Birkaç gündür dişim feci şekilde ağrıyor. O nedenle bölüm atamadım üzgünüm :(
*💛*
"Ne oldu? "
Arkasından büyük salona giren Ced ona bakıyordu.
"Babamın üstüne suç atan o deli. Kaçmış." Dedi Bird. Yanlarından geçen hemşire büyüyle süzülen sedyeyi arkasına almış revire koşuyordu.
Sedyedeki bedeni gören Cedric şaşkınlıkla kalakaldı.
"O... o Ginny mi?" Dedi.
Bird yavaşca kafasını salladı. Ron'u bulmalıydılar. Fred ve George kardeşlerinin peşinden koşarken, Ron tanrı bilir nerelerdeydi.
"Ron nerede biliyor musun?" Dedi Bird.
"Sabah çayırda uyukluyordu. Harry de yanındaydı. "
"Çayır mı? Sabah sabah çayırda ne işiniz olduğunu sormayacağım. Vereceğiniz yanıt beni ürkütüyor çünkü. "
Bird hızlı adımlarla çayıra ilerlerken Ced de peşindeydi. Dumbledore'un sesi tüm okulda yankılanıyordu. Kavga eden öğrencilerin okuldan atılacağı kesindi. Drumstrang akedemisinin müdürü İgor Karkaroff da kendi öğrencilerinin icabına bakacak gibiydi.
Bird ve Ced, Harry ve Ron'u bulduklarında olanları anlatmaya çalıştılar. İkisi de şok olmuş biçimde okula giderken Birdy ve Cedric de peşlerindeydi.
Ron ve Harry sonunda revire girdiklerinde sadece Weasley kardeşlerin orada olduğunu gördüler. Herm ortalarda görünmüyordu. Pansy diğer yatakta uzanıyordu. Anlaşılan o da fenalaşmıştı.
Ron ve Harry, Ginny'nin yanına koştular.
"Ona ne oldu böyle?" Dedi Ron. Kardeşi için endişeliydi.
"Önemli birşeyi yokmuş. Sadece uzun etkili bir büyüye marus kalmış. " dedi Fred.
George kardeşinin elinden tutup destek olmak istercesine sıktı.
"Korkma minik Ginny. Biz yanındayız."
Kız kardeşleri onlar için çok değerliydi. Hep öyle olmuştu. Doğduğu günden beri ailenin gözbebeğiydi. Tek kız evlattı.Ron da kardeşlerinin yanına oturdu ve kardeşine baktı.
"Onu en son kızamık olduğunda böyle görmüştüm. Baksana bembeyaz olmuş." Dedi Ron.
"Anneme haber vermeliyiz." Dedi Fred.
"Okul haber verir." Dedi George.
"Kim bilir ne kadar korkacaktır." Dedi Ron.
"Bakın Weasleyler. Kardeşinizin yanında olmak istemenizi anlıyorum ama ders'e gitmelisiniz. " dedi Hemşire.
Üçü de itiraz etmeye kalkınca yüzünü buruşturdu ve konuştu.
"Çocuklar yarına birşeyi kalmaz. Hem derslerinizden geri kalmayın. Sınavınız yaklaşıyor değil mi?"
Üçü de onaylayınca kafasını salladı ve herkesi dışarı çıkması için yönlendirdi.
"Hey Ronald!" Dedi Pansy. Cansız sesi fısıltı gibi çıkmıştı.
Ron dönüp ona baktı. Kardeşleri ve Harry çoktan çıkmışlardı bile.
"Efendim." Dedi Ron. Üzüntüsü sesine yansımış gibi.
"Kardeşine ben göz kulak olurum. Hem birazdan uyanırmış. Hemşire öyle dedi."
Ron zayıfca gülümsedi. Dün onu öpen kız şuan kardeşine göz kulak olacağını söylüyordu.
"Teşekkür ederim Pansy." Dedi ve arkasını döndü. Son anda aklına gelmiş gibi bedenini döndürüp tekrar kıza baktı.
"Sana ne oldu peki?" Dedi merakla.
"Uhm... Bir çeşit grip kaptım sanırım. "
Öksürük sesi odayı doldururken Ron da gülümsedi."Benden bulaşmadığına garanti veririm."
Pan hafifce pembeleşirken sahte bir şekilde kızdı.
"Kapa çeneni Weasley!"
