Two year later~
Ağzını açmış bana bakan annem,Yon ve Eun unnie ile bende gözlerimi onlara dikip elimle gelinliğimi saklamaya çalıştım."Omo Omo! Bu kız gelin olmuş gidiyor ya,ben kime terlik atacağım!" Derken eline terliği alıp bana fırlattı.
"Ulan anne! Gelin olmuş gidiyor diyorsun, sarılıp ağlayacağına bana terlik atıyorsun! Nasıl annesin sen?"
"Ajitasyon yapmayı kes, birazdan Jimin gelir salona inersiniz. Hadi kızlar go." Anneme baktığımda bana öpücük atarak odadan çıktı.
Yok anam bu kadında kişilik bozukluğu felan var.
Kapım nazikçe çalındığında bakışlarımı kapıya çevirdim, fakat kalbim o an durdu.
Jimin tüm endamı ile geliyordu ve ben iyi hissetmiyordum. Hemen evlensek biz?
Jimin yaklaştı ve beni duvarla arasına aldı.
"Çok güzel olmuşsun, kadınım. Şimdi öpersem rujun bozulur. Akşama artık. Koskoca 2 yıl sabrettik. 1 ay çıkmayız artık yatak odasından."
Kalbim, atar mısın? Yoksa ben sana kafa atacam.
****
"Danbi şu an duygusal bir an yaşıyorum sonra ara.""Ya Eun unnie!" Diye mızmızlandım sessizce. Banyoda gelinliğimi ve makyajımı çıkarmış klozetin üstüne oturmuştum.
"Danbi, duygusalım şu an dedim."
"Ya düğünden sonra ne duygusallığı?"
"Jihoon pirinç pilavı istedi, soğan doğruyorum, rimelim aktı."
"Tamam Eun unnie kapat, kapat tanrı aşkına!"
"Kızım korkman çok saçma, illaki olacak. Yani daha ne kadar kaçacaksın acabaaa?"
"Kaçabildiğim kadar unnie,ya Jimin beni bekliyor."
"Ateşli Jimin seni bekliyor evet." Dedikten sonra tiz bir kahkaha attı.
Unnie,kafana abim kadar taş düşsün unnie! Telefonu suratına kapatıp beyaz geceliğimi düzelttim ve yatak odasına geçtim. Jimin yatakta oturmuş,beyaz tişörtünü giyiyordu. Beni görünce birden kahkaha attı.
"Komik mi lan? Hayır yani açıkta bir yerimi mi gördün?" Gülmesi yavaş yavaş düşerken kendini toparlayıp nefes verdi.
"Sorun da bu Danbi, açıkta bir yerin yok."
"Aaa,sapığa bak! Bir yerlerim neden açık olsun?"
"Danbi,biz evlendik. Bak eline, yüzük var. Ve şu an yatak odamızdayız. Daha net olmak gerekirse gerdek gecesindeyiz. Sence de bir yerlerinin açık olması gerekmez mi?"
Oha bu adam Park Jimin değil,Jimin Grey bence. Acaba oyun odası da var mıydı?
"Ehehe,Jimin? Tavla oynayalım mı?" Dediğim şey ile Jimin üzerime yürümeyi bırakıp kalmıştı öyle.
"Tavla? Şu an tavla değil, başka bir şey oynamamız gerekmez mi?"
"Ama tavla oynamak uğur getiriyormuş hayatım."
