¤4¤

324 26 7
                                    

Yanlışları en aza indirmek için bölümler geç gelebilir ama bu daha kaliteli ve gerçeklere daha dayalı olmasi içindir

Iyi okumalar :D

¤¤¤¤¤¤¤¤

Kırmızı tuşa basmamla yerin beyaz zemininde görmesi zor sarı bir çizgi beliriyor cihazi önümde tutup yazanları okuyorum

Lütfen sarı çizgiyi takip edin.

Bir an tereddüt yaşasamda başıma bundan kötü ne gelebilir diye düşünüp takip etmeye başladım yavaş ama seri adımlarla uzun bir süre cizgiyi takip ettim.

En sonunda çizgi beni iki kapılı bir girişe getirdiğinde cihazın küçük bir alarm vermesiyle cihaza baktım.

Istenen noktaya gelmiş bulunmaktasınız.

Cihazı kotumun cebine koyup kapıyı nasıl açıcağımı düşünmeye başladım sensörlü değildi yanda bir yerde tuşa benzer birşey de yoktu. Ben boyle düşünürken arkamdan gelen bir sesle korkup havaya sıçradım

"Sen yenisin galiba?" Ona bir an bakmamla tekrar kaybolması bir oldu ben ona bakmaya devam ederken bir an hayal gördüğümü sandım. O kadar hızlı gelip gitmiştiki sadece onda dikkatimi çeken şey saçlarının rengi olmuştu. Gümüş rengindeydi

Etrafa bakmaya devam ederken kapıyla benin aramda belirmesiyle gene geriye doğru sendeledim.

"Kapıyı mı açmadın?" Gene cevao beklemeden kaybolmuştu bunun canımı sıkması üzerine sinirle nefesimi dışarı vererek

"Evet sen açar mısın?" Aniden yanımda belirmesiyle yüzünü yakından inceleme fırsatı buldum mavi gözleri karışık gümüş rengi saçlarıyla benden en fazla üç dört yaş büyüktü. Sahi benim doğum günüm bu haftaydı 17 yaşıma girmiştim.

Beni düşüncelerimden çıkararak kapının önünde durup izle dercesine bir işaret yapıp genzini temizledi. Ben sabırla onu beklerken sesi düz bir tonda koridoru doldurdu

"Açıl"

Ve lanet olasıca kapı açıldı...

Kendime içimden küfürler edip daha ilk günden kendime tescilli salak imajı verdiğim için kendimi kutladım.

Gene harikaydım.

Çocuk bana gülümseyerek dönerken omuzumu silkip umursamaz bir edayla

"Herhalde sesimi algılayamadı" bunun üstüne oda beni bozmamaya çalışarak

"Katılıyorum kesin sesini algılayamamıştır"

Önüme geçerken onu takip etmemi belirten bir işaret yaptı onun arkasında peşi sıra koridorda ilerlerken etrafın soğukluğuna karşı içimin ürpermesine karşı koyamadım. Etraf ne kadar lüks veya konforlu olursa olsun insanın kendini rahatsız hissetmesine neden olan bir ortam vardı.

Yada ben biraz stres yapmıştım.

En sonunda durduğumuzda etrafta duran siyah masalara ve orda oturan insanlara baktım.

Etrafın beyazlığına karşın maslar ve orda oturan insanlar (daha doğrusu mutantlar) ortamdan aykırı hatta gülünç duruyorlardı.

Önündeki çocuk bir anda gözden kaybolmasıyla onların yanında belirmesi bir oldu ben hala şaşkınlıkla olduğum yerde dikilirken. Kapıdan giren Mystique görmemle bir nebze oldun rahatladım o beni burdan kurtarabilirdi.

Bunun yerine kolumdan tutup beni masaya doğru götürmeye daha doğrusu çekistirmeye başladı en sonunda beni masaya götürmeye başarınca içimden kaçıp gitmek gelsede bu kadar kişi varken bunu yapamıycağım için olduğum yerde durup masadakileri incelemeye başladım.

Kırmızı turuncu saçlarıyla ellerine bakan yirmili yaşlarında bir çocuk, önünde 20 den fazla hamburger bulunan ve bunların hepsini yemesi 1 dakikadan uzun sürmüyordu.

Ve masada dolanıp duran gümüş saçlı çocuk.

Mystique sesizligi bozarak gümüş saçlı çocuğa imalı bir bakış attı bunun üzerine çocuk gülümseyerek bana dönerek kendini tanıtmaya başladı

"Adım Quicksilver seninde anlayacağın üzere hızlı koşma gücüne sahibim bu sebeple saçlarımın saç rengim yok oldu ışık hızına yakın koştuğum için olsa gerek o yüzden kendime bu adı aldım"

Bunları söyledikden sonra yanıma gelip elimi tutmaya çalıştı ben ne yapacağımı bilemez bir halde ele bakarken Mystique eli tutup Quicksilverdan ona getirmesi için içki istedi Quicksilver ona anlamaz bir bakış atarken Mystiquenun ona "hemen!" Demesiyle gözden kayboldu.

Mystique başını iki tarafa sallarken ellerine bakan çocuğa dönüp ona bakmaya başladı çocuk ellerine bakmaya devam ederken nihayet adıyla seslenip dikkatini çekmeye çalıştı

"Pyro?" Pyro donuk gözlerle başını ellerinden kaldırıp hırıltılı bir sesle konuşmaya başladı.

"Efendim?" Genzinden gelen hırıltılı ses ister istemez insanda hastalık etkisi yaratıyordu. Mystique gerildiğimi fark etmiş olacak ki Pyro yerine açıklama yaptı.

"Pyro nun gücü ateşi bükebilmek ayrıca bunu silahıyla daha güçlü yapabiliyor değil mi Pyro?"

Pyro dikkatini tekrardan ellerine yöneltmis sadece boş ve durgun bir şekilde ellerine bakıyordu.

Mystique onun sorusuna cevap vermemesini es geçerek hamburgerleri yemekte olan şişman çocuğa baktı çocuk diyordum ama 26 yaşlarında vardı. Hamburgerleri bir bir ağzına atarken Mystique nun ona kendini tanıtmasini soylemesine gerek kalmadan ağzından hamburgerin sosları akarak konuşmaya başladı daha doğrusu ağzındaki her şeyi bize gösterdi

"Adım Blob" bu sırada ağzına yeni bir hamburger sokuyordu "zıplayarak 5 ft. Yüksekliğe çıkabilirim ayrıca hiç bir şekilde acı hissetmem "

Ben kaşlarımı havaya kaldırarak başımı salladım.

En son kişi ise...

Çocuk derisinin yeşil sarı rengiyle insanda kurbağa etkisi yaratıyordu adını öğrenincede kendisiyle çok uyumlu olduğunu fark etti

Toad

Kurbağa özelliklerine sahip bu çocukda kendini anlatırken içeri giren kadınla konuşma aniden kesildi hoş ya zaten cocukda bi türlü ağzında sabit duramayan diliyle acayip şeyler mırıldaniyordu.

Kadının yanıma gelip bana bakmasıyla bende beklenti içersinde ona bakmaya başladım

"Herhalde herkesle tanışmayı bitirdin sona ben kaldım ben Destiny. Sen beni tanimasanda ben seni çok uzun zamandır tanıyorum Anna Marie yada sana o zaman ki adınla mı seslenmeliyim Rogue?"

Rogue X-men (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin