Rogue X-men (tamamlandı)

FİNAL 1

Çığlık sesinin geldiği yere doğru koşarken karşımda beliren adam yüzünden olduğum yerde durdum.

Beklemediğim biri karşımdaydı.

Ouicksilver.

Bize saldıranlarla işbirliği yaptığını düşünüp üzerine doğru yürürken zihnimde beliren sesle havaya kalkan yumruğumu durdurdum

"Anna onlar bizimle birlikte sakın onlara zarar vermeyin"

Önümde dikilen savunma pozisyonuna geçmiş Quicksilvera baktım
"Bu doğru mu bizimle misin?"

"Evet yardım için geldik"

Kitty benimle birlikte aynı şeyi merak ederek sordu "iyide neden biz aynı görüşlere sahip değiliz"

Quicksilver savunma pozisyonundan çıkıp ellerini göğsünde birleştirdi "bende senle takım olmaya meraklı değilim cici kız ama Magneto öyle istedi"

Kaşlarımı kaldırarak "başka bir sebep olmadığına emin misin?"

"Bak geçmişte senle birkaç sıkıntı yaşamış olabiliriz ama unutma biz mutantlar dostuz eğer size insanlar ya da hükümet saldırırsa birlikte çalışmalıyız"

Doğru söylemişti. Mutant mutantın dostuydu ama bazıları daha az dost canlısı oluyordu.

"Şimdi savaştığınız kişiler hükümet adı altında çalışan biyo genetik uzmanı kendi 'Gen-o' adlı bir program geliştirdi daha demin savaştığınız kaplanda da bu program vardı. Etki alanına girdiğiniz anda genetik kodunuzu çözüp x genini devre dışı bırakıyor"

Kurt "sen kaplanla savaştığımızı gördün mü!?"

"Evet sizi izliyordum"

Kitty delirmek üzere olduğu her halinden belli bir şekilde "Neden gelmedin o halde nerdeyse ölüyorduk seni gerizekalı"

Yüzünde beliren sırıtıştan pek umrunda olmadığını belirten bir ifadeyle Kittye baktı. Aralarında kavga başlamak üzereyken çığlık tekrar duyuldu

Ne yapmamız gerektiğini hatırlayıp koşmaya başladık Quicksilver da bizle aynı hızda koşmaya çalışıyordu.

Çığlık sesinin kaynağını bulduğumuzda ister istemez bir adım geriledim.

Küçük erkek çocuğunun metal eller tarafından ortadan ikiye ayrılıp tekrardan birleşmesine bakıyorduk. Midem ağzıma gelmesine rağmen kendimi tutmaya çalıştım.

kanlı yarısı gitmiş yüzünden tam çıkaramasamda bunun Arthur olduğunu anlamıştım başı omuzlarından ayrılıp bir kilometre uzağa gitmediği sürece vücudu birlesebiliyor yeniden eski haline dönebiliyordu.

Onu ikiye ayıran robot Alaskada karşılaştığımız robotlardan daha büyüktü. Ellerinde kıskaç yerine testereye benzer aletler vardı.

Yanlarında duran adam bize dönüp gülümsedi "Ah sonunda geldiniz çocukla oynamaktan sıkılmaya başlamıştım."

Yerde solucan gibi kıvranan Arthura bakıp öfkeyle adama döndüm "Oyuna küçükler liginden başlamışsın bide büyüklerle oyna"

Quicksilver adamın üzerine gelicek gibi yapıp Arthuru alıp koşmaya başladı onu yolda nasıl bir arada tutucağını düşünmeyi bırakıp adama baktım.

O ise bana sadece kahkaha atmakla yetindi.

"Bu kadar kolay olabileceğini sanmıyordun değil mi tatlım"

Robotun arkasından gerçek Arthur çıkarken Kitty çığlık attı.

Arthurun kopuk başı su dolu bir tankerde boş bakıyordu. Geriye kalan vücudu ise ikiye bölünmüş başsız bir şekilde yatıyordu.

Adam bize mutlulukla olayı anlatmaya başladı. Arthurun biyo genetik klonunu yaratıp klonun içine bomba yerleştirmişti eğer Quicksilver fark etmezse bomba onu ve etrafındaki herkesi öldürecekti.

