Polis eve geldiğinde ifademizi almışlardı. Dani'nin yüzünü birebir tarif ettiğimde karşımdaki polis çizdiği resmi gösterdi. -adının ne olduğunu bilmediğim için böyle yazdım- resmin içinden neredeyse Dani çıkacak gibiydi. Ben mi bu kadar iyi tarif etmiştim, yoksa adam mı çok güzel çizmişti emin olamamıştım.
Bize yakalama kararının çıktığını söyleyip gitmişlerdi. En azından içimiz rahat uyuyabilecektik. Yakalanmasını Jungkook ile dört gözle bekliyorduk.
Yatağa girdiğimizde birbirimize sokularak uyumaya çalıştık. Bu olay uykumuzun kaçmasına neden olmuştu. Uykumuz gelene kadar da birbirimize dönüp yaşadığımız olaylardan bahsetmiştik. Biraz da hasret gidermiş olabilirdik. Birbirimizin saçlarını sevmiş, öpmüştük.
Güzel bir uyku çekmiştim ben de. Jungkook ile olmak güzeldi. Bana harika hissettiriyordu. İltifatlar edip beni her an mutlu etmeyi başarıyordu. Sonsuza kadar onu sevecektim.
...
Jungkook
"Jiminie? Hadi uyan meleğim. Sana kahvaltı hazırladım."
Çok güzel uyuyordu fakat saat öğlene geliyordu. Yemek yemesi gerekirdi. Saçlarını okşayarak geriye attım. Minik gözlerini aralayıp bana bakmıştı.
"Günaydın Kook."
Ellerini iki yanına koyup doğruldu. Karşımda saçları dağınık ve uykudan dolayı yüzü ve dudakları şiş bir Park Jimin durunca benim işim de zorlaşıyordu tabii..
Yaklaşıp dudaklarına günaydın öpücüğü kondurdum. Kollarının altından tutarak kendime çektim bedenini.
"Sen benim bebeğimsin. Hadi gel sana bir güzel yemeğini yedirelim."
Ayağa kalkıp bedenini kucagıma aldığımda çırpınmaya başladı. İkimiz de gülüyorduk. Yaşadığımız şeyleri küçücük de olsa unutturup onu güldürmek iyi hissettirmişti.
"Jungkookie~! İndir beni!"
Kahkahalarla onu mutfağa kadar taşıyıp tezgaha oturttum. Ardından tekrar dudaklarını öpüp hazırladığım sofrayı gösterdim.
"Bak bebeğim? Hepsi senin için bu yetenekli ellerle hazırlandı."
Komiklikler yaparak onu güldürmek gibisi yoktu cidden. O gülümseyen yüzünü görmek, kısılan gözlerine bakmak, çıkan gamzesinde oyalanmak çok güzeldi.
...
Jimin
Her ne kadar ısrar etsem de bir sokak ötedeki markete tek başıma gitmeme izin vermemişti Jungkook. Birlikte hazırlanırken havaların da ısınmasıyla üzerimizdeki kıyafetle çıktık dışarı. Eğer Dani ile karşılaşırsak, bizi tanımaması için Jungkook bana bu sıcakta bere, gözlük ve maske giydirmişti. Kendisi gözlük hariç benim gibi şapka ve maske takmıştı.
Beni korumak ister gibi kolunun altına alıp kendine çekmiş olan adama minnettardım. Kendisinden önce beni düşünüyordu. İstemesem de yapıyordu bunu. Markete vardığımızda her şey normaldi. Bir kaç eksik alacaktık sadece.
"Jungkookie, süt almamız gerek."
Birlikte marketin içinde gezerek ihtiyaçlarımızı teker teker sepetimize koyduk. Bütün alışveriş kısa sürede bitmişti. Çok şey almamıştık zaten. Ürünleri poşetlere doldurduktan sonra birini ben diğerini de Jungkook almıştı.
Tekrar ısrar etmeme rağmen ağır olanı o alıp, hafif olanı bana bırakmıştı. Koluna girdiğim için yapışık gibiydik. Eve kadar sorunsuzca yürüdük. Etrafta şüpheli biri gözükmüyordu. Herhalde polisi gördüğü zaman peşimizi bırakmıştı. Öyle düşünmek istedim en azından. Aksini düşünmek istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
indigent °jikook°
FanficJungkook'u sokaktan kurtaran Jimin ve Jimin'i sonsuz seven bir Jungkook düşünün.. 🌸07.05.2020 🌸? Jikook içerir⚠