✓32

129 15 0
                                    

Güzelce göbüşümü doyurmuş Victoria ile havuza girmek için bikini giyiyorduk. Önce güneş kremi sürdük. Sonra güneş gözlüğü ile hasır şapka alıp aşağıya indik. Erkekler David'i yakalamaya çalışıyordu. Biz ise şezlonglara oturmuş onların bu haline gülmüştük.

"Nasıl hissediyorsun Danbi? Yani Jimin olayı felan. Bence sen Jimin'den hoşlanıyorsun."

"Ne?! Yo yo yani bilmiyorum üçü de yakışıklı nasıl olsa? Ne? Ben ne diyorum. Offf Victoria ne yapmalıyım? Üçünü de gördün. Üçü de arkadaşım. Taehyung'dan beklemezdim. Yani bana göre kardeşimdi o ama.."

"Yani bende olsam şoka girerdim. Kaç yıllık arkadaşınız nasıl olsa. O zaman Taehyung'u eleyelim. Geriye kaldı Jimin ile Jungkook. Jimin sert ve yumuşak gibi duruyor. Yüzü bir kadını kıskandıracak kadar güzel. Jungkook ise belli belirsiz..." Dediğinde düşünmüştü.

"Ya, Victoria ama onlar beni hatırlamıyor. Biz gelmiş burada Jungkook mu Jimin mi diyoruz. Asih! Bıktım valla bıktım ya!" Deyip şezlongda debelenmeye başladım.

"Danbiciğim,sakin ol. Burada Sherlock Holmes'ın ablası duruyor,sana elimden geldiğince yardımcı olmaya hazırım."

"Ya, sağol canım ama. Onların hafızasını nasıl geri getireceğiz? Yani bu işe Lucas çok kızacak. Bu sabah ağladım sinirden. Lucas kızdı bana biraz."

"Anladım, Lucas öyle. Korumacı, korumaya çalışırken kırabilir bazen ama olsun. Lucas ile kuzen olduğunuz çok belli Danbi-ah."

"Hey! Kızlar buraya dedikodu yapmaya gelmedik! Hadi havuza,naş naş!" Lucas havuzdan çıkmış saçını geriye attırıyordu. Victoria'nın kızarmış yüzü ile atan kalbi yüzünden ayağa kalkıp Lucas'a fısıldadım.

"Sen şu kızı kalpten mi götürmek istiyorsun?" Dediğimde güldü. Havuza bakarken Lucas bana seslendi.

"Ef- AAAAA!"Lucas beni ittiği anda suya girmiştim. Aklıma gelen fikir ile boğuluyormuş gibi davranarak gözlerimi kapattım ve derine doğru indim. Lucas suya atladığında beni tutup yukarı çekti. Hızla elimi çekip yüzdüğümde yüzeye çıkıp David ve Henry'nin yanına gittim hepimiz ona güldüğümüzde Lucas da sinir bozukluğu ile güldü.

Ben Park Danbi'yim hem ağlak,hem zeki.

Hepimiz duşa girmiş Henry'e yemek yap diye zulüm etmiş, sonucunda hamburger, patates kızartması ve köfte yemiştik.

"Henry bir daha langırt oynamak istiyor musun?" Lucas alayla kaşlarını havaya kaldırdı.

"Yok abi sağol ben almayım." Herkes gülmüş, Henry'e acıyarak sofrayı toplamasına yardım etmiştik.

Sonra yemek yediğimiz yere kitapları taşıyıp çalışmaya başladık. Anlamadığımız konuları birbirimize anlattık. Çalan kapıya ben baktığımda kargo vardı.

"Henry Stone,David Taylor, Victoria Roberts,Lucas Kim ve Park Danbi? Öğretmeniniz sınav giriş belgenizi gönderdi. Şuraya bir imza." İmzamı attığımda teşekkür edip kutuyu ortalarına bıraktım.

"What is this?"

"İt is sınava giriş belgesi." Dediğimde herkes gülüp kağıtlarını aldığında kendiminkini söyledim.

"Black Soul high school."

"London high school."

"Oha! David aynıyız!" Dedi Henry mutlulukla.

"Bende oğlum!" Dedi Lucas.

"Danbi-ah! Bende seninle aynı yerdeyim!" Dediğinde güldüm. Neyse ki yanlız değildim.

Hepimizi tekrar derse girdiğimizde ciddileştik ve test çözmeye başladık.

Umarım güzel bir yer kazanırdık.

What İs Life?|PJM&KTH&JJK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin