20

5.4K 509 199
                                    

Sınır 40-45 yorum

...

Jennie

Dudakları dudaklarıma kapanmışken, önümüzde duran çift kişilik koltuğa ilerleyen ağır adımlarına uyum sağladım. 

Nefesimi kesen öpücüğü sürerken, yavaşça beni koltuğa yatırmasına izin verdim. 

Belimi nazikçe okşayan eli durmuyordu ve kokusu, kokuma karışmış gibiydi. 

Onun bedenine hapsolmuş gibiydim. 

Dudaklarını benden ayırdığında, gözlerimi kapattım ve derin bir iç çektim. 

Başını boynuma gömdüğünde, nefesinin sıcaklığı; her dokunuşu ile yanan bedenime çarpıyordu. 

Gözlerim kapalı bir şekilde kokusunu aldığım hiç bir saniyeyi boş geçirmemek adına derin nefesler aldım. 

Kendini yanıma bıraktığında, gözlerimi açtım ve ona doğru döndüm. Kakülleri ile oynamaya başladığımda, tekrar beni öpmesi için içimdeki beklentiyi gizlemeye çalıştım. 

Dudaklarını yaladı ve bedenini bana yakınlaştırıp, kulağıma yöneldi. 

"Medusa."

Fısıltısı önce kulağıma, sonra boynuma doğru bir yol çizerken gözlerim tekrar kapandı. 

Bu isim, bir tek onun dudaklarında güzel duruyordu.

Kokusunu alabilmek için hala derin nefesler alan bedenim, tamamen onda kaybolmaya ve cümlelerinin hepsini dinlemeye hazırdı.

Belimde gezinen elleri durmuştu, yattığımız dar koltukta ona arkamı döndüğümdeyse tekrar elleri belime yerleşmişti.

Bu sefer nazikçe gezinen parmaklarının yerini, beni kendine çeken elleri almıştı.

Bedenlerimizi birleştirdi ve fısıldadı. "Medusa yıllar önce, yunan mitolojisinde dünyanın en güzel kadınının ismiydi. O kadar güzeldi ki, güzelliği herkes tarafından kıskanılırdı. Bütün kadınlar onun yerinde olmak isterdi."

Belimdeki eli ve saçlarıma çarpan, dünyanın en güzel rüzgarı olduğuna emin olduğum nefesi gözlerimi kapatmama ve sarhoşluğuma rağmen ona tamamen odaklanamama sebep olmuştu.

Kelimelerinin, kadife sesiyle beynimde yankılanmasını her duyduğumda, onu dinlemek için daha da hevesleniyordum. 

"Medusa güzelliği yüzünden asla rahat bırakılmazdı, bu yüzden denizlerin tanrısı Poseidon'un, en sevdiği eşi Athena'nın tapınağında kalmaya başladı."

Cümlesini bitirdiğinde yutkundum ve neden şu an bunu anlattığını merak ettim. 

"Athena, Medusa'nın güzelliğini umursamamıştı çünkü kendisinin çok daha güzel ve bilge olduğunu düşünüyordu. Ancak Poseidon, Medusa'ya karşı olan ilgisini saklayamıyordu."

Kokusu ve dokunuşlarıyla sarhoş olmuş, baygın bakışlarım halı ile buluştu. 

Avuç içlerim kanadığında ve beni eve getirdiğinde, parmaklarımdan damlayarak halıya düşen kanın izi hala krem rengi halıyı süslüyordu. Bir süre izi izleyerek dinledim güzel sesini. 

"Poseidon bir gün artık dayanamayacağını düşünür ve eşi Athena'nın tapınağına girerek, Medusa'yı cinsel ilişkiye zorlar."

Saçlarımı boynumdan çekti ve dudakları boynuma küçük bir öpücük bıraktı. 

"Medusa günlerce ağlar, tapınağından dışarıya çıkmaz. Her şey eninde sonunda Athena'nın kulağına gittiğindeyse, gerçek felaket başlangıcı olur."

"Athena büyük bir öfkeyle intikam yemini etmiş ve Medusa ve kız kardeşlerini birer ifrite çevirmiş. Artık kız kardeşlerin yüzleri o kadar çirkinmiş ki kimse bakmaya bile tahammül edemiyormuş. Medusa'nın saçlarının her bir teli de yılana dönüşmüş. Athena bununla da yetinmeyerek Medusa'nın gözünün değdiği herkesi taşa çevirmesini sağlamış."

Anlattıkları ile uyuşmaya başlayan ve taş kesilen bedenimi haraket ettirmeye, en azından kıpırdanmaya çalıştım ama vücuduma iğnelerin battığı hissi ile vazgeçtim. 

"Athena'nın öfkesi tüm bunlara rağmen dinmemiş ve üvey kardeşi Perseus'tan Medusa'yı öldürmesini istemiş. Perseus bu isteği hemen yerine getirmiş ve ayna ile Medusa'ya bakarak taşa dönüşmeden kılıçla kafasını kesmiş. Medusa'nın boynundan denize sıçrayan iki damla kandan Medusa'nın iki oğlu doğmuş."

Ona doğru dönmek, bedenimi ona çevirerek kolları arasında kaybolmak istedim fakat bedenim haraket edemeyecek kadar uyuşmuştu. Kelimeler bedenimi tamamen uyuşturmuştu. 

"Medusa..."

Histerik bir şekilde güldü ve ona dönmek için hafifçe kıpırdanan bedenimi kendine çevirdi.

Yüzüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı ve alnını anlıma yasladı. 

"Söylesene, birinin sana kötü niyetle söylediği bir şey bile, nasıl özünde güzel olabiliyor?"

Başını boynuma gömüp kokumu içine çekti. Kolları belimi sarmaladığında, ona biraz daha yanaşıp boynuna sokuldum. Saçlarımı öpüp fısıldadı. "Nasıl içinde olduğun her şeyi güzelleştirebiliyorsun?"

...





umbrella || jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin