Oy vermeyi unutmayalım 💜
Jimin işlerini halletmişti. Oradaki adamı unutmamıştı. Biraz daha yürüdükten sonra yan taraftaki burgerciye girdi. O adam için biraz yemek almak istiyordu. Sıraya girdi ve beklemeye başladı. Sıra ona geldiğinde iki burgerli bir menü seçti.
İçecek olarak sıcak çay seçti. Soğuk bir kola iyi olmazdı her halde.Paket yaptırdıktan sonra, parayı ödeyip dükkandan çıktı. Yüzüne çarpan rüzgar onu daha da üşütmüştü. Hava giderek soğuyordu.
Havanın soğuması ona pek etki etmese de sokak hayvanları ve evsiz insanlar için epey üzülüyordu.Sokak uzaktan göründüğünde gülümsedi. İyilik yapmak onu iyi hissettiriyordu. Birini mutlu etmek harika bir duyguydu. Onunla bir şeyini paylaşmak, açken yemek vermek, belki mutluluk vermek...
Düşünceleri onu gülümsetti.Sokağa ilk adımını attı ve etrafa göz attı. Adam yoktu. Biraz daha göz gezdirdi. Konteynerın arkasına bakmayı akıl ettiğinde derin bir nefes verdi. Adam uyuyordu. Çok üşümüş olmalıydı.
Yemek paketini yere çökerek adamın baş ucuna koydu. Rahatsız etmek istemiyordu. Biraz inceledi. Yüzü yine görünmüyordu. Saçları uzamıştı ve kirliydi. Yerden kalktı ve onu kimsenin göremeyeceğine emin oldu.
Başkaları gelip yemeği almamalıydı. Adama son kez baktı ve sokaktan ayrıldı. İçi az da olsa rahatlamıştı.
°
°
°Jungkook
Uyandığımda saat tahminen akşam altı veya yediydi. Yine her yerim ağrıyordu ve açtım. Doğrulup etrafıma baktım. Aynı sokak ve aynı çöp kutusunun kenarı.
Burnuma gelen kokular midemde garip seslere yok açmaya başladığında, bu kokuların nereden gelebileceğini düşünüp etrafıma bakındım. Ta ki yanı başımda duran paketi görene kadar.
Bu paketi birisi unutmuş olabilirdi. Veya paket tamamen boştu ve kokusu kalmıştı. Bunun beni düşünerek buraya konulduğu ihtimali aklımın ucundan dahi geçmiyordu. Boş bakışlarla etrafıma baktım. Tekrar gözüm pakette durduğunda kimseyi umursamamaya karar verdim. Sonuçta burası bana ait bir yer gibiydi ve paket benim yanıma bırakılmıştı. Bırakmasalardı.
Paketin içinden burgeri yavaşça çıkardım. Nefis görünüyordu. Burgeri birkaç ısırıkta bitirdim. Pakette içecek olduğunu fark ettiğimde onu da hemen çıkardım. Henüz soğumamış bir bardak çay vardı. Bırakan kişi çok düşünceliydi veya sadece kendi için almıştı. Çaydan bir yudum aldım ve soğuk bedenimin sıcacık olduğunu hissettim.
Çayın hepsini bitirmeyecektim. En azından karnımı doğurduktan sonra çayın tadını çıkarmayı düşündüm.
..
Tamamen yemeğimi bitirmiştim. Benim için harika bir ziyafetten başka bir şey değildi. O kadar iyi gelmişti ki şimdi de tok olduğum için uyumak istiyordum. Bir yandan da istemiyordum çünkü uyursam başa dönecekti ve yine aç olacaktım.
En iyisi tokluğun tadını çıkarmaktı.
Ayaklarımı uzattım. Derin bir nefes almamla yüzümü buruşturmam bir oldu. İğrenç çöp kokusu ciğerlerimde yer edinmişti. Yerimden kalktım. Belki biraz uzaklaşmak iyi gelirdi. Hem şu sinir bozucu insanları görmemiş olurdum.Sokaktan çıkarak yürüdüm ve daha sakin bir yer bulabilmek için kendimi şehrin kollarına bıraktım.
Jimin
Ne ara akşam oldu, ne ara yeni tanıştığım kişiyle randevu saatim geldi hiç anlayamamıştım. Aynada son kez kendime baktım ve kapıdan çıktım. Attığı mesaja göre şu an kapımın önünde olmalıydı. Sokağın başından gelen korna sesi, ardından tanıdık siyah mercedes beni gülümsetti. Evin önünde havalı bir şekilde durdu ve arabadan indi yanağımı öperek kapımı açtı. Çok kibardı.. Nazik bir şekilde selam verip arabaya bindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
indigent °jikook°
FanficJungkook'u sokaktan kurtaran Jimin ve Jimin'i sonsuz seven bir Jungkook düşünün.. 🌸07.05.2020 🌸? Jikook içerir⚠