Okulun açılmasına bir hafta kalmıştı.
Ben okul yurduna çoktan yerleşmiştim.
Burada ,odalar iki veya üç kişilik şanslıydım ki iki kişilik olan bir odaya yerleştirildim.
Oda arkadaşım orta boylu, kahve rengi saçlı zarif bir kızdı. İsmi,Rosie anlaşa biliyorduk.Babası bir dönem iş için Türkiye'ye gelmek zorundaymış bunun için bir yıl kadar Türkiye de yaşamışlar türkçesi bozukta olsa anlaşabiliyorduk.Buradaki ilk arkadaşım Rosie ya da ilk ve son mu demeliydim.
Arkadaş benim için ne bilmezdimki ben.
Herkez gibi rahatlıkla çevre yapabilen biri değildim.Hiçbir zamanda böyle olmak istemedim.
Ben sadece öfkemi,hüznümü,mutluluğumu kendime değildi benden başka bir bedene anlatmak istiyordum.Ya da o an o kişiyle mutlu olmak istiyordum.
Bundan ötesinde gözüm olmadığını bilirim.Hiçbir zaman hiçbirşeyin daha fazlasını istemedim.Istesem bile sadece istemekle kalırdı hep.Küçük valizimi dolabıma düzenli birşekilde koydum.Tabi herzaman böyle düzenli değildim.Her insan gibi ilk başta düzgün yapar sonraki gün o kıyafetler savaşıyor gibi oluyordu.
Rosie ,yurda benden önce gelmişti, bunun için okul açılmadan dışarıda gezmeye fırsat bulmuştu.
Tanışalı çok kısa bir zaman geçmiş olsabile onu kendime gayet yakın hissediyordum.Şimdiden sevdiği ve sevmediği şeyleri öğrenmiştim.
Tabiki ben sormadım kendisi büyük bir zevkle kendini tanıttı bana.Son çeketimide yerleştirdiğimde hiç düşünmeden bedenimi yere serdim.
Yatağa atmak isterdim kendimi tabi ama bu odada bu mümkün değildi.
Oda iki kişilik olduğu için altı çalışma masası olan iki tane ranza vardı.
Ranzalara pek alışık değildim açıkçası çok küçükken yetimhanede yer yataklarıda vardı. Ve ben eğlenceli olduğunu düşünür hep yerde yatardım.Oysa hiçbir eğlenceside olmazdı.Kapı sesinin açılmasıyla yerimden kalktım.
Uzun boylu zayıf orta yaşlarında bir bayan girdi odaya.
Siyah saçları alttan topuz yapılmış kalem etek ve gömlek vardı.
Okulun müdür yardımcısı olduğunu anlamam kısa sürdü yaka kartında kocaman ingilizce bir şekilde görünüyordu.Anlamaz gözlerle ayağa kalkıp mesafeli bir selam verdim.
Kapı birkez daha açıldı ,yine zayıf budefa elinde bezle bir kadın girdi içeri.
Müdür yardımcısı olduğunu düşündüğüm kadın konuşmaya başladı.Malesef ingilizcem yok denecek kadar azdı.
Elinde bezle bekleyen kadın konuşmaya başladı.
"Okuluna kaydın yaptırılmış kızım.
Sınıf yerleşimleri yarın yurdun bahçesine asılacak.
18 yaşına ne kadar kaldı yavrum?"" Ekim 1'inde 18 yaşımı dolduracağım."
"Sen devletten bir öğrencisin ve burası özel bir okul nasıl girdin bu okula bilmiyorum fakat 18 yaşından sonra masraflarını devletin karşılayacağı belli değil karşılasa bile en fazla okul taksidinin yarısını ödeye bilirler. 1,5 ay sonra okulmuzun sınavlarına girmelisin tabi okul hayatına devam etmek istiyorsan yarı yarıya burs kazanman gerek."
Anlamadığım bir şekilde konuşarak kadın selam verip odadan çıktı.Müdür yardımcısı ciddi bir suratla arkasını dönüp kendinden emin adımlar atmaya başladı ve gözden kayboldu...
Şimdi daha büyük bir dert eklenmişti başıma ,eğer o bursu kazanamazsam olacakları düşünmek bile istemiyordum.Gelecek hayalleri kurarak gelmiştim buraya başarmak zorundaydım şuan buradaysam, bundan sonrada kalmasını bilmeliydim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Imkansız Deildik Zorduk.
Teen FictionBen Derin Sağlam daha düne kadar bir soy ismim bile yoktu yalnızlık benim tek arkadaşımdı... Hayatıma başka isimler girdi.Sonra hepsi tek tek girdiği gibi geri çıktı.Ben bir oyunun içindeydim her oyunda yedek olur işte bende o yediğin ta kendisiyim...