𝐁𝐢𝐫𝐝𝐲 | Harry Potter Fanfic

*7*

Selam!

Bu bölüm Birdy'nin bakış açısından olacak.

Bölüm şarkısı: Shawn Mendes - İn my blood

                                 *💛*

Üstüme fırlatılan kitaptan kaçmak için eğildim ve kitabın arkamdaki duvara çarpmasını sağladım.

"Sakin ol Hannah! Alt tarafı-" dememe kalmadan bir kitap daha fırlattı.

"Alt tarafı mı? Alt tarafı mı?! Tüm gece onun ödevlerini yapmak için uğraşıp durdum ve o gidip onu yeni sevgilisine verdi! Ve sen bana alt tarafı diyorsun!" Dedi sinirle. Olayın benimle alakası olmasa da hep ben şiddet gören taraf oluyordum.

"Eminim Cedric sana bunu açıklar. Ama lütfen artık bana birşeyler fırlatma!" Dedim ve sığındığım koltuğun arkasından çıktım. Rolf ise kafasını elleri arasına almış bekliyordu.

"Sakin ol Rolf. Sana kızgın değilim." Dedi Hannah. İçimizdeki en kırılgan kişi Rolf'tu. Ve onu kırmayı kimse istemezdi.

"Bana neden kızgınsın?! Ben verdim sanki ödevimi!" Dedim sinirle.

"Hepsi senin yüzünden ahmak!" Dedi ve hızlı adımlarla kızlar yatakhanesine girdi.

Ben ise dağılan kitapları topladım ve Rolf'e uzattım.

"Cedric gelince ona Hannah'tan uzak durmasını söyle. Ben dışarı çıkıp Hagrid'e uğrayacağım." Dedim ve Rolf'e baktım. Çekingen bakışlarını gözlerime çevirdi.

"Hannah ona birşey yapmaz değil mi?" Dedi şüpheyle. Hannah sinirli olunca gözü dönüyordu.

"Umarım... " dedim ve ortak salondan çıktım. Arkamda kalan Rolf ise şaşkınlıkla kalakalmıştı.

Neredeyse boşalmış koridorlarda ilerlerken Profesör Dumpledore ile Profesör Lupin'i konuşurken gördüm. Profesör Dumpledore da beni görmüş olacak ki gülümsedi ve eliyle gelmemi işaret etti.

"Bayan Black. Sizi odam dışında biryerde görmek beni mutlu etti!" Dedi samimice. Hep ceza aldığım için odasından bir türlü kurtulamıyordum zaten.

"Ben de sizi gördüğüme sevindim, Profesör." dedim.

"Aslına bakarsan senden birşey rica edecektik Birdy." Dedi Lupin. Merakla ona baktığımda bana gülümsediğini gördüm.

"Tabii. Yardım edebileceğim birşeyse hemen yardım ederim."

Profesör Dumpledore elini sırtıma koydu ve gülümsedi.

"Bizim için bir paketi Hogsmade'den almanı istiyoruz, Birdy. Bu benim için çok değerli bir paket. " dedi.

Şaşırmıştım doğrusu. Bu saatte öğrencilerin ayakta olmasını bile hoş görmeyen Profesör Dumpledore beni bu saatte Hogsmade'e göndermek istiyordu.

"Ama Profesör, ya Sirius Black? Biliyorsunuz o bir kaçak." Dedim. Aslında korkum bana zarar vermesi değildi. Asıl korkum ben burada yokken bir başkasına zarar vermesiydi. O kalpsiz bir adamdı.

"Merak etme Birdy. Sirius'un zarar vereceği son kişi bile değilsin." Dedi Profesör Lupin. Şüpheyle ona bakarken bana hala gülümsüyordu.

"Onu tanıyor gibisiniz efendim." Dedim. Yüzü anlık olarak dondu. Tam ağzını açmıştı ki Profesör Dumpledore söze girişti.

"Ah tabiki onu tanıyor. En yakın arkadaşlarından birisiydi. Hatta senin de vaftiz baban. Öyle değil mi Profesör? " dedi Dumpledore.

Karşımdaki adama dikkatle baktım.