Black Dreams//Sirius Black //Au

devam ederken

Mezarın üzerinde havada sallanan asa, beyaz zambakların başlarını toprağın altından çıkartıyordu. Nemli toprağın üstü, çiçeklerle kaplanmıştı fakat asanın sahibi cadı bunun farkında olmayarak zambakları büyütmeye devam ediyordu.

Cadının süslemekte olduğu mezarın diğer kenarındaki siyah saçlı büyücü, mezar taşına, mezarın sahiplerinin ismini kazıyordu. En yakın dostunun adına geldiğinde titreyen elini indirerek derin bir nefes aldı. Genç adam bakışlarını hüzünle yere diktiğinde mezarın çevresindeki kumral büyücü yanına yaklaşıp, elini arkadaşının omzuna koyarak onun yarım bıraktığı ismi gözyaşlarını bastırarak tamamladı.

Remus Lupin asasını cübbesine yerleştirdikten hala zambaklar ile ilgilenen Today'e baktı. "Bu kadar çiçek yeterli, Today."

Remus'un sesiyle Sirius da, Today de kafalarını kaldırarak arkadaşlarına baktılar. Sirius derin bir nefes alarak havayı ciğerlerine doldurdu. Soğuk hava kalbine batarken, Today'in hülyalı bakışlarından sıyrılmasını izledi. "James bunları çok severdi."dedi zambakları işaret ederek.

"Biliyorum." dedi Today asasını indirip, elini mezarın üstünde dolaştırarak.

Sirius ayağa kalktı ve elini mazar taşına yasladı. "İyi uykular Lily, iyi uykular Çatalak." dedi titremesine engel olamadığı sesiyle.

Today "Gidiyor muyuz?" diye sordu.

Ayağa kalkarak Sirius'un yanına geçen Remus "Petunia ile konuşmamız gerekiyor, biliyorsun." dedi.

Today başıyla onaylayın, o gün için son defa mezarlığa baktı. Üç arkadaş epeyce oyalanarak mezarlıktan yavaş adımlarla ayrıldılar. Rüzgar, Potter'ların toprağındaki çiçekleri okşarken dostları kalplerinin ezildiğini hissederek boşluğa karıştı.

Üç genç o felaket gecede sorguya alınmalarının ardından soluğu Dumbledore'un yanında almışlardı. Sirius'un, Remus'un yanında kendisinden utanan bir biçimde ve çaresizce anlattığı gerçeklerden sonra Peter Pettigrew için bir arama başlatılmıştı. Peter'ın Hogwarts'tayken edindiği kılık değiştirme becerisi ise Remus tarafından Moody'e söylenmişti. "Bulmak zor olacak. Her delikte olabilir." demişti Remus. Bu sözleri onun derin üzüntüsüne bağlayan Moody "Hiçbir insan uzun süre saklanamaz." demişti. Bunun üzerine Remus "Fareler saklanabilir." diyerek yıllar boyunca dört arkadaşın tuttuğu sırrı paylaşmıştı.

Today Poison, o gece iki büyücüden çok farklı bir sorguya alınmıştı. Ona, Potter'lar değil, abisinin evinde bıraktığı ceset sorulmuştu. Onu sorgulayan kişi Crouch olduğu için herhangi bir ceza almamıştı. Crouch cadının bunu hem kendisini hem de yeğenlerini korumak için yaptığını anlamıştı ve bir ölüm yiyenin ölümü onun için bir şey ifade etmiyordu. Today, onun yanından ayrılırken "Bankadan sıkılırsan, Seherbazlık bürosuna gelebilirsin." demişti cadıya.

Today büyük bir ceza almayı beklemiyordu ama ufak bir uyarı almaması bile ona garip gelmişti. Olaydan saatler sonra farkına vardığı gerçek ile yüzleşmişti bu sorguda. Alchemy Carrow'u öldürmüştü. En yakın arkadaşının katilini öldürmüştü. Sarışın cadı ne hissedeceğini bilmiyordu. Kalbi ve zihni Lily ile James için yas tutmakla meşguldü. Bir ölüm yiyen için eğer bir vicdan azabı çekecekse bunu sonra yapmalıydı.

Today'in sorgudan çıkmasıyla beraber üç genç Hogwarts'a, yıllar önce bütün dostlukların, düşmanlıkların, her şeyin başladığı şatoya gitmişlerdi.

Şatonun eşiğinden geçerken Sirius duraklamıştı çünkü James Potter'ın hatıraları her yerdeydi. Today yaklaşarak Sirius'un elini tutmuştu. "Gel hadi." demişti ince bir fısıltıyla. "Harry'i onlardan almamız gerek."