¤9¤

224 23 4
                                    

"Sakın uyuma!"

Gözlerimi son bir defa daha açtığımda robutun karşısında dikilen Mystique yu gördüm.

Elinde tuttuğu silah robotun elindeki havalı lazer atanlar kadar yeni olmasada birinin kafasını rahatlıkla patlatabilirdi.

Robotla benim aramda dikilirken silahla robotun karnından vurup robotun başından tutup kendini robutun arka tarafına doğru fırlattı.

Robot geri dönmeye çalışırken bacağını kaldırıp kafasına doğru sert bir tekme vurdu. Robotun kafası yere düşerken kafasız kalan robotunda yere düşmesi bir oldu.

Kafa yerde sürüklenip benim yanımda durunca Mystique beni fark etti.

En son gördüğüm bu oldu.

¤¤¤¤¤¤

Gözlerimi açtığımda kendi yatağım ve odam yerine hastane tarzında döşenmiş bir odada buldum.

Etrafı bir süre inceledikten sonra kalkmaya karar verdim. Koluma bağlı serumlar buna engel olup canımı acıtınca yatağa tekrar yattım.

Kafamı yukarı dikip birilerinin gelip durumu açıklamasını beklerken sanki düşüncelerimi okumuşcasına içeri beyaz önlüklü tahminen doktor olduğunu düşündüğüm bit kadın girdi.

Saçlarını sıkı bir topuz yapmış olan esmer tenli kadın yüzüme bakmadan serumlari değiştirmeye koyuldu işini bitirdikten sonra çıkmaya çalışınca konuştum

"Bana ne oldu?"

Kadın kafasını bana çevirirken yüzü duvardan farklı değildi. En sonunda konuştuğunda sesininde yüzü gibi hiç bir duygu ifade etmediğini fark ettim.

"Aa uyandın mı, fark etmemişim"

Sorumu tekradan yineledim

"Neden burdayım?"

Kadın yüzüme bakmadan çağrı cihazıyla oynayarak cevap verdi

"Tehlike simülasyonunda üst düzeyde giriş yapmışsın" anlamadığım icin kadına boş boş bakarken açıklamaya karar verdi

"Burda 4 farklı simülasyon vardır. Bunlardan ikisi sizin reflekslerinizi ve güçlerinizi geliştirmek içindir diğer ikisine gelirsek o kısım biraz değişik, tehlike yani senin girdiğin kısımda bu değişik kısımda yer alıyor. Simülasyonun diğerlerinden farklı olan tarafı simülasyon da aldığın her yaranın, gerçekte aldığın zamanda vericegi acının aynı olması."

Kadının lafını keserek sorumu sordum

"Peki orda uyursak ne olur? " kadın yüzünü buruşturarak

"Seni bulmasalar yapıcağın şeyin sonuçlarını mı merak ediyorsun?"

Kafamı olumlu anlamda sallayınca devam etti "Büyük ihtimalle komada olurdun ama bu kişiden kişiye değişir, tabii sen yüksek derecede girdiğin için ölme olasılığında yüksek" çağrı cihazı biplerken kadın kapıya doğru koştu.

Kapıyı açarken nihayet yüzüme bakıp konuştu "yüzümün duvara benzer bir halide yok ayrıca gayet güler yüzlüyum" bunu derken gülümsedi hoş bir gülümsemesi vardı.

Beni öldürmeye çalıştıgını düşününce içimde Quciksilvera karşı bir öfke oluştu.

Serumların çıkarırken acıyacağını bilememe rağmen çıkarıp ayağa kalktım.

Üstümde olan hastane pijamalarına benzer giysiyi çıkarmadan kapıya doğru yürüdüm. Yürürken hafif sallanmama rağmen çok sıkıntı yaşanıyordum bide şu bitmek bilmeyen baş ağrısı da vardı tabii.

Koridorda yürürken aradığım kişinin karşıma çıkmasıyla gülümsedim. Bana şaşkın bakışlarla bakarken üstüne doğru yürüdüm. Bana bakarken bir gerileme yaşasada silkelenip konuşmaya başladı

"Ucube sen hala ölmemiş miydin?" Ona bakarken öfkemi ona karşı olduğunca hissetirerek üzerine yürüdüm o ise o süper hızını kullanarak arkaya doğru kaçtı.

Ona doğru dönerken elimi onun yüzüne gelicek şekilde dokundurdum. Gücünün onu sadece biraz sersemleticek şekilde alınca geriye çekildim.

Vücudunu taşıyamaz bir şekilde yere düşerken arkadan gelen diğer kişilerin sesini duydum onlarla pek ilgilenmeyerek Quicksilver a bakmaya devam ettim.

En sonunda biri omuzuma dokununca kendime geldim kim olduğunu anlamaya çalışırken Destinyle konuşan adam olduğunu fark ettim ben ona boş gözlerle bakarken o yerde baygın yatan Quivksilver a bakıyordu.

En sonunda konuştuğunda sadece

"Savaşta çok işimize yarıyacaksın kızım" bunları söyledi.

¤¤¤¤¤¤¤

Biraz geç geldi farkındayım çok özür dilerim bunun için

Gitgide savaşa yaklaşıyoruz :D

Olayları biraz hızlandırmaya başlıycam nihayet :D

Rogue X-men (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin