Önümüze yığılan Jimin ile şoka girmiştik. Jimin ayağa kalkıp üzerini silkeledi ve bize döndü.
"Jungkook, Yoongi ve Taehyung da burada ama nerede olduklarını bilmiyorum. Onları bulalım." Dedi Jimin. Hepimiz bir yerlere ayrılırken nasıl bulacağımız hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Ev değil, malikaneydi burası!
Bodrum kata inerken neden indiğimi sorguluyordum. Hayır ne bu cesaret? Cesed felan çık-
"Böh!!"
"AAAAAAAAAAA!" Diye çığlık attığımda Taehyung da benimle beraber bağırıyordu. Beni kendi korkutmuştu ama o da bağırıyordu.
Yazık,sakat galiba.
Birkaç kişi gelip etrafı aydınlattığında Taehyung'a kafa göz daldım. Zevkle onu döverken kendimi havada bulduğumda çırpınmaya başladım.
"Bırakın beni! Öldüreceğim onu!" Beni omzuna alan Jungkook ile yukarı çıktığımızda diğerleri de arkamızdan geliyordu.
"Danbi! Sakin olur musun!? Omzumu çürüttün!" Dedi Jungkook beni koltuğa yavaşça (!) Bırakırken.
"Sen de beni kucağına almasaydın!" Deyip dil çıkardım. O ise göz devirip diğer koltuğa yerleştiğinde diğerleri de gelmişti.
"Taehyung buraya gelmesin! Kalbime indiriyordu şerefsiz!" Dediğimde herkes gülmeye başladı.
"Ama hala Yoongi yok." Dedi Eun unnie.
"Tamam,o zaman ikili gruplara ayrılalım. Ben Eun ile, Jungkook ile Danbi, Jimin ile Taehyung olsun. Malum yolda Danbi Taehyung'u öldürebilir." Dedi abim gülerek.
Son kez öldürücü bakışlarımı Taehyung'a atıp Jungkook ile Yoongi'yi bulmaya çalıştık.
"İstersen çatıya bakalım?" Dedi Jungkook.
"Ne? Ha tamam. Burayı hatırlıyor musun Jungkook?"
"Az çok,burası zaten bizim ev."
"Ama,biz sizin evinizde mi doğum günümü kutladık? Bir fotoğraf gördük,dur cebimdeydi." Deyip elimi cebime koydum ve fotoğrafı uzattım. Jungkook kaşlarını çatıp incelerken güldü.
"Evet,burası bizim ev! A,bir dakika? Şu arkadaki Taehyung'un abisi Kai değil mi?" İkimizde fotoğrafa dikkatlice baktığımızda arkada sadece kafası çıkan Kai ile omuz silktim.
"Demek ki o da gelmiş Jungkook."
"Doğru,baban sayesinde seni tanımayan var mıydı?" Dediğinde güldüm. Çatıya çıktığımızda rüzgar çok güzel esiyordu.
"Danbi! Burada bir bölme var."
"Geliyorum!" Deyip gittiğimde bakır renkli bir kapı vardı. Jungkook kapıyı açtığında bu odanın toplantı odası olduğunu anladım.
Acil toplanma yeri daha çok.
İçeriye girip araştırma yaparken bir tablo dikkatimi çekti.
Jungkook, annesi ve babası vardı. Jungkook da yanıma geldiğinde kaşlarını çattı.
"Danbi,biraz çekilir misin?" Dediğinde ne olduğunu anlamadan bir iki adım geriye adım attım.
Jungkook eliyle tabloyu indirdi ve karşımıza bir kasa çıktı.
"J-Jungkook! Bu ne böyle?"
"Babamın ihtiyaç kasası. Şifresi nerede acaba?"
Etrafı alt üst edip aramaya koyulduk. Çeşitli dosyalar, geçmişler, planlar ve daha fazlasıydı.
"Buldum." Gelen sese döndüğümde Jungkook elinde anahtarla kasaya yöneldi. Bende merakla yanına gittiğimde kasayı açtı. Birden üzerimize atlayan kişi ile şoka girmiştik.
"KAİ!?"
"KAİ!?"
"Selam arkadaşlar!"