Ron güldü ve dışarı çıktı. Pansy de kızaran yanaklarına soğuk ellerini bastırıp kendi kendine gülüyordu.
"Kardeşimle öpüştünüz mü?" Dedi yan yataktaki beden. Pansy tekrar kızarmaya başlarken ona döndü.
"Sen ne ara uyandın?"
Ginny hafifce doğruldu ve sırtını yatak başlığına dayadı.
"Konuşmalarınızı duyacak kadar önce."
Gülümseyerek yanındaki kıza bakarken renkten renge girmesi onu güldürüyordu."Hadi ama! Utanma! " dedi gülerken.
"Senin hasta olman gerekiyordu Weasley."
"Ciddi olacağım. Gerçekten Ron mu? Dünyanın sonu mu geldi?" Kahkahaları odayı doldururken Pansy iyice kızarmıştı.
"Abartma Weasley! Sadece ufak bir öpücük. " Pansy yanındaki sürahiden bir bardak su aldı ve içmeye çalıştı.
"Küçük bir öpücük ama büyük etkileri var demek. " Ginny hâlâ gülerken Pansy de zar zor normale dönüyordu.
"Bana bak Weasley. Bunu sadece sen biliyorsun. Kimseye söyliyeyim deme."
Ginny sonunda durmayı başardığında gülümsedi.
"Bunu kimseye söylemeyeceğime emin olabilirisin Parkinson. Benim başıma da gelmişti böyle birşey. " O anı hatırlayınca hafifce gülümsedi.
"Sen de mi Ronald'ı öptün?" Dedi Pan şaşkınlıkla.
"Ne? Hayır! Ben Harry'i öpmüştüm. Ama bunu kimse bilmiyor."
Pan rahatlayarak kıza baktı ve yüzünü buruşturdu.
"Ciddi misin? Potter mı? Dünyanın sonu mu geldi? "
İki kız da katıla katıla gülerken içeri Hermione girdi.
"Siz neye gülüyorsunuz?" Dedi şüpheyle. İyi yarı cansız beden bulmayı beklerken gülmekten kırılan iki kız buluyordu.
"Parkinson ve Ron öpüşmüş!" Dedi Ginny gülerken.
"Pansy!" Dedi Herm şaşkınlıkla.
"Ne yani? En azından onun gibi Potter'ı öpmedim." Dedi Pansy tekrar gülerken.
"Ginny!"
Hermione ikiliye bakarken yaşadıklarını bu iki çatlağa anlatmanın ne kadar doğru olacağını düşünüyordu.
"Malfoy bana sarıldı." Dedi aninden.
İki kız da şok içinde ona bakarken sesleri de kesilmişti.
"Ne?" Diyebildi Ginny.
"Beklediğim birşeydi." Dedi Pan ve gülmeye başladı.
"Nasıl oldu anlat çabuk!" Ginny sanki saatler önce ölümden dönmemiş gibi canlanmıştı.
Hermione herşeyi anlatırken ikili merakla onu dinliyordu. Durum değerlendirmesi yaptıktan sonra Herm ders'e gitti. Pansy ve Ginny de sohbet ederek saatleri geçirmeyi deniyorlardı.
Akşam olduğunda herkes yataklarına girmişti bile. Okul bomboştu. Pansy uyumuştu. Ginny de tavanı izliyordu. İşlemeli duvar oldukça güzel görünüyordu.
Birkaç ayak sesi duydu Ginny. Kafasını kapıya çevirdi. Kapı yavaşca aralandı ve içeri birisi girdi. Ginny elini asasına uzatırken yabancının elindeki asa parıldadı ve yüzü ortaya çıktı.
"Harry?" Dedi genç kız şaşkınlıkla.
"Selam Ginny." Dedi Harry gülümseyerek.
İkili saatler boyunca sohbet ederken gökteki yıldızlar tek tek kayıyordu.
*🖤*
Merhaba!
Birgün diğer kitabıma bir gün de bu kitaba bölüm atacağım. Eğer birşey olurda atamassam kızmayın ^-^
☆ vermeyi unutmayın lütfen!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐢𝐫𝐝𝐲 | Harry Potter Fanfic
Teen FictionLumos /* Yeni başladık, seni de aramızda görmekten mutluluk duyarız ♡ ~ Tamamlanmıştır!