34

3.5K 305 136
                                    

Uzun süredir bölüm atmamamı telafi eder mi bilmiyorum, biraz kısa oldu gibi. 

Bu kitaba ilk kez böyle bir bölüm yazdım o yüzden görüşlerinizi merak ediyorum

...

Jennie

"Gerçekten çok hoş!"

Yanımdaki küçük çocuk saçlarımın aralarındaki renkli tutamlara bakıp hayranlıkla konuştuğunda gülümsedim ve takma saçımı minik ellerinden kurtarıp, onun kıvırcık saçlarını karıştırdım. 

"Teşekkür ederim."

Ben karşımdaki küçük sandalyede oturan çocukla ilgilenirken, Bruce ve Bella çocuğun annesiyle, diktirmek istediği elbiseyi tartışıyorlardı.

"Tişörtünü beğendim."

Erkek olmasına rağmen küçük olduğu için sesi fazla ince olan çocuğa çekingence gülümsedim. Gözlerimle onun üzerindeki, yeşil ve çizgi film karakterlerinden birinin resmini taşıyan tişörtü gösterdim. "Seninki de çok hoş."

İkimiz de yere yakın küçük sandalyelerde otururken, içerideki odadan gelen ayak sesi ile gülümsemem genişledi ve her bir haraketi ile beni etkisi altına hapseden kadının ne yaptığını anlamaya çalıştım. 

Buraya mı gelecekti? Lavaboya gitmek için mi kalkmıştı? Kumaş mı alacaktı? Elinden düşürmediği kırmızı kurşun, çizim kalemini açmak için mi kalkmıştı? Dikiş yaparken bir yerini kesmiş olabilir miydi? Bu konudaki becerisini göz önüne alırsak çok olasıydı. 

"Jennie, buraya gelebilir misin?"

William'ın sesi ile bakışlarımı içerideki odayla burayı birbirine bağlayan uzun rengarenk püsküllerden çekip odanın diğer tarafına çevirdim. 

Yanımdaki çocuğun annesi ile konuşan William, ona baktığımda bana eliyle gelmemi söyleyen bir haraket yaptı. 

Karşımdaki küçük, yeni arkadaşıma döndüm. "Hemen geliyorum."

Ayağa kalkıp William'ın yanına ilerledim ve yanlarına vardığımda kadınla el sıkışıp, William'a döndüm. "Bu hafta yoğun olacağız çok sipariş var ve senden, bu hanımefendinin siparişleriyle ilgilenmeni istiyorum."

Olumlu anlamda kafamı salladım ve dudaklarım yalayıp düşünceli bakışlarımı kısa süren bir kaç saniye kadında gezdirdim. "Yapamayacağın bir sipariş değil, sadece sonsuza kadar çırak olarak kalamazsın değil mi?"

Cümlenin sonlarına doğru güldüğünde resmi surat ifademi bozmadan gülümsedim ve dikkatle onu dinlemeye devam ettim. "Yapacağın çok bir şey yok sadece..."

Tüm dikkatleri üzerine çekebilecek kokusu püsküllerin ardından odaya yayıldığında, William'ın cümleleri havada bir toz bulutu olup uçmuştu. Bütün duyularım ona odaklanmıştı.

Profesyonel gülümsemem; yerini aptal bir sırıtmaya bıraktı ve düşünceli yüz ifadem yavru bir kedi tarafından çalındı. 

Neyse bu etki sadece bana özel değildi de, herkes bu hale gelmişti ve William'ın Lalisa'ya selam verdiği sürede çabucak toparlanabilmiştim. 

"Lili!"

Kendine lakapla seslenen ve hevesle el sallayan yaşlı adama kaşlarını kaldırarak bakan son derece seksi kadının surat ifadesini gören William, çabucak toparladı ve müşteri kadınla konuşurkenki resmi, bilmiş ifadeye döndü. "Bayan Manoban."

Kendine lakap takılmasını sevmiyordu, iş yerinde ona samimi bir şekilde hitap edilmesinden ise asla haz etmemişti. Normalde samimiydi. William'ı babası olarak görüyordu fakat gel görelim ki, iş konusundaki hassaslığı herkes için geçerliydi.

umbrella || jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin