Sabah alarma uyanıp sürünerek ve isyan ederek banyoya geçip rutin işlerimi hallettim. Dolabın karşısına geçtim ve beyaz üstüne 'nevermind' yazan tişört giyip altına siyah boyfriend pantolon giydim. Parfüm banyosu yapıp çantama 3-5 defter koyup aşağıya indim.
Sandviçi 2 lokmada yiyip portakal suyunu kafama diktim. Odama koşup dişlerimi fırçaladım ve tekrar aşağıya indim. Annem şok içinde kahvaltı sofrasına bakıyordu. Ben ise anneme masumca bakıp koşarak beyaz spor ayakkabı giyip kendimi dışarı attım.
Jimin'in arabasını görünce sırıtıp öne binecekken önde bir kızın oturduğunu görünce afallamıştım. Arka koltuğa oturduğumda Jimin bana dikiz aynasında bakıyordu. Ben ise kollarımı göğsümde birleştirip somurtuyordum.
"Günaydın Danbi." Dedi Jimin. Hani nerede aşkım? Sevgilim bilmem neyim? Göz devirip telefonumla oyalandım. Araba durduğunda sarsılmıştım. Arabadan jet hızıyla indiğimde gördüğüm kişiler ile afallamıştım.
"Lan gerizekalılar! Hani başka bir üniversite kazanmıştınız. Hainler."
"Bak, senin böyle diyeceğini bildiğim için sana ekler yaptım,açsındır." Yanımıza gelen Jimin ve o kız ile kafamı salladım.
"Sağol,az önce sevgili ve arkadaş kazığı yedim." Okula doğru adım atacakken sert bir şeye çarptığımda kafamı kaldırıp baktım.
"Omo! Sen? Danbi!?" Çocuk bana şok içinde bakarken bende ona tuhaf bakışlarımı atıyordum.
"Evet, ben Danbi ama seni çıkaramadım?"
"Soulheart ben." Gözlerim şok içinde açılmıştı, o anki şey ile sarıldığımda hala şoktaydım. Gelen öhöm sesi ile arkama baktığımda herkes bize bakıyordu,ama Jimin daha çok çocuğa "siktim belanı madafaka.' dermiş gibiydi. Ama çizik Jimin'in yanındaki kıza çok tuhaf bakıyordu.
"Bunlar arkadaşlarım, şu pembe saçlı olan Jimin. Sana bahsetmiştim ya,o yanındaki de kumam galiba. Neyse, gidelim." Dediğimde kıza son kez bakıp bana güldü. Biraz uzaklaştığımızda durdum.
"Sung Jae? O kız,bana bahsettiğin kız olması yüzde kaç ihtimal?"
"Evet,o. Ondan ve aşkından kurtuluş yok galiba. Baksana ayni üniversitedeyiz." Çalan zil ile ona el sallayarak hukuk fakültesine girdim. Müdürün kısa (!) Konuşmasından sonra Tarih dersine girdim.
"Selam." Kafamı kaldırıp baktığımda Jimin'in yanında gezen namı değer kumam yanıma oturdu.
Sahte bir şekilde gülüp ona baktım.
"Selam kumacığım, umarım iyi anlaşırız." Dedim şeye ağlayarak gülmeye başladı.
"Çok mu komik?"
"Sen,sen beni bizi çok yanlış anladın. Jimin benim kuzenim,teyzemin oğlu. Ona asla o göz ile bakmam." Dediği şey ile anlıma vurdum.
"Bana çok kızdı mı?"
"Ehehhhh,o çocuğu 38828292 parçaya ayırıp parçaları da köpeklere verecek. Ayrıca sen o çocuğu nereden tanıyorsun?" Dediğinde güldüm.
Herşeyi en başından anlattım,tabi aşık olma kısmını birazcık (!) Abartarak anlatırken o ise büyülenmiş gibi dinliyordu.
Ah ah.
Danbi:
Aşkım, seni çok seviyorum ♥️
Kıskançlığım yüzünden kalbimi kırdım 🙏🏻
Beni affeder misin nişanlım ve kalbimin tek sahibi ve müstakbel eşimcim 💞
Jimin🐣🐯:
Aşkım, bende seni çok seviyorum ♥️
Bende o çoğu nasıl öldürsem diye düşünüyordum.
Demek nişanlım ve kalbimin tek sahibi ve müstakbel eşimcim?
Ah,hemen evlensek sevgilim..
Danbi:
2 sene sabret aşkım.
Su gibi akıp gidecek 🐱🐱🐱
Neyse bizim hoca geldi.
Öptüm her zerrenden 💁♥️
Jimin 🐣🐯:
Ben,iyi hissetmiyorum.
Bir tuvalete gidip geleyim.
✓✓
