20. Bölüm:

271 5 8
                                    

Sera'dan:

Mutfaktan gelen sese gittiğimizde kimse yoktu ama bunların kendi kendine düşme ihtimali de yoktu..
Cama baktığımda kapalıydı rüzgar esecek hali de yoktu.
E o zaman nasıl düştü bunlar?
Kızlarla endişeli gözlerle birbirimize bakıp duruyorduk sadece.
Daha sonra tezgahın altından gelen 'tak' sesiyle yerimizde dona kaldık.
Esra: a-ama ben demiştim size biri var o-orda..
Azra: tırsmaya başladım şuan.
Sera: şşş

Kaş göz işareti yaparak benimle gelmelerini söyledim ve mutfağın kapısının dışına çıktık.

Fısıldaşarak konuşuyorduk.
Sera: biraz burda bekleyelim elbet çıkacak artık ordaki şey neyse.
Esra: ya katilse?
Azra: kızım saçmalama kedi falan girmiştir belki..

On dakika gibi bir süre bekledik.

Ateş'ten:

Of hassiktir ya şimdi de tezgaha kafamı vurdum. Savaş ağzıma sıçacak gibi bakıyor şuan bana..
Kızlar duydu sesimizi ama korkup gittiler sanırım on dakikadır ses gelmiyor..
Çok sessiz bir şekilde;
-savaş ben bi kontrol edeyim.
Savaş ta tamam anlamında kafasını salladı.

Tam kafamı çıkardım ve etrafa bakıyordum ki azrayla göz göze geldik.

Azra: aaaaaaaa!!

Öyle bir bağırmıştı ki ben bile korktum ve bağırır bağırmaz da bayılmıştı zaten.

Savaş'tan:

Koduğumun ateşi herşeyi mahvetti..

Bağırma sesini duyar duymaz bende çıktım ve kızlar Azra nın başındaydı. Daha sonra sera ayağa kalktı ve üzerime geldi.
Sera: gerçekten diyecek bir kelime bulamıyorum senin burda ne işin var? Hala akıllanmadın sanırım.
Savaş: bebeğim ehe
Sera: uğraşmaya değmezsiniz defol git şimdi bu evden ve bir daha da sakın buraya girmeyi aklından bile geçirme.
Savaş: bana sesini yükseltme sera!
Sera: sen kim olduğunu sanıyorsun ha? Evimize kafana göre girmek ne demek sen kendini ne zannediyorsun?
Dua et sadece bağırıyorum.
Savaş: yakında altımda da bağıracaksın sera..
Sera: defolup gidin.
Ama bu sefer kapıyı kullan.

Ateşe hadi işareti yaptım ve kapıya doğru gittik. Tam açtığımızda Meriç ve arya kapıdaydı.
Meriç: oo hayırdır siz burda?
Savaş: asıl sen hayırdır?
Arya: gidiyor muydunuz?
Ateş: evet.
Arya: içeri geçin size diyeceklerimiz var:)
Savaş: ah tabiki neden olmasın.
Dedim ve sera ya dönüp güldüm.
Şuan bana bakarak kuduruyordu.

Sera'dan:

Ne?  Ne demek içeri geçin?
Bunların hepsi kafayı yemiş.
-ben odama gidiyorum.
Arya: Hayır sera bekle. Kızlar sizde içeri geçin lütfen.

Arya nın bu dediğini takmayıp odama doğru çıktım.

Savaş: ben getiririm.

Odama girdim ve tam kapıyı kapatacakken birisi tuttu ve geri açtı.
Bu kişi savaştı.
Korkmaya başladım ve geri geri gitmeye başladım. O da üzerime gelmeye başladı..
-s-savaş?
+ bebeğimm
-git burdan lütfen.
+ ama bebeğim daha yeni başladık..

Kaskatı kesilmiştim hiçbir şey yapamıyordum. Sadece geri geri gidebiliyordum.
Ve sırtım duvara değdi.
Işte şimdi sıçmıştım..
Savaş da iyice dibime sokuldu.
Resmen vücutlarımız yapışmıştı ve o boynuma çoktan kafasını gömmüştü. Kokumu içine çekiyordu.
Sera: savaş lütfen benden uzak dur.

BEKLENMEDİK TUTKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin