✓29

125 16 0
                                    

Uyandığımda mutluydum. Dünkü konuştuğum çocuk beni mutlu etmişti. Tuvalete gidip rutin işlerimi hallettim ve üzerime üniformamı giyindim. Hafif bir makyajın ardından vanilya aromalı parfümü sıkıp çantamı aldım.

Aşağıya indiğimde masaya oturdum. Lucas yoktu.

"Lucas nerede Young dayı?"

"Ah, kerata daha uy-"

"Good morning." Lucas mutlulukla masaya oturdu.

"Oğlum? Çok mutlusun? Victoria ile evlenecek misiniz yoksa?" Ben gülmekten yere yatarken Lucas ukala bir şekilde güldü.

"Şu lise bitsin de." Deyip peyniri ağzına attı.

Güzel bir kahvaltının ardından Young dayıma el sallayarak arabaya binip yola çıktık. Okula geldiğimde Jimin'leri gördüm. Etraflarında kızlar onlara hediye getirmişti.

Onlar ise kızları başlarından kovmaya çalışıyordu. Yoongi iki saniyelik bir bakış atıp önüne geri döndü.

"Danbi sen bekle ben Victoria ile salakları alıp geleceğim." Dediğinde bende ağacın altında ki banka oturup beklemeye başladım.

"Omo~BU BİZİM SINIFTAKİ GÜZELLİK!" Çocuğun bağırması ile yanıma toplaşan erkekler benimle muattap olmaya çalışıyordu. Fakat biri o kalabalığı yarıp gelince afalladım.

Bunlar sahildeki çocuklardı.

"Gençler, dağılın. Kız nefes alamayacak." Daha çok' gidin buradan mk veletleri' der gibiydi. Çocuklar dudak büzerek gittiklerinde çocuk yanıma oturdu. Diğer arkadaşları ayakta kaldı.

"Sahilde tanışmadık. Ben Hans." Dediğinde göz devirdim.

"Seninle tanışmak isteyen yok Hans."

"A a a ama gözlerin öyle demiyor." Deyip dibime girdiğinde suratına atılan yumruk ile ağzımı şok içinde açtım.

Jimin?

Hans yerden kalkıp ona vuracakken ortalarında durdum. Hans'ın eli havada kalmıştı.

"Aish! Lanet!" Deyip önündeki taşa sinirle tekme attığında arkadaşları ile birlikte gitmişti. Bende yavaşça arkamı döndüğümde Jimin bana bakıyordu.

"Pembe saçların dudakların ile uyumlu olmuş." Sesimi ben bile duymamıştım. O kadar güçsüzdüm ki.

"Sana da mor çok yakışmış,kalbin ile uyumlu olmuş." ( Diyor ama Danbi duymuyor:( )

O da birşeyler dediğinde ne diyeceğini soracağım da arkama baktı ve güldü.

Yanıma gelen Henry bize baktı. Elimden tutup beni kendine çekti.

Gitmeliyiz Danbi. Hoşçakal Jimin." Jimin omuz silkip arkadaşlarının yanına gitti.

Eskiden benim de arkadaşım olan arkadaşlarının yanına gitti.

"Henry,daha demin bir sürü çocuk bana yürüdü. Sonra Hans geldi benimle yakınlık kurmaya çalıştı. Jimin gelip ona yumruk attı." Henry durmuş bana bakmıştı.

Gözümden yaş geldiğinde Henry kafasını salladı ve bana sarıldı. Bende ona sarılıp ağladığımda dakikalarca orada kaldık.

"Tamam sümüklü yeter." Dediğinde saçımı karıştırdı.

"Neler oluyor Henry?"

"Sınav var ya,şu üniversiteye giriş sınavı.. onları bu pazar günü yani 3 gün sonra olacağız. Müdür de bizi saldı. Pazartesi de mezuniyet varmış. Neyse şimdi Victoria beni kurtardı Lucas'ın gazabından. Onlar beraber olacaklar. Eve bırakayım seni."

Kafamı sallayarak arabasına binmiştik. Kemerimi takarken ona döndüm.

"Eeee David nerede?"

"Ah,o en son paket paket çikolatalı süt alıp eve gidiyordu." Dediği şey ile güldüğümde o da güldü

Eve geldiğimde el sallayarak eve girdim. Hizmetli beni karşılarken bende onlara selam verip yukarı çıktım.

Banyoya geçip duş aldım ve saçımı kuruladım. Siyah-beyaz çizgili bol bir tişört giyip altına siyah spor şortumu giymiştim.

Hemen çalışma masasına geçip çalışmaya başladım.

What İs Life?|PJM&KTH&JJK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin