𝐁𝐢𝐫𝐝𝐲 | Harry Potter Fanfic

*22*

Merhaba!

Öncelikle birkaç gündür deli gibi ders çalıştığım için (en fazla 2 saat) bölüm atamadım, üzgünüm :(

Bi de diziye başladım ama onu karıştırmasak da olur bence :)

Ve tüm aksikler beni buluyormuş gibi bir de Wattpad bölüm yayınlamama izin vermedi -_-

*💛*

Birkaç ay sonra...

Yaşananlardan sonra herkes gergindi. Robin Cow turnuvada ölmüştü. Dumbledore sorumsuzlukla suçlanıyordu. Harry Potter katil damgası yemişti. Peter Pettigrew efendisinin yanına dönmüş ve ona yardım etmişti. Hâlâ da ediyordu. Herşeye rağmen Birdy mutluydu.

Tatil günü gelip çattığında koşarak eve dönmüştü. Babasına sıkı sıkı sarılmış ve eski evin odalarında özlem gidermişlerdi.
Herşey güzel gidiyordu onun için. Ama o sabah bazı şeyler değişecekti.

Birdy kapıyı açtı ve posta kutusundaki mektupları aldı. Genelde Ted posta ile mektup gönderiyordu. Baykuşlara güvