Selam!
Beklettiğim için üzgünüm. Ama ders çalışıyordum.
☆ vermeyi unutmayın lütfen!
*💛*
Birdy yanaklarını şişirerek trenden dışarı baktı. Kompartımanda sadece o vardı. Çoğu arkadaşıyla yolculuğun başından beri özlem giderdiği için bir süre yalnız olmak istiyordu. İnsanları sevse de fazla vakit geçirmek onun için bir ölüm gibiydi.
Ailesinden ayrılmak ilk defa ona zor gelmemişti. Evde onu bekleyen bir babası olacağı fikri yüzünde bir sırıtma oluştururken eliyle saçlarını geri itti. Pansy kendini zor bela kompartımana atınca tek kaşı havada ona baktı Birdy.
"Sana da merhaba Pan. "
Pansy oralı bile olmamıştı. Hatta yüzündeki endişeden birşeylerin yolunda olmadığı da belli oluyordu.
"Ne oldu karaböcek?" Dedi Bird.
Pan yine ona cevap vermemişti. Bir anda ayağa kalktı ve koltuğun üstüne çıktı.
"Tanrı aşkına Pansy!" Dedi Bird şaşkınlıkla.
İçeri giren Draco Pansy'i belinden tutup aşağı indirmeye çalışırken, Pan de kendini Dracoya dolamış yere ayak basmamak için çırpınıyordu.
"Sizden bir rahat yok! " dedi Bird ve kendini kompartımandan dışarı attı. Cedric keyifsiz keyifsiz bir köşede oturuyordu. Bunu gören Birdy hızla onun yanına gitti. Hannah, Gryffindor öğrencisi Neville ile sohbet ediyordu. Geldiğini duymamıştı bile. Cedric ise sadece gülümsemişti.
"Bugün size birşeyler oluyor ama çözemedim." Dedi Birdy. Yanına oturan Luna ve Rolf'e baktı. Oldukça samimi görünen ikili çok seviyeli ve oldukça şirin bir şekilde sohbet ediyorlardı.
"Niye kimsenin ağızını bıçak açmıyor? Cedric? Küs müyüz yoksa?" Dedi tedirginlikle. En yakın arkadaşına küsmeyi hiç istemezdi.
Cedric cılız bir şekilde gülümsedi.
"Tabiki hayır, Bella. "
Birdy'nin yüzü iyice asıldı. Cedric ne zaman ona Bella veya Anna diye seslense ertesi gün biryerlerde ağlamaktan sızmış halde bulunuyordu.
"Cedric ne oldu anlat." Dedi endişeyle.
Cedric bir anda kahkahalarla gülmeye başladı.Kompartımandaki herkes, özellikle Hannah, öyle çok korkmuştu ki bir anda çığlık atıverdi. Kısık sesle edilen sohbetleri kompartımanda neredeyse boş havası yaratıyordu ancak Cedric'in kahkahaları şuan odayı doldurmuştu.
Birdy kokuyla kendini karşı koltuğa attı ve Luna ve Rolf'ün arasına sıkıştı. Cedric durulduğunda herkes korku dolu gözlerle ona bakıyordu.
"Biliyor musun Birdy, aklıma uzun zamandır bir haylazlık yapmadığımız geldi. Hadi şimdi yapalım!" Dedi yüksek sesle.
"Ama Cedric, sen hep uslu olmamızı isterdin. Ne oldu aniden?" Dedi Hannah şaşkınlıkla. Hala ona kızgın olsa da Cedric'in ruhsal durumu onu da korkutmuştu.
"Hiç, Hannah. İçimden geldi. Benimle gelmek isteyen var mı?"
Rolf ve Luna kompartımanda kalmaya karar vermişlerdi. Neville yine kurbağasını kaybettiği için Hannah ona yardım etmek için vagonları gezmek istemişti. Cedric için sorun değildi. Onun yanında olmasını istediği kişi zaten yanındaydı.
Birdy'nin kolunu çekiştirip onu ön vagonlara sürükledi. Birdy ise arkadaşının bu halinden epey tırsmıştı. Ancak eğlenmiyor da değildi. Birkaç zıp zıp top ve kusmuk şekerleri aşırdıktan sonra sırayla her kompartımandaki çocuklara ikram etmişlerdi. Tren tam bir faciaya tanıklık ederken onlar sadece gülüyorlardı.
Sonunda Hogwarts'a ulaştıklarında herkes derin bir nefes alıp aşağı inmişti. Hagrid öğrencilerin bu hâline acımış ve gülmemek için kendini zor tutmuştu.
Birdy ve Cedric ise ilk inenlerdendi. Aradan sıvışıp hızlıca okula gittiklerinde pek fazla öğrenci ortada görünmüyordu.
"Hadi!" Dedi Cedric. Ortak salona hızlı adımlarla girdiler ve Slytherin masasının oturma yerlerine yapıştırma büyüsü yaptılar. Zaten Dumpledore yemekten erken ayrılacaktı. Her zaman öyle yapardı. Çoğu Profesör de ilk gün olduğu için göz ardı edecekti. Zaten düşman olan Gryffindor öğrencileri buna hunharca gülerken tüm suç da onlara kalacaktı.
Bu kulağa acımasızca gelse de Slytherin öğrencilerinin geçen sene Hufflepuff'lara yaptıkları şaka için iyi bir intikam olacaktı.
İkili salona doluşan öğrencilerin arasında iyice gizlenirken birkaç Slytherin masalarına kurulmuştu bile. Pansy ve Draco kızarmış suratlarla masaya otururken Birdy utandıkları için mi yoksa kızdıkları için mi kızardıklarını çözmeye çalışıyordu.Dumpledore salona girip misafir öğrencileri tanıttı ve şölen başladı. Birkaç slytherin durumu farketse de seslerini çıkarmıyorlardı çünkü bu kadar öğrencinin arasında rezil olmak istemiyorlardı.
Beklendiği gibi de oldu. Farkedilen şaka tüm salonu kahkahaya boğarken Gryffindor öğrencileri azar işitmiş ve 50 puan kaybetmişlerdi. Profesör Snape kızgınlıktan kudururken Cedric ve Birdy katıla katıla gülüyorlardı.
Zaten Profesör Dumpledore gryffindor öğrencileri nefes alsa bile onlara puan veriyordu. 50 puan çok şey fark ettirmezdi.
Günün kalanında Durmstrang akademisindeki öğrencilerin bazılarının kız öğrencilere asılması ile devam ederken gerçekten okul bir aşk yuvasına dönmüştü. Herkes birbirini koklayıp öpmeye çalışıyordu. Buna dayanamayanlar ise bahçeye kaçıyor veya derslere giriyorlardı.
Birdy de kaçmaya çalışanlardan birisiydi. Kendisi farketmese de boyu uzamış, yüzü şekillenmiş ve oldukça zayıflamıştı. Zaten kimse üst üste birkaç ay Dora'nın yemeklerini yiyemezdi. O mideye sahip birisi daha çıkmamıştı.
Birdy arkasından ona seslenen çocuğa döndü ve sahte bir şekilde gülümsedi. Bu çocuk okulun en aç gözlü ve çapkın çocuklarından birisiydi. Cormac Mclaggen.
Kıvırcık saçları ile oldukça hoş bir oğlandı ama çok gevşek birisiydi. Birdy de ondan hiç hoşlanmıyordu.
Cormac saçlarını karıştırıp Birdy'nin yanında dikildi.
"Selam Bird." Dedi samimice.
Birdy şaşkınca kaşlarını havaya kaldırdı.
"Bird?" Dedi sorarcasına."Sana böyle seslenmek daha güzel. Ve sana birşey sormam gerekiyor." Dedi.
Elleri ceplerinde bir ileri bir geri sallanırken hafif de yüzü kızarmıştı.
"Şu arkadaşın Cedric ve Cho... Uhm onlar hâlâ çıkıyor mu?"
Bu soru ne kadar garip olsa da sorunun cevabını Birdy de bilmiyordu.
"Üzgünüm, Cormac. Bunu bilmiyorum. Ama öğrenirsem sana da söylerim." Dedi Birdy. Konunun kendisi olmamasına çok sevinmişti.
Cormac aniden Birdy'nin yanağına küçük bir öpücük kondurdu.
"Teşekkür ederim." Dedi. Birdy şaşkınlıkla vr bahçede herkesin onlara bakmasının verdiği utançla kızarırken Cormac aniden savrulmuştu.
Birdy yüzünü sağa çevirince kızgın bir surat gördü. Tam olarak nedenini anlamasa da şaşkınlıkla ona baktı.
Rolf onu sakinleştirmek için kolunu çekiştirirken o ise yerde yatan baygın bedenin üstüne yürüyordu.
"Tanrım!" Dedi Birdy "Bari ilk günden olmasaydı!"
*🖤*
☆ vermeyi unutmayın lütfen!
Ve yorum yapın. Yorum yapınca çok mutlu oluyorum ^-^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐢𝐫𝐝𝐲 | Harry Potter Fanfic
Teen FictionLumos /* Yeni başladık, seni de aramızda görmekten mutluluk duyarız ♡ ~ Tamamlanmıştır!