Kyungsoo 'nun dediği şeyle şaşırırken içtiğim şeyi püskürtmüştüm ister istemez. Ne yani onlar 3 gündür sevgiliydi ve ben bunu daha yeni mi öğreniyordum.
"N-ne siz 3 gündür sevgili misiniz? A-ama bundan nasıl benim haberim olmaz soo. Yah!! Senin ilk önce gelip bana söylemen gerekiyordu bunu. Aish! Deliricem. Siz şimdi cidden sevgili misiniz?"
"Evet baek. Artık bunu sormayı bırak. Hatta artık bu konuyu kapatalım tamam mı?"
"Tamam."
Aslında biraz bozulmuştum. Çünkü kyungsoo ne olursa olsun bana her şeyden haber verir her şeyini söylerdi. Ama şimdi onunla sevgili olduğunu daha yeni öğreniyordum. Bunu söylememesi cidden beni biraz hayal kırıklığına uğrattı.
Biraz daha yiyip sohbet ettikten sonra soo 'ya eve gitmem gerektiğini söyleyip hazırlanmaya başladım. Her ne kadar soo burda kalmamı söyleyip dursa da evde beni bekleyen koca bir bebeğim vardı.
Boş sokaklardan geçe geçe eve gelmiştim. Montumu çıkarıp salona gittiğimde sevgilimin çoktan uyumuş olduğunu gördüm. Sessiz olmaya çalışarak yanına uzanıp bende uyumaya çalıştım.
Soo 'nun anlatımından;
Baek gittikten sonra dağıttığımız masayı toplayıp uyumak için odama çıktım. Kendimi direk yatağa atıp kendimi huzurlu bir uykunun kollarına bıraktım.Alarm ve baek 'in şarkı söyleyen sesiyle uyanmıştım. Cidden alarmın sesi yetmiyormuş gibi birde baek delisi dibimde oturmuş şarkı söylüyordu. Kafamın altındaki yastığı ona fırlatıp yataktan zor da olsa kalktım.
Üstüme bol şeyler giydikten sonra beraber okula doğru gitmeye başladık. Okula geldiğimizde baek kahvaltı yapmadığını beraber kafeye gitmemiz gerektiğini söyledi.
Çantamı sınıfa bırakırken kai 'nin daha gelmediğini gördüm. Baek 'in yanına gittiğimde yanında sehun ve tanımadığım biri daha vardı.
Kafeye geldiğimizde hepimiz siparişi verdikten sonra sehun konuştu.
"Soo. Bak bu yanımda luhan. Kendisi sevgilim olur ve bundan sonra bizim okulda okuyacak. Seninle aynı sınıfta. Ve tabii ki senin yanında oturacak. Ona yardımcı olursun değil mi canım arkadaşım?"
"Tabii ki sehun. Neye ihtiyacın olursa bana söyleyebilirsin luhan."
"Teşekkür ederim soo."
"Teşekkür etmene gerek yoktu sehun."
Siparişlerimiz geldiğinde kahvaltımızı yapıp sınıflarımıza girmiştik. Hoca da geldiğinde direk luhandan kendini tanıtmasını istedi. Luhan ayağa kalkıp kendini kısa bir şekilde tanıtmaya başladı.
"Merhaba. Ben luhan. Buraya çinden geldim ve umarım iyi anlaşırız."
Luhan kendini tanıttıktan sonra hongjoong ortaya atladı.
"Çok da iyiymişsin luhan. Baksana. Benim olmaya ne dersin ha?"
"Kapa çeneni hong. Ve dersine odaklan."
Hoca hongjoong 'u susturduktan sonra derse başladı. Tabii bende direk uyumaya. 40 dakika boyunca kimya dinleyecek kafamda değildim çünkü.
Omzumun dürtülmesiyle uyanmıştım. Baek zilin çaldığını ve kantine inmek için beni almaya geldiğini söyledi.
Okul çıkışı kai 'nin yanına gitmeye karar verdim. Baek sehun ve luhan 'dan ayrılıp kai 'nin evine doğru yürüdüm. Sonunda geldiğimde onun biriyle kavga ettiğini görüp bir yere saklandım. Burdan bütün konuşmalarını duyuyordum.
"Bana bak kai. Sana okula gitmeyeceğini ve o çocukla görüşmeye devam etmeyeceğini söyledim. Beni dinlemek zorundasın."
"Hah! Seni neden dinliyim peki. Üvey babamsın diye mi? Hmm. Ama buraya gelmeden önce senin dediklerini yapmayacağımı bilmen gerekirdi. Hem okuluma gideceğim hem de soo ile görüşmeye devam edeceğim. Çünkü o benim sevgilim."
"Sevgilin ha. Hmm. Bunu öğrendiğim iyi oldu kim jongin. Peki bir de beni dinle. Eğer okula gitmeye ve o çocukla görüşmeye devam edersen..... O ölür kai. Sevgilini bir daha göremezsin. Hemde onu gözlerinin önünde öldürürüm anladın mı beni?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moon Garden(Kaisoo)
RandomDo kyungsoo kendi halinde bir üniversite öğrencisiydi. Ve kai de soo'nun kabusu... Hadi bu kitabı ve kaisoo'nun maceralarını beraber keşfedelim.