Kötülerden biri olduğu için onu çirkin düşünmek istiyordum ama bu imkânsızdı adamın hayranlık uyandıracak derecede tanrısal yüz hatlarına sahipti. Bunda bir tuhaflık olduğunu düşünüp

"Bu gerçek yüzün değil, değil mi?"

Mutlulukla parlayan yüzü birden donup kaldı elleri yavaşça yüzünde gezindi doğru düşünmüştüm adamı oyalayarak Jean veya başka bir psişikle bağlantı kurup Quicksilverı kurtarmaya çalışıyordum.

Kurtda beni destekleyip devam etti "hangi bakım kremini kullanıyorsun dostum benimde ayaklarım için ihtiyacım var"

Kitty zoraki olsada kahkaha atarak "Sarı saçlarında peruk mu yoksa"

Adam yeter yeter diye bağırmaya başlamıştı ben ise kimseden cevap alamıyordum.

Kurt adamı kışkırtmaya devam ederken adam iki elini yüzüne koyup çekmeye başladı çıkan yüzü elinde tutarken  bize kırmızı ve derisiz yüzüyle baktı. Teki olmayan gözünde biyo göz vardı.

Kurt ve Kitty dalga geçmeyi bırakıp adama baktılar adam maskeyi fırlatıp 
"bu yüzün sebebi olan sevgili Mutant arkadaşınıza yasatamadigim sevgi dolu anları sizle paylaşmaktan keyif alırım çocuklar"

Dudaklarının olması gereken yerdeki kırmızı deri gerilerek "Hadi birazda sizle oynayalım"

-------
40 dakika sonra
-------

Kendi kanımla boğuluyordum. Dizlerimden kesilen bacaklarım hemen yanımda yerde dururken

Bildiğim tüm tanrılara dua ettim.
Hatırladığım tüm güzel anları tekrar yaşamaya çalıştım.

Ama acı dinmek bilmiyordu. Kitty yaralanınca Kurta onu götürmesi için bağırmıştım. Herhalde ondan sonra sağ gözkapağimı kesmiş ve o gözümü kırmızı siyahla kaplamıştı.

Yanda makinelere emir veren kırmızı kafayı görebiliyordum. Benimle oynayacak oyunu kalmadığı için işine geri dönmüştü.

Yana dönüp kustum kusmuğumda kan vardı. Ona boş gözlerle bakarken karşımda duran su dolu tanka gözlerim takıldı.

Arthur bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ne dediğini anlamak için daha dikkatli baktığımda bedenini işaret ettiğini fark ettim.

Bu benim tek şansımdı.

Parmakları kesilmiş sağ elimin dirseģiyle kendimi ittirmeye başladım bu sırada kırmızı kafaya bakıyordum.

Arthurun bedenine bakınca bunun işe yarayıp yaramayacağını düşünmeden eldiveni çıkmış elimle onun vücuduna dokundum.

Bu sırada vücudum beni terk etmeye başladı. Derin nefesler almaya çalışırken küçük nefesleri hırıltı eşliğinde alıyordum. Kendimi Arthurun yanına bırakıp gözlerimi kapadım.

Vücudumda kanın tekrardan aktığını hissettim nefes almak hala zorlasada daha iyi durumdaydım. Yan tarafa bakınca kırmızı kafa ve robotlarının gitmiş olduğunu gördüm.

Arthur sayesinde kurulmuştum kesilen parmaklarım ve bacaklarım yerine gelmiş sadece kesilen yerlerde pembe kızarıklık kalmıştı.

Gözümde dokusunu yenilemeşti. Arthura oda iyilesince güzel bir çikolata almayı planlayıp onu tankerden çıkarmak için döndüğümde

Arthurun yüzünün sanki güzel bir rüya görüyormuş gibi durduğunu gördüm. Ölmüş olabileceği gerçeğini red ederek yerde yatan bedenine baktım.

İyileşmeyi durdurmustu.

Arthur beni kurtarmak için intihar etmişti.

Gözlerim kapandığında onun üzerinde kalan elim onun tüm yaşam enerjisini emmiş yeniden hayata dönememişti.

Tankerden başını çıkarıp bedeninin yanına koydum. Bu mesele daha fazla kişiyi öldürmeden son bulmalıydı.

¤¤¤¤¤¤

Finali kısım 1 ve 2 olarak iki bölüme ayırdım böylece sizi daha fazla bekletmek istemedim çarşamba günüde yeni kısımı yayınlıyorum o zamana kadar kendinize iyi bakın