Oy vermeyi unutmayalım 💜
Jungkook
"Biraz daha yemek ister misin?"
"Ah, hayır teşekürler. Bu yetti"
Şu an ne demem ve ne konuşmam gerektiğini bilmiyordum. Ne konuşabilirdik ki?
"Jungkook. Benden çekinmeni istemiyorum. Artık arkadaş sayılırız değil mi?"
Kafamı salladım. Hala çekingence davranıyordum ve buna engel olamıyordum. O lanet olsun ki çok kibardı. Bunu kaçıncı söyleyişim?
"Ben kalkayım artık. Her şey için teşekkürler"
Gülümseyerek söylediğim sözlere gülümseyerek karşılık verdi. Birlikte ayağa kalktık.
"Bekle"
Dedi. Koşar adımlarla içeriye gitti. Merakla beklerken kafeyi inceledim. Biliyorum çok klasik. Neyse..
"Bunlara ihtiyacın olduğunu düşündüm."
Aman tanrım. Onu şu an yemek istemem normal mi?
Koca bir battaniye. Yanında bir bere ve çoraplar. O çok düşünceliydi. Battaniye o kadar büyüktü ki, nasıl buraya kadar taşımış olabileceğini ve aynı şekilde onu nasıl sokağa götürebileceğimi düşünmeden edemedim. Çok uzun bir cümle olduğunun farkındayım. Neys-
"Aslında ayakkabı da almak istedim ama bu kadarına gücüm yetti."
Gözlerim dolmuştu. Hayır hayır hayır ağlamayacsktım. Kesiblikle ağlamamalydm-
"Ağlıyor musun? Yapma lütfen"
Gelip bana sarıldı. Cidden mi?
"Hayır ağlamıyorum. Sadece duygulandım"
Kıkırdadım.
"Teşekkür ederim. Çok düşüncelisin. Ben, ben ne diyeceğimi bilmiyorum"
"Hadi ama. Rica ederim. Elimden geleni yaptım. Umarım gelecekte sana daha fazla yardımım dokunur."
Çıldıracaktım. O fazla iyiydi. O bir melekti.
"Tekrardan teşekkürler. Sonra görüşürüz"
"Görüşürüz. İstediğin zaman burada olabilirsin. Akşam seni yine bekliyorum"
"Patron-"
"Ben onunla konuştum. Çok iyi biridir. Seve seve izin verdi"
Gülümsedim. En son ne zaman bu kadar gülümsediğimi hatırlamıyordum.
Kafenin kapısını açıp çıktım. Elimde dev bir battaniye, bere ve çoraplar ile.
...
Bu güzel battaniyeyi ne kadar kirletmek istemesem de yere serdim. O kadar büyüktü ki bir tarafını yere serip bir tarafını üstüme örtecektim. Bereyi saçlarımı toplayacak şekilde kafama geçirdim. Acilen duş almam gerekiyordu. Ve bilin bakalım ne yok?
Çorapları kat kat ayağıma geçirdim. 4 çift çorap vardı ve hepsi kalındı. Bu soğuk havada ayaklarımı sıcak tutmaya yetecekti.
Battaniyeye uzandım ve üstümü örttüm. Sıcacıktı. Ayaklarım hemen ısınmıştı. Kafam da üşümeyecekti. Üstelik atkım da vardı zaten. Harika bir gün beni bekliyordu. Toktum da daha ne isteyebilirdim ki?
Belki duş almak. Evet sanırım şu an en çok bunu istiyordum.
...
Güzelce uyumuştum. Uzun süredir uyuduğum en rahat uyku diyebilirdim. Ve evet öyleydi zaten. Jimin'in isteği üzerine kafeye gidecektim. Akşam olmuştu. Battaniyeyi katlayıp bir yere sakladım. Terliklerimi giydim. Uyurken terlikleri çıkarmıştım. Bereyi de düzelttim. Çöpün yanındaki kırık aynadan kendime baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
indigent °jikook°
FanfictionJungkook'u sokaktan kurtaran Jimin ve Jimin'i sonsuz seven bir Jungkook düşünün.. 🌸07.05.2020 🌸? Jikook içerir⚠