Yanda çalan çağrı cihazının sesiyle yataktan kalktım son haftalarda kendimi cok zorluyordum cihazın üstündeki tuşa basıp saate baktım.
6:45 geç kalmıştım çağrı cihazı ötmeseydi 300 şınav beni bekliyo olurdu.
Yataktan uçarcasına kalkıp üstüme hırka ve eşofman geçirirken çağrı cihazını alıp antrenman sahasına doğru koşmaya başladım.
Koşarken kaç dakika kaldığını görmek için çağrı cihazına bakarken sert bir gövdeye çarpmamla geriye doğru sendeledim. Yere düşmeme çok az kalmışken kendimi topralayıp çarptığım kişiye baktım.
Ağzımdan yarım yamalak özürler dökülürken o gün gördüğüm mavi gözlü adam olduğunu fark ettim. Arkasında duran Mystique bana onaylamaz bakışlar atarken Destiny soğuk bir gülümsemeyle bana bakıyordu.
Adamın soğuk bakışlarına maruz kalsamda ona ezilmediğimi gostermek istercesine bakışlarına karşılık verdim.
Destiny bana baksada adamla konuşmaya başladı
"Kız bu" adam Destinye dönme zahmetine bile girmeden
"Biliyorum" diyip geçiştirdi. Mystiqueya dönüp "toplantı odasına gelin" bunu söyleyip yürürken ekledi "kızın da katılmasını istiyorum"
Adam Destinyle birlikte yürürken Mystique benimle kaldı kollarını göğsünde kavuşturup sinirli bir sesle
"Geç kaldın" dedi.
"Ama aslında geliyordum çar-" daha lafını bitiremeden kalçamın üstüne sert bir şekilde düştüm.
Mystique "Bahane dinlemek istemiyorum. Odaya gidip üstünü değiştir. 10 dakika sonra çağrı cihazına bas senin nereye gidiceğini söyliyecek"
Ben koridorda dikilirken o diğerlerini toplamak için odalara gitmeye başlamıştı.
Arkasından bağırarak "Ne giyiniyim?"
Oda bana aynı şekilde bağırarak "dolabın arkasında kilitli bir kol var oranın arkasında duran giysiyi giy" topuk sesleri benden gittikçe uzaklaşırken "10 dakika başladı"
Bunu duymamla kendi odama doğru koşmaya başladım odaya koridorda kimseye çarpmadan da gmeyi başarmıştım.
Dolabı arkasını açıp kilitli kolu çektim. Karşımda koyu mor ve sarıdan oluşan bir deri giysi vardı. Bununla ne yapıcağımı düşünmeyi bir kenara bırakıp üzerime geçirdim tek parça olduğu için giymesi kolay olmuştu. Altına eskimiş postalarımı giymeme rağmen kendimi çıplak gibi hissediyordum. Ne yapmam gerektiğini düşünürken zamanında az kalmış olması bende bir tedirginlik yarattı.
Elime ilk gecen deri ceketi alıp dışarı çıktım çağrı cihazındaki kırmızı tuşa basıp yol tarifini bekledim.
En sonunda karşımda nereye gitmem gerektiğini söyleyen sarı çizgi belirince
nefesimi yavaşça bırakıp yürümeye başladım.
En sonunda ulaştığımda karşımda duran boyu ve genişliği 3 metreyi bulan devasa büyüklükteki metal kapıya baktım.
Kapı ben adımımı atmamla açılınca içimde oluşan ürpertiye rağmen içeri girdim.
Icerisi grinin en koyu tonuna boyanmış ortada duran büyük metal dikdörtgen masanın etrafına herkes dizilmişti. Destiny ve Mystique adamın yanında dururken diğerleri onların yanlarına dizilmişti orda duran herkes benimki gibi deri kostümler giymişti. Nereye oturacağımı düşünürken kalan tek yer adamın karşısındaki yer olduğu için oraya oturmak durumunda kaldım.
Toad etrafta uçuşan böceğe doğru dilini uzatıp yakalamaya çalışırken adam dili havada yakalayıp büktü kimse bir şey yapmadan onları izlerken Toada karşı herhangi bir ilişkim olmasada ister istemez durumuna acıdım adam sinirli bir şekilde Toada bakıp
"Eğer o dilini benim yanımdayken bir daha dışarıda görürsem dilin olmadan konuşmaya çalışırsın anladın mı beni" dili tiksintiyle bırakarak önüne döndü.
Masadaki herkes Pyro bile dahil adama bakarken adam konuşmaya başladı.
"Çoğunuz beni tanımaza rağmen benim kim olduğumu bilmeyen bir kişi aramızda bulunmakta" bu sırada bana sinsi bir gülümsemeyle bakmaktaydı " adım Magneto. Bu kardeşliği kuran ve birleştiren kişiyim. Gücüm metalleri kontrol etmek. Tabii bunu görmeden sadece söyleyince küçük birşey olarak göründüğüne eminim o yüzden yeni kız senden bir şey istiycem arkanı dön"
Bunu neden isteğine bir anlam veremesemde arkamda durmakta olan metal kapıya döndüm kapı karşımda sanki kağıttan yapılmışcasına buruşurken şaşkınlık içersinde kapıya baktım.
Yerde devasa boyutlarda olan 3 metre boyundaki kapı buruşturulmuş kağıt misali yerde duruyordu.
Magneto ya dönünce gülümsemekte olduğunu gördüm.
"Bu muhteşemdi" gülümsemesini daha da genişleterek
"Bu daha hiçbir şey kızım" dedi.
Gücünün büyüklüğü aklımda soru işaretleri bırakırken konuşmaya devam etti
"Sizi bugün burda toplamamın asıl sebebi bu akşam başkanların ve mutant karşıtı örgütlerin vericeği yemek daveti." Herkese tek tek baktıktan sonra sesini yükselterek " Bizi kendi guvenliklerini tehdit ettiğimiz gerekçesiyle gene bir propoganda başlatıcaklar tabiiki biz de bunu engelemeye ve bizi tehdit olarak görmeleri için gerekli sebepler vericez"
Mystiqueya dönerek eliyle konuşma hakkı verdikten sonra sözü ona bıraktı Mystique herkese dosyalar dağıtırken konuştu
"Bu bildiginiz gibi X-men le karşı karşıya gelebilmek ve gücümüzü onlara gösterebilmek için çok büyük bir fırsat kısacası bir taşla iki kuş vurmuş olucaz."
"Elinizdeki dosyalarda herkesin kimi kendisine rakip olarak belirlediğimiz yazıyor"
Elimdeki dosyayı açarken karşıma çıkan fotoğrafı inceledim bu benim rakibimdi. Fotoğrafda üstünde hale olan bir kostüm giymiş melek kanatlı bir adam vardı yanda adı yazıyordu Archangel. Kolay gelmişti tek sıkıntı benim uçma gücüm olmadığı icin benden kolay kaçma fırsatı olmasıydı yanda zayıf noktalarını belirten bir kağıt vardı.
AD:Archangel
GERÇEK ADI: Warren Kenneth Worhington
GÜCÜ: 29,000 yüksekliğe çıkabilir. 150 kiloya kadar taşıyabilir.
ZAYIF NOKTASI: Kanatlarının birleştiği sırt noktası hasas bölgesi
Magnetonun sesiyle kağıtları incelemeyi bırakıp ona döndüm
"Bu akşam elinizden geleni yapım X-mene
Insanların ne kadar kolay yok edilebileceğini gösterin."
Herkes ayağa kalkarken ekledi
"Kuralları unutmayın herkes kendi basının çaresine bakmak zorunda o yüzden ölmemeye çalışın"
Herkes odalarına doğru dağılırken çağrı cihazı mesaj geldiğini belirtmek için öttü.
Bu akşam 9 da X-menle bir randevum vardı.
¤¤¤¤¤¤¤¤
Lütfen yorum yapmayı unutmayın beğenmediğiniz kısımlar ve fikirler benim için önemli :D
Şimdilik okunma oranı az olsada beni mutlu etmeye yetiyor bu yüzden okuyanlara çok teşekkür ederim.
Son olarak ithaf özellikle yapmıyorum her okuyucu isterse kendine bir sayfa ithaf edebilir :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rogue X-men (tamamlandı)
FanfictionX-men Rogue karakterine yazılmış fanfiction bir hikayedir. Filmdeki karakterden çok çizgi film ve çizgiroman da geçen olaylar üstünden yazılmıştır. ilk Türkçe Rogue için yazılmış hayran kurgudur.