✓19

159 17 0
                                    

Uyandığımda boş yastığa düşen elim ile ayağa kalktım. Neredeydi bu? Esneyerek lavaboya gidip rutin işlerimi hallettim ve üzerime beyaz göbek üstü tişört giyip altına siyah taytımı giyip telefonu aldım. Aşağıya indiğimde çıt yoktu. Jungkook Jimin Taehyung üçlüsünün odasında da kimseyi göremeyince korkmaya başladım

İlk Yoongi aradım.

Açmadı.. aradığınız kişiye ulaşılamıyor dedi.

Jungkook'u aradım.

Açmadı,o da aynısını dedi.

Taehyung'u aradım.

O da açmadı,

Jimin'i aradım

O da açmadı..

Ağlayama başladığım da mutfağa girdiğimde açık olan mutfak kapısı ile dışarı çıktığımda kimsecikler yoktu.

"YOONGİ! JUNGKOOK! JİMİN! T-TAEHYUNG!"  Kendimi çimlere atıp ağlamaya başladığımda telefonum çaldı. Heyecanla baktığımda arayan Jindi.

"Aloo! Danbiciğim şükür sen açtın. Köfteli dondurmama ulaşamıyorum. Namjoon ve salak hobi de açmıyor. Ko- sen ağlıyor musun?"

"Jin! Bende Yoongi, Jimin, Jungkook ve Taehyung'a ulaşamıyorum. Çok korkuyorum Jin.."

"D-danbi, şimdi hemen odana çık kapıyı pencereyi kilitle. Ben hemen geliyorum." Dediğinde hemen odama koştum. Her yeri kilitlediğimde abimi aradım.

"Ne oldu baş belası? En güzel yerinde."

"A-abi *hıck* e-evde olay-olaylar olu*hıck*oluyor! Sadece Jin ve ben varım."

"Ne? Ne diyorsun sen Danbi? Hemen geliyoruz." Kapattığında Kai'yi aradım.

5. Çalışta açtı.

"Efendim güzelim?"

"K-kai,i-iyisin *hıck* değil-" odamın kapısı kırılacak gibi olduğunda çığlığı basıp bağırdım.

"DANBİ! İYİ MİSİN!?"

"KAİ EVE ZORLA GİRMEY ÇALIŞIYOR! YARDIM ET!" dediğimde kapı kırıldı.

Oh,Jinmiş.

"Kai, Jin gelmiş. S-sen de gel."

"Güzelim,sakin ol hemen geliyorum." Deyip kapattığında Jin'e kocaman sarıldım. O da bana sarılıp saçımı okşadı.

"Buradan hemen gitmeliyiz." Deyip elimden tutup beni kaldırdı ve koşmaya başladık. Fakat bir şeyin kırılma sesi ile duraksadığımızda durduk.

Arkamıza baktığımızda abim Eun unnie ve Kai'yi gördüğümüzde onlarda bizimle dışarı koştu.

Köşeyi dönüp Jin'in arabasına binmiştik ve hızla oradan uzaklaştık. Ben hala ağlamaya devam ediyor, hiç kimseyi duyamıyordum. Eun unnie de arkadan bana destek oluyordu.

"Nereye gidiyoruz şimdi?" Kai'nin sorduğu soru ile ağlamaktan kızarmış gözlerimi Jin'e çevirdim.

"Bilmiyorum, amacım buradan uzaklaşıp sakin bir yere gitmek."

"Ya takip ediliyorsak?" Abimin sorduğu soru ile Jin frene bastığında kendimi son anda kollaldım.

"Haklısın,nereye süreceğim o zaman?"

"Bilmiyorum,sadece onları bulmak istiyorum."

Çalan telefonum ile arayan kişiye baktığımda Jimin di. Hemen açıp hoparlöre aldım.

"Alo!? Jimin?!"

"Danbi! Yanında kimler var!?"

"Abim, Eun unnie, Kai ve Jin."

"Oh, tanrıya şükür ki yanlız değilsin."

"Jimin neredesiniz siz!? Hangi cehennemde!?"

"Sakin ol Jin. Bak yanımda sadece Yoongi, Jungkook ve Taehyung var. Diğerleri nerede bilmiyorum. Tek bildiğim şey sizin takip edildiğiniz,bizim ise Seul'dan uzak bir yerde olduğumuz. Bu adamlar yabancı. Koreli değil. Amerika galiba."

"Jimin şuan etrafında ne var? Ve sen nasıl bu kadar rahat konuşuyorsun?"

"Kai hyung etrafımda bir sürü ağaç var. Ev var. Ormanlık alanda ki sitedeyiz galiba. Fakat burası çok yabancı. Yani daha çok Daegu'da gibi hissediyorum. Yani Yoongi hyung öyle diyor. Telefonu muhteşem zekam ile kapatıp ayakkabımın içine koydum. Bizi bir odaya atıp kapıyı kilitlediler. Tek duyduğum şey Danbi'ye zarar verecekleri. Ne olursa olsun onu yanlız bırakmayın. Jimin biri geliyor kapat! Tamam tamam! Neyse ben size döneceğim kendinize mukayyet olun!" Yoongi'nin sesini duymuştum.

O iyiydi.

"Galiba artık nereye gideceğimiz belli."

"Daegu."

Kafamı cama yaslarken içimden dua ediyordum.

Kim bana neden zarar vermek ister ki?

What İs Life?|PJM&KTH&JJK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin