Öncelikle kendimi anlatmakla başlayacağım..
Ben yara dolu olan o kız çocuğuyum.. 23 yaşındayım..Neden kız çocuğu derseniz ruhum biraz cocuksu.. :)
Herneyse maalesef ben bir aileye sahip degilim..Babam 3-4 yıl önce kadar vefat etti..Gerçe hicbir zaman yanımda olmadı..Onunla ilgili tek anım 6-7 yaşlarında öz annemin beni onun yanına götürmesiydi..Çocukluk aklım işte; babamın bana bir sarılmasıyla bile beni seviyor zannetmiştim, kanmıştım..Çünkü o zaman gerçekleri bilmiyordum.. Babamın beni asla istemediğini, aslında yaşadığım adresi bildiğini ama hiç gelmediğini, beni sokakta bir köşede küçücük bir bebekken bırakıp gidenin ''BABAM'' olduğunu bilemezdim..
Belki de içimdeki en büyük yara buydu; ''BABASIZLIK!''
Belki birini ''anne'' yerine koyabilirsiniz ama eger bir kızsanız kolay kolay kimseyi ''baba'' yerine koyamazsınız.. ÇÜNKÜ KIZLARIN KAHRAMANLARI BABALARIDIR..
Ve evet..Benim annem de yok..Daha doğrusu benim için yok...
Çünkü kendi hayatını yaşamak uğruna çocuklarının hayatını hiçe saydı..Ve bende anneannemi anne yerine koyup öyle sevdim..Asla dogurmakla anne olunmuyor..
Gerçe yine de mutlu olduğum söylenemezdi..Maalesef hem bedenen hem de ruhen belki küçük ve kapanabilirler ama ''ÇOK FAZLA'' yaraya sahibim..Ve belki de bu yüzden pek fazla kimseyle içli dışlı olamadım..Sürekli sessiz olmam da dışlanmama sebep verdi..
2 yıl boyunca Bursa'da eğitim gördüm..Kimseyi babanız yerine koyup sevemezsiniz ama o zamanlar babam yerine koyup bir adami sevdim.. HATA YAPMIŞIM..Gerçekleri canım yandığında gördüm ancak..Ve ben ondan sonra kimseye guvenmemeyi kendime yemin kıldım..
Bu yüzden kapılarımı tanıdığım kişiler hariç herkese kapadim..Çünkü hayatıma giren herkes önce zaaflarımı çözüp sonra canımı yakarak defolup gidiyordu..Yani genelde hep kaybettim..Gerçekten yanimda olan birkaç kişi var ve onlar harici kimse beni bilmez,tanıyamaz..Bu yüzden dışardan bakan herkese soğuk görünürüm..Ben sadece daha fazla yara almak istemiyorum..
Çocukluğumu çok fazla yaşayamadım..Çoğu hayalimden vazgeçtim ya da vazgeçirildim..Pek destekçim yoktu bu yüzden herşeyin üstesinden tek başına kalkmaya çalıştım..Aslında çok cana yakın ve çocuksuydum..Ama sürekli ''Çocuk musun?.., Deli misin?.., Yaşının eri ol...'' diye kötü eleştirilere maruz kalınca; içimdeki kız çocuğunu da içimde mahvettim..En derinlere yolladım ve elimde sadece bomboş olan bir ben kaldı..
Kalbim bomboştu, bakışlarım bomboş ve donuktu, gülüşlerim sahteydi sanki..
İçimde hayal kırıklıklardan başka birşey hissetmiyordum..
Canım yanıyordu sadece ve içimdeki can kırıklıkları içimdeki yaralara tekrar tekrar batıyor sanki hiç kapanmasınlar diye uğraşıyor gibiydi..
Bu yüzden nefretim hic sonmedi ve insanlardan sürekli kaçtım çünkü; insanlardan KORKTUM..
2 yıl sonra mezun olunca; ikamet ettiğim eve geri döndüm..Aslında kafamı toplamak için evden kaçmak adına uzaklaşmış ve şehir dışında okumayı tercih etmiştim..
İş arayışı içinde olduğum bir sırada bilindik bir market zincirinin şubesinden iş teklifi aldım..Çalışmak zorunda olduğum için iş teklifini kabul ettim..İşe girdikten 1,5-2 ay sonra beni değişim görevlisi olarak diğer şubeye göndermek istediler.. Başta olumlu bakmasam da yapacak birşeyim yoktu..
VE; hayatımın değişeceğini bilmeden teklifi kabul ettim..💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
''YaRa BaNDı''
Romance"Baştan Başa Yara Dolu Olan Bir Kız Çocuğu ve Ona Yara Bandi Olmak Isteyen Bir Adamın; => HİKAYESİ.." Olaylarin hiçbiri kurgu degil tamamen gercektir..Yaşanmış bir hikayedir.. Bizim Hi...