Moon Garden(Kaisoo)

(2)

Jongin'in anlatımından;

Uyandığımda revirdeydim. Buraya nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Biraz zaman geçti ve yanımdaki perdenin arkasından bir kaç ses gelmeye başladı. Sayıklamaya benziyordu. Perdeyi açtığımda büyük bir şok ile orda yatan bedene baktım. Ama bir dakika bu kyungsoo idi. Sanırım bir rüya görüyordu ya da kabus?

Yerimden kalkmaya çalışınca bacağıma giren ağrı ile geri uzandım. İçeriye hemşire gelip ayağımı kontrol edince ne olduğunu sordum.

"Sadece küçük bir incinme. Rahat ol bir kaç güne geçer."

"Unnie biz buraya neden geldik biliyor musun"

"Sanırım ikiniz de merdivenden düşmüşsünüz. Biraz daha dikkatli olmalısınız. Ve bir de arkadaşın uyandığı zaman bana seslen olur mu?"

dedi ve gitti. Boş boş oturuyordum. Soo'dan yine sayıklama sesleri geldiğinde onda doğru döndüm. Bu çocuğu cidden sevmiyordum ama çok çaresiz görünüyordu. Sayıklamalarının arasından "jongin lütfen yapma. Canımı yakıyorsun."  gibi şeyler duyunca ona seslendim. Beni duymayınca bu sefer daha sesli bir şekilde bağırdım. Beni duymuş olucak ki yerinden sıçrayıp etrafına bakmaya başladı. Aptal. Beni görünce gözleri fal taşı gibi açıldı ve sorar gözlerle bakmaya başladı.

"Ne bakıyorsun aptal. Senin yüzünden burdayım."

diye çıkıştığım. Sanırım korkmuştu ve bu....bu benim hoşuma gidiyordu. Hemşireye seslendim ve o da gelip soo'yu kontrol etmeye başladı. Ona birşey olmamıştı. Ama neden olan hep bana oluyordu.
Hemşire ona;
"Kyungsoo canım çok bir şeyin yok ama bitkin düşmüşsün. Galiba dengeli beslenmiyorsun. Yarım saat daha burda dur. Sonra burdan çıkabilirsin. Geçmiş olsun." dedi ve bana döndü.

"Jongin sende 1 ya da 2 saat sonra çıkabilirsin. "

diyip beni bu salak çocuk ile başbaşa bıraktı.
Artık can sıkıntısından ölücektim. Ne telefonum yanımdaydı ne de ayağa kalkabiliyordum. Ve yanımdaki bu suratsız insandan yardım almak istemiyordum. Kendi kendime ayağa kalkmaya çalıştım ama canım çok yanıyordu. Bir daha denemeye kalkıştığımda yere yapıştım. Soo beni gördüğünde yerinden kalkıp ayağa kalkmam için yardım etti. Bu çocuk ne kadar küçük dursada güçlüymüş. Beni yatağa bıraktıktan sonra kendi yatağına yattı. Saate baktığımda daha 15 dakika geçtiğini gördüm. Ah! Bu lanet saat neden daha hızlı ilerlemiyordu.

Yana doğru döndüğümde soo'nun uyuduğunu gördüm. Tanrım, bir bebek gibi uyuyordu ve b-bir dakika onun dudakları kalp şeklinde miydi??