¤7¤

262 22 11
                                    

Destiny.

Onu daha öncede geleceğin getiricekleri hakkında sacmaladiklarını duymuştum.

Herkesin üzerinde gezdirdigi gözleri soluk bir ışıkla parlıyordu.

Bu güzel bir ışık değildi aksine onda yabanıl bir hayvanın gözlerinde olan açıkla bakıyordu.

Bana bakarken gözlerindeki ışık daha da parladı.

Açıklıkla bakan gözleri için avını seçmişti.

Tedirginlikle ona bakarken ellerimin kırmızıya doğru dönmesi bir oldu ellerimi kimse fatk etmeden pantolonun ceblerine koyarken Quicksilver ın sesi kanımın donmasına yetti

"Bu iş daha bitmedi ucube" sesin geldiği tarafa bakmaya çalışırken sadece elime geçen saçlarımın hızla geçen bir arabanın bıraktığı izlenim oldu.

Bunun hayal gücümün aşırı çalışmasının ürünü olduğuna kendimi inandırmaya çalışırken içten içe kendimi yiyip bitiriyordum.

En sonunda arka taraflardan bir adamın çıkmasıyla etrafta olan uğultu ve çalışmalar kesildi.

Kafam istemsizce adama doğru çevirirken üstünde olan giysi ve pelerinden mutant olduğu gözle görülür bir biçimde belliydi.

Etrafa yaydığı sahiplik ve güç havasından insan ister istemez bir an için adama bakmak zorunda kalıyordu.

Gözleriyle etrafı incelerken tahmini 45 50 yaşlarında olduğunu düşündüm. Adamın gözleri donuk bir şekilde etrafa bakarken bakışlarının üzerinde bir iki saniyeden fazla durduğu kişiler mutant olursa olsun oldukları yerde yerin dibine girmeye çalışıyorlardı.

Adamın bakışları beni bulsada üstümde pek durmayarak arkamdaki bir noktaya sabitlendi.

"Destiny" sesinde tam olarak çıkaramadığım bir aksan vardı.

Destiny ona doğru yürürken ilk defa üzerindeki giysileri yakından inceledim. Açık mavi pelerinin içine onla aynı tonda olan kolsuz bir tulum tarzı bir şeyler gitmişti kafasınada aynı açık maviden bir lastik bağlamıştı.

Teninin hastalıklı sarı tonunda açık mavi gökyüzünün en güzel renklerinden biriyken adete onun üstünde çirkin hatta itici duruyordu.

Kadın adamla bir süre başbaşa konuşurken mutantlarda işlerine kaldıkları yerden geri döndüler tek fark eski uğultu yerine şimdi mutlak bir sesizlik vardı.

Kendimi orda yapayalnız onların konuşmalarını izlerken bulunca goze batmamak için yürümeye başladım köşede duran orta büyüklükte nerdeyse duvarla ayırt edilemeyecek bir kapı görünce duraksadım.

Merakla yanına yaklaşırken etrafa bir göz attım. Kimsenin umrunda değildim adamla Destiny de uzun bir konuşmada görünüyordu.

Daha fazla merakımı yenemeyip kapıyı ittirdim.

İçerisi kapkaranlıkdı sadece kapının aralık kısmından gelen bir ışık hüzmesi vardı. Işık aramak için duvarda elimi sürterken aniden kapının kapanma sesiyle arkama döndüm artık kapı aralığından sızan ışık da yok olmuştu.

Ben ne yapacağımı bilemez bir halde etrafda hiç birşey görmeden dolanırken gelen sesle dolanmayı bırakıp olduğum yerde kaldım

"Sana bu işin daha bitmedigini söylemiştim ucube!"

¤¤¤¤¤¤¤¤

Umarım beğenmişsinizdir :D

Yorumlarınız beni çok mutlu ediyor lütfen yorum yapmakdan vazgeçmeyin :D

Lütfen yorumların yanında gelecek bölümlerde görmek istediklerinizi de yazın belki ilerki zamanlarda süpriz yapabilirim veya istediğiniz süpriz birini kadroya dahil edebilirim :D

Gelecek bölümde görüşmek üzere :D

Rogue X-men (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin