14

164 17 17
                                    

Atlas│

yuceanonimo

yuceanonimo: Allah'ım konuyu biliyorsun (09

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yuceanonimo: Allah'ım konuyu biliyorsun (09.53)

adayikilmaz: sana da günaydın (12.11)

adayikilmaz: sabah 9.53'te yazmışsın

adayikilmaz: rüyanda mı gördün naptın aq

Gülümsemem dudaklarıma yayıldı ve parmaklarımı klavyenin üzerinde hızlıca hareket ettirip mesajı yolladım.

yuceanonimo: bu saatte mi uyandın

yuceanonimo: kış uykusuna falan mı yatıyorsun sen

adayikilmaz: NORMAL İNSANLAR HAFTA SONU BU SAATTE KALKAR

yuceanonimo: tamam ağlama

yuceanonimo: işim vardı ondan erken uyandım

adayikilmaz: ne işi

yuceanonimo: arkadaşlarla buluştuk

adayikilmaz: sabahın köründe mi

yuceanonimo: trip mi yiyorum şu an?

adayikilmaz: yo

adayikilmaz: alakası yok

Görüldü atıp çıktım ve bakışlarımı omzumu dürten Oğuz'a çevirdim. "Ne oldu?" Gözlerini devirip eliyle alnına vurdu. "Ben kime ne anlatıyorum iki saattir oğlum ya?" Güldüm. "Anlat kanka dinliyorum ben seni." Umut bıyık altından gülerek "Konuştuğu kızdan bahsediyor," dedi. Tek kaşımı kaldırıp sırıttım. "Kimmiş o?" Telefonunu eline aldı ve fotoğrafını gösterdi. Gördüğüm yüz bana çok tanıdık geliyordu. Aklımdan tek bir şey demek geçiyordu. 'Hassiktir.' 

"Kanka şekersiz çayı daha kaç saat karıştırmayı düşünüyorsun?" "Ha," dedim dikkatimi önümdeki çaydan çekerek. "Karıştırmıyorum." Çay kaşığını bıraktım. "Annesinin misafirler için yaptığı pastayı yiyen çocuk gibisin lan n'oldu sana?" Efe'nin sorusunu duymazdan gelerek çayımı içmeye devam ettim. "Bunun da ağzından kerpetenle laf alacağız herhalde, transa mı geçtin pezevenk cevap versene." Onun bu dediğine istemsizce güldüm. "Yok bir şey ya," derken yanımda oturan Umut domuz sesleri çıkarmaya başladığında korkuyla ona baktım. "Sucuk," göğsüne vurmaya başladığında anlamsız bakışlarla bakmaya devam ettim. "N'oluyor amına koyayım?" Efe tam olarak aklımdan geçen cümleyi söylediğinde Oğuz hızlıca yerinden kalktı. Umut'un arkasına geçti ve düşmanına vurur gibi vurdu. Umut'un domuz sesleri kesildiğinde arka masada oturanlarda önlerine dönmüşlerdi. "Sırtım morardı adi şerefsiz," dedi hiçbir şey olmamış gibi önündeki tostunu yemeye devam ederek. "Bıraksaydım da geberip gitseydin, iyilik yaramıyor ibneye." Umut gülüp Oğuz'a öpücük attı ve tostundan bir ısırık daha aldı. 

İzmariti çöp kutusuna fırlattıktan sonra önümde yürüyen Oğuz'u dürtüp "Kızın adı Dilara'ydı, değil mi?" Diye sordum. Oğuzhan kafasını 'aynen' anlamında salladı. Bıkkınlıkla nefesimi verdim. Hoşlandığım kızın arkadaşı ve arkadaşım flört ediyorlardı. Bu durumun garipliği canımı sıkmaya yetiyordu ayrıca beni fazlasıyla geriyordu. 

- - - - 

görüşmek üzere!

FİZİKÇİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin