26

4.1K 402 190
                                    

Sınır 60 vote 65 yorum

...

Davaya 20 gün kala

Jennie

Jisoo salonun ortasında volta atarken, Rosé onu yatıştırmaya çalışıyordu ve bende tedirginlikle onları izliyordum.

Lalisa'nın elleri belimi sarmalamıştı ve arkamda benimle birlikte dikilmiş Jisoo'yu dinliyordu.

"Morlukların fotoğrafları zaten elimizde, Lisa da Rosé'nin yakın arkadaşı olarak geçecek ve aldattığını da kanıtsız olarak söyleyeceğiz ama aksini iddia edebilir ve tam tersine senin onu Lisa ile aldattığını öne sürebilir."

O salonda volta atarak sesli düşünüyordu ve gerginliğini izleyenler olarak, hiç birimiz tek bir kelimesine itiraz etmemiştik.

Son bir ay içerisinde dava hakkında ne zaman konuşsak, Jisoo bir şekilde haklı çıkıyordu ve artık hepimiz işin içine duygularımızı katmayı bırakmıştık. Tek amacımız davayı kazanmak olmuştu ve tabii şiddet gördüğüm kanıtlandığında uzaklaştırma kararı ve para cezası.

Ben masaya yaslanmış dururken Lalisa arkamda kollarını belime sarmıştı ve bu gergin ortamı kokusunu almamı sağlayarak yumuşatıyordu.

Eve ince topuklu siyah stilettolarını çıkarmadan girecek kadar gergin olan Jisoo'nun ince topukları halıya bastığında garip bir ses çıkarıyordu. 

Güzel kadın bundan rahatsız olmuş olucak ki, sinirle ayakkabılarını çıkardı ve bir köşeye attı.

O ayakkabılarını atar atmaz ayakkabıların başına koşturan küçük tekir kedi, hevesle ayakkabıların ince topuklarını ısırmaya başladı.

Yanına gidip Luna'yı kucağıma almadan önce, Jisoo volta atmayı durdurmuş ve Luna'ya ne olduğunu anlamaz bakışlar atmaya başlamıştı.

Kediyi kucağıma alıp tekrar Lalisa'nın yanına döndüm ve tüm gözlerin Luna'da olduğu on saniyelik transımız bitip, yerini eski gerginliğine bıraktı.

On gün önce Rosalie ile yolda karşılaştığımda -beni takip ettiğinde- eve gider gitmez Jisoo'yu aramıştım ve şiddet uygulama suçundan aranan Rosalie bir şekilde bulunmuştu. Ve yine mükemmel zeki kadın, tutuksuz yargılanma kararı çıkarttırabilmişti.

Fakat zekası kanıtlı davayı örtecek kadar olmasa gerek, davayı erteletememişti.

Uzaklaştırma kararı vardı ve bunun rahatlığıyla, istediğim kadar tek başıma kalabilirdim. Etrafımdakiler veya sıradan insanlar için ne kadar önemli bilmiyorum ama benim için yalnız kalmaktan korkmamak büyük bir özgürlük demekti.

Kucağımdaki Luna parmağımı ısırırken, Lalisa'nın dudakları kulağıma çok yakındı ve sıcak nefesi boynuma çarpıyordu. Kokusu, kucağımdaki kediyi yere düşürmeme sebep olacak kadar mayıştırıcıydı.

Dudaklarımı yaladım ve Luna'nın parmağımı ısırması umurumdaymış gibi yaptım.

Rosé çıldırmak üzere olan eşinin koluna girip onunla bir şeyler konuşurken, Lalisa eşsiz stabil ses tonu ve onu öpme isteği uyandıran sıcak nefesi ile kulağıma fısıldadı. "William seni özlediğini söyledi."

Kulağıma "Senden nefret ediyorum." dahi dese tahrik olacağım ses tonuyla söylediklerini anlayıp bir cevap vermek çok zordu.

Gülümsemeye çalıştım ve Luna ile oynarken, başımı ona çevirip bende fısıldadım. "Bende orayı özledim."

Küçük tekir kediyi elimden aldı ve yere bırakıp beni kendinden biraz uzaklaştırdı.

Jisoo ve Rosé'ye döndü. "Devam ederiz sonra bu gece bu kadar gerginlik yeterli."

umbrella || jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin