatlı oluyor yanakları al al kızarıyordu tabi utandığında daha çok kızarıyordu. Sinirle içeri girdiğinden beri onu düşünüp duruyorum çok merak ediyorum onu. Balkonun kapısı açıktı ama perdeler çekikti. Off içeriyi göremiyorum kafayı yemek üzereydim. Tekrar odasına girme fikri çık aklımdan. Yine yaparsam bu defa onu göz göre göre kaybetmiş olurum. Of ama kendime söz geçiremiyorum.
Tekrardan yavaşça onun Balkonuna geçtim buralar biraz daha dışta kaldığı için tenhaydı ve gören kimse olmamıştı.
Kendimi iyice hazırladıktan sonra perdeyi yavaşça sıyırdım ve onu yatakta bornozla uyurken gördüm. İstemsizce ayaklarım beni onun yanına götürdü ve 2 3 dakika onu öylece izledim. Baştan sona süzdüm ve o tek kelimeyle kusursuzdu. Çok güzeldi. Harikaydı..
Bu yaptığım çok tehlikeliydi ama yavaşça ona yanaşıp yanağına bir öpücük kondurdum ama o kıpırdanmaya başladı ve bir kaç kelime sayıp tekrar durdu. Onun bu hali beni güldürmüştü. Çok tatlıydı ve ben onu istiyordum. Bugün olmazsa yarın bebeğim. Sen benimsin. Dedim ve tekrar geri döndüm. Bizimkilerin yanına gittim.
Ateş: oğlum nerdesin sen Meriç  kahvaltıyı hazırlamış yaptık biz. Seslesem uyanmayacaktın bende enerjimi sende harcamak istemedim daha farklı planlarım var Ahaha
Savaş: piç
Berat: geç yap kahvaltını hadi. Zaten uğraşacak bişey de yok yap gel düşünelim.
Ateş: yandaki kızları keselim. Bence güzel fikir.

Berat'tan:

Ateşe boş bakışımı attıktan sonra kapı çaldı ve hepimiz birbirimize bakıp kim bu diye sorduk. Neyse kapıyı açmadan öğrenemicez. Ateşle birlikte gidip kapıyı açtık ve kapıda bir kız vardı.
Esra: şey merhaba iyi günler.
B-ben yan tarafta duruyorum da bi-biz sizinle tanışmak istedik. Sanırım arya ve Meriç tanışmış madem öyle biz de tanışalım istedik. Saat 5 gibi bize gelirseniz çok seviniriz.
Iyi günleeerrr..

Deyip gitmişti. Ve biz tek kelime edemeden gitmişti..
Benim neden onun peşinden ağzım açık kalmıştı ki. Çok tatlı bir kızdı..
Ateşe döndüğümde bana piç piç bakıp sırıtıyodu ensesine bi tane geçirdim ve içeri soktum.
Berat: Meriç nerelerde ya?
Ateş: vayy piç:D
Savaş: noldu ya?
Berat: geç otur şöyle Meriç de gelsin bi konuşalım.
Savaş: meriiiçççç gel buraya
Meriç: geliyoruuuummm
Berat: gel bakalım Meriç bey otur şöyle.
Meriç: noldu abi
Berat: sen yan taraftan birisiyle ni tanıştın?
Savaş: ne? Kimle tanıştın? Ne zaman? -Bi an benimki olabileceği hissine kapıldım.-
Meriç: ekmek almaya çıktığımda Kıvırcık bi kızla tanıştım..

Bütün olayı anlattı bize.

Ateş: bizden hızlı çıktın be oğlum
Savaş: ee Berat sen ne diyecektin?
Berat: az önce..
Ateş: az önce tan taraftaki evden bi kız geldi ve bi-
Savaş: ney hangi kız kim?
-yine benimki sanmıştım off bu kız bende takıntı haline geldi-
Ateş: kanka bi sakin ol adını bilmiyoruz ama uzun düz saçlı bi kızdı
Savaş: He tamam.
Ateş: seninki değildi merak etme:D
Akşam 5 te bizi evlerine davet etti.
Savaş: Oha yuh çüş cidden mi?
Ateş: evet ve Meriç sayesinde. Mükemmel.
Savaş: Meriç gel bi sarılıyım kardeşim Harikasın.

Daha saat 5 e çok vardı biz de biz de okey oynamaya karar verdik.