15

5.5K 512 481
                                    

...

Jennie

Apartman kapısının önünde, tüm katılığı ile bana bakıyordu. Öfkeden alev almış gözlerinin, arkamda duran kusursuz güzelliği fark etmesi uzun sürmedi.

Rosé'nin bana mesaj atıp atmadığına bakmak için elimdeki telefonun açma düğmesine bastığımda, Rosé'den beş cevapsız arama vardı.

Gözlerim Rosalie'nin gözleri ile buluştuğunda, bakışları beni alıp gideceğini bağırıyordu. 

Nitekim yaptı da, hiç bir şey söylemedi ve yanıma adımladı. Büyük kaba adımları, yanıma gelmesini kolaylaştırmıştı. Kolumu sertçe tutup beni sürükleyeceği sırada, kolumu hızlıca kendime çekmeye çalıştım fakat kendi kendimin canını yakmıştım. 

Sanırım canı yanan tek kişi ben değildim, dudaklarından küçük acılı bir inleme kaçtığını duymuştum. 

Umrumda değildi, böyle düşünmem kötü mü bilmiyorum ama onun canının yanmış olması gerçekten umrumda değildi.

Koluma baktım, kısa kollu tişörtten görünen morluklarımı, bugün ilk kez şu an fark edebilmiştim. 

Lalisa morluklarımı görünce mi hırka vermeyi hatırlamıştı diye düşünmeden edemedim. 

William, Bruce ve Bella morluklarım hakkında Lalisa'ya soru sormuşlar mıydı? Vücudumdaki lekeler onu görmeden önce pek de aklımdan geçmediğinden, bu sorular yeni yeni aklıma geliyordu. 

Rosalie'nin ağır parfümünün kokusu, beni düşüncelerimden sıyırdı. Canının yanmış olmasının hıncı ile kolumu daha sert çektiğinde, dudaklarımdan yüksek bir inleme döküldü. 

Lalisa'nın adım seslerini duyduğumda, ona bakmak istedim. Rosalie'nin görmek istemediğim suratının katılığı, mideme kramp girmesine sebep oluyordu. 

Yere bakan gözlerimi ve eğik başımı, Lalisa'nın güzel gözleri ile buluşturmak ve içimdeki korkuyu dindirmek istedim. Ancak başımı oraya doğru çevirmeye kalktığımda, Rosalie'nin sıcak elleri sertçe çenemden tutup başımı kendisine çevirdi. 

Lalisa'nın soğuk ama vücudumu yakan ellerinin aksine, onun sıcak elleri içimdeki korkuyu alevlendiriyor ve üşümeme sebep oluyordu. 

Başımı aniden çevirmesi ile içimde alevlenen acı, iki gündür acıyı hissetmemiş bedenimin ürkmesini sağladı. 

Nefeslerimi kontrolde tutmaya çalıştım ancak kolumdaki baskı ve boynumun acısı işimi epey zorlaştırıyordu. Gözlerime bakarken, gözlerini görmemek için ışık hızında gözlerimi yumdum.

Sinirden koyulaşmış gözlerini sadece bir saniye görmem bile Lalisa'ya, bana yardım etmesi için yalvarma isteği uyandırmıştı. 

Rosalie'nin dudaklarının kulağıma yaklaştığını hissettim. "Sevgilinin, evli olduğundan haberi var mı bebeğim?"

Evet. Lalisa'nın evli olduğumdan haberi vardı fakat sevgilim olduğundan haberinin olduğunu sanmıyorum. 

Sımsıkı yumduğum gözlerimin, dolduğunu yanmaya başlamasından anlamıştım. Ancak onu görmek yerine gözlerimin yanmasına katlanabilirdim. 

Korkudan titremeye başlayan bedenim, artık kendimi ona ait hissetmemeden kaynaklıydı. Eskiden, sadece kavga eden iki çift olduğumuzu ve birbirimize sadık olduğumuzu düşünürdüm. Ancak o başka biri gibi kokuyordu.

Onun başkasına ait olduğunu düşünmüyordum. Birini sevebileceğini, içinde sevgi ve aşk gibi masum duyguları taşıdığını düşünmüyordum. Belki de sadece ben başkasına aittim.

umbrella || jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin