6. BÖLÜM-Kardeşim Cevap ver!

75 8 0
                                    

VERA
Beyza benim uyuduğumu sanıyordu ama kesinlikle hayır. Ben her gece kalkıyordum ne içindi sizce..? Ben, hiç kimsenin görmediği yıldızların ve muhteşem parlayan ayın olduğu zamanı, o herşeyini gizleyen ve hiçbirşeyin görünmediği o zamanı, ışığı sadece yıldızların ve ayın ışığı olduğu geceyi seviyordum. Kimsenin beni görmediği zamanda annem ve babam için geceliyordum, sabahlıyordum ve içimden hiçkimseye söylemediğim o düşüncelerimi geceye söylüyordum...;
"Aslında ben sadece içimdeki hüznü dışarı yansıtmıyorum. Ama içim öyle hüzün dolu ki içimde çok büyük bir üzüntü ve kırgınlık var...ben ağlarım. İnsanların içindede ağlarım, kendi içimdede...ama hiçbiride kendim için değil. Hepsi sevdiklerim için. Ben okadar bencil bir insan değilim. Ben sadece kendi için ağlayacak ve sadece kendi için çabalayacak bir kız değilim. Ben kendimden önce sevdiklerimi düşünürdüm. Benim kırgınlığım kendime yapılan haksızlıklar için veya insanların beni anlamaması için değildi. Benim kırgınlığım kendi nefsimeydi ben ne ara bukadar cani olmuştum?ben ne ara bukadar günahkar olmuştum? Ben ÇOK KÖTÜ BIR İNSAN OLMUŞTUM...anne ve babama doğru düzgün tebliğ yapamamıştım onlara sabr edememiştim. Pes edecektim. Ama annem benim için gecelemişti, sabahlamıştı. Babam benim için çalışmıştı eve bir parça ekmek alabilmek için çalışmıştı. Öyleyse ben niye bukadar hemen pes etmiştim? Öyleyse ben niye bukadar hemen vazgeçmiştim? Ben bir müslüman değilmiydim? Ben Allah'a inanmış bir genç değilmiydim? Peki Sahabelerde Allah'a inanmış kişilerdi. Onlarda mümindi. Ama aramızda çok büyük bir fark vardı. Onlar çabalamışlardı. ONLAR VAZGEÇMEMIŞLERDI...yöneldim Alemlerin yaratıcısı, geceyi yıldızlarla ve ay ile süsleyen Rabbime.
'Allahım! Bu aciz kulunu affet. Aciz kuluna merhamet et. Bu aciz kuluna bir yol göster. Allahım! Benim anne ve babama merhamet et ve onlara hidayet nasip et! Ey alemlerin yaratıcısı Allahım! Senden başka hidayet edici yoktur. Sen kimi hidayete erdirirsen onu saptıracak yoktur. Kimide saptırırsan onu hidayete erdirecek yoktur. Sen es-semî sin sen dulara icabet edensin...benim duamıda kabul et...!' " yine gözlerim dolmuş ve renkli gözlerim kendini serbest bırakıp boşalmaya başlamıştı. Ve yine kızarmıştı, yine kendi acizliğime karşı dayanamamış ve boşalmıştı.
...
Abdest aldım, başörtümüde takıp yatakhanenin balkonuna çıktım ve dışarıyı seyre daldım. Rabbim ne güzel yaratmıştı herşeyi...ağaçlarla çevrili medrese, bahçesinde tür tür çiçekler, kırmızısı, mavisi, pembesi, beyazı...her türden yaratmıştı tüm bunlara kâdir olan dualarımada icabet ederdi elbet...ben tüm bunları düşünürken Allah azze ve celle kullarını kurtuluşa, günahlarının bağışlanmasına, huzur bulmaya ve Allah'a yakınlaşmaya çağrıyordu. Bende hemen içeri girip herkesi uyandırmaya başladım. Sağ ranzadaki Hale'yi uyandırmakla başladım. Oda hemen uyandı ama ,kulaklarımın zarını patlatacak kadar, Beyza'yı ve birkaç öğrenciyi uyandıracak kadar bağırmıştı. Onlar "neler oluyo?" " hırsızmı girdi?" "Biyerimi ağrıyor acaba?" " kabusmu gördüde korktu" Diyerek soru soruyorlardı bende Hale'den korkmuştum açıkçası. Sonrada o kısa çaplı bir çığlığın üzerine sordum:
-Hale! iyimisin? Niye bağırdın? Kabusmu gördün?
-Yok ya birşeyim. Gayette güzel bir rüya gördümde ben senden korktum.

Söylediğinin üzerine çok şaşırmıştım. Benim neyimden korkacaktıki?

-Allah Allah! Niye kardeşim? Nolmuş bana.? Neyimden korktun? Biraz

çekingen ve heyecanlı bir şekilde kızarmış gözlerime bakarak cevabını verdi.
-Yaa şey Kardeşim gözlerin şişmişte öyle biranda uyandırınca yabancı biri geldide beni kaçıracak sandım.

Bunun üzerine herkes kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Aynı şekilde bende gülüyordum. Bu nasıl bir düşüncedir. Gülmeyi bırakıp uykulu Hale'ye bakarak konuştum.

-Hale. Hayırdır kardeşim sen çokmu filim izliyorsun? Ha birde 'seni organ mafyası sandım' deseydin.

Aramızda böylede bir macera(!) Çıkmış olunca artık namazlarımızı kıldık ve çoğu kişi yine uyumayıp(bende dahil) sınava çalıştık. Bugün ki sınavda son sınavımızdı ve sonrada tören gibi birşey olacaktı ve Beyza'nın dediğine göre herkese hediyeler verilecekmiş. Açıkcası ben çok heyecanlıydım acaba ne hediye vereceklerdi. Törenden sonrada Kayseriye gidecektik.
◆◆◆
YAZARDAN;
Hâlâ olayın şaşkınlığında ve şokunda olan Vera, sınıfın kapısının önünde şaşkınlıkla bakıyordu ve ne diyeceğini bilemiyordu. Aynı şekilde Beyza ve diğer arkadaşlarıda bir şok ile bekliyor ve hiçbirşey diyemiyorlardı. Daha doğrusu bunun üzerine ne gibi bir tepki koyacaklarını bilmiyorlardı. Vera daha fazla dayanamayıp biraz sesini yükselterek dikkatleri kendi üzerinde çekmeye ve sınıfta yapılan kavgaya bir son vermeye çalışarak;

Hayallerle İmtihanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin