21. BÖLÜM

320 25 1
                                    

   Artık hazırdım Hasan'ın bana göndereceği adrese gitmeye. Sürpriz diye yazmıştı Halit ama beş yıl öncesinde planlanan bir sürpriz nasıl hayal edildiği gibi gerçekleşirdi, onu yaşayıp, göreceğim artık. Çok sevdiğim bir haber var, belki çoğunuz biliyorsunuzdur. " 

ABD'nin Wyoming eyaletinde Shelly Golay (52) isimli dul kadın, ölen kocasından çiçek aldı."Sevgililer günün kutlu olsun canım. Güçlü kal. Ebediyyen seninim" mesajıyla gönderilen çiçek Casper'da yaşayan kadını hayretler içinde bıraktı. Kocası Jim, haziran ayında beyin tümöründen ölmüştü.  1986'da evlenen çiftin, biri kız biri erkek iki de çocukları var. Önce çiçeği babaları adına çocuklarının gönderdiğini düşünen kadın, gerçeği ancak çiçekçiyi arayınca öğrendi. Tedavisi mümkün olmayan hastalığa yakalanan adam, ölmeden önce çiçekçiyi arayarak sevgililer gününde karısına bir çiçek göndermesini sağlamış. Kadına her sene sevgililer gününde kocasından bir çiçek gelecek."Jim çok şaşırtıcı biriydi. Öldükten sonra da beni şaşırttı" diye konuşan Shelly, ölünceye kadar bu çiçeği saklayacağını söyledi. "

   Elbette bunu beklemiyorum Halit'ten. Onun yazdığı tüm mektuplardan sonra ne ile karşılaşacağıma dair tahminlerim var. Tahmin ettiğim karşılaşmayı bu kadar yıl sonra ayarlayabilecek şekilde planlaması garip geliyor. Heyecanlı mıyım? Hayr, aslında merak duygusu daha yoğun.
    Karşımda görmeyi beklediğim kişi tabi ki Rıza. Çok yaşlanmış mıdır? Kırlar saçlarını doldurmuştur muhtemelen. Görmeyi hayal dahi edemediğim ilk yürek yangınım sönmüş diyordum ama sönmemiş, üzerine sadece kum serpiştirilmiş. Beni bırakıp giderken bile zor durumda bırakmama çabasında olan bir adam Rıza. Yaptığı tüm iyiliklere karşı söyleyecek tek bir söz bulamıyorum. Hoş bulabilsem de bana söz hakkı tanımayan, kendi kafasına göre hem benim hem de kendi hayatının yörüngesini değiştirirken Halit'i de dahil eden adam. Sevmek bir çok sorunu aşmanız için size güç veriyor gençlik yıllarınızda. Önünüze dikilen tüm duvarlara karşı gelecek gücü ya da o duvarları yıkacak gücü bulabiliyorsunuz gençlik veriyor ya da sevginizin heyecanı. Sevdiğinizin gözündeki parlamada bir payınız olsun  diye yapamayacağınız hiç bir şey yok oluveriyor bir anda. İmkansız kelimesi siliniveriyor lügatınızda. Severken güçlü ve güç veren de oluveriyorsunuz gönüllüce.
       Zihnimden bunlar geçerken Rıza'nın beni mahrum ettikleri geliyor gözümün önüne. Onun için mücadele eden kişi olmaktan mahrum edilmiştim. Bir zamanlar beni kendine layık görmedi diye düşündüğüm adam aslında onun için mücadele etmeme layık görmemişti. Zulmü de hoştur sevmenin sefası da derler ya, zulmünü bırakıp, sefasını almış, cefası ile ortada kalıvermiştim.
      Seven kadının neler yapabileceğini erkekler pek tahmin edemez. Yapamayacağı şey yoktur. Ben sevdiğim için savaşma hakkı elinden alınmış, zavallı ya da zayıf biri olarak hisseder oldum tüm o mektupları okuyunca. Ha bir mahallenin kabadayıları tarafından bizim mahallenin kızı diye kollanıp, bir çok şeye izin verilmeyen, başkaları ne der diye hayatı dizayn edilen bir genç kız ha bana biçilen hayat. Çok farklı durum değiller benim nazarımda. Bazen insanlar hata yapabilmeli, yanlış davranabilmeli. Hatalar insanları hayat yolunda olgunlaştırır ve daha güçlü kılar. Benim hayattaki hatalardan ders alabilme şansımı elimden almışlar da haberim olmamış. Hata yapma sevdalısı değilim elbette, ama kendime dair kararlarda yön veren kişilerden olmalıyım, hayatı uzaktan ya da yakından kumanda edilen değil.
       Halit ve Rıza çok iyi insan olabilirler ama iyi olmak doğru karar veren kişi olmak değildir ki. Belki bir ömür boyu Rıza'yı beklemeyi seçecektim gelmeyeceğini bile bile. Beklenen kişi gelmeyebilirdi de ben bekleyen olmak isterdim fikrim alınmış olsaydı. Halit ile evliliğimden ve evlatlarımdan asla pişman olmadım. Hep varlıklarına şükür ettiklerim idi. Konu benden habersiz hayatımın senaryosunun defalarca yazılıp silinmesine. Bu kadar kolay olmamalı bir başkasının hayatına müdahale etmek. Her gün okuyoruz eski eş şiddetini gazetelerden. Eski eş bir türlü kabullenemez artık eski olduğunu, şiddet ya da tehditle göstermeye çalışır eskiyen olmadığını. Kabullenemez sevdiği kadının ondan ayrı ya da bağımsız bir hayatının olabileceğini. Daha doğru yolları bulabilseydi zaten eski eş sıfatı ona eklenmiş olur,eşliğe devam edebilirdi de...
     Peki Halit ve Rıza da bana onlarsız bir hayatı neden layık görmemişlerdi ki? Beceremez miydim? Sevdim bahanesi her şeyi yapmaya hak mıydı? Rıza'nın eski eşi takip eden takıntılı adamlardan farkı var mıydı? Sadece fiziksel şiddete mi maruz kalmak mı zarar verirdi insana? Ya psikolojik şiddet??? Rıza beni onsuz bırakarak şiddet uygulamamış mıydı? Savunma makamı çok feci diş bilemiş durumda Rıza'ya karşı. Değer miydi bunca acıya, özleme, göz yaşına? Onunla geçirebileceğim sevgi dolu bir yıl bir ömre bedel iken genç Nergis için, yaşlanan  Nergis için ölçünün ayarı da kaçmıştı, karşılaştırılan durumların da.
    Sahi sizce hangisine değerdi???

   Yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar.
  

AÇELYA ZAMANI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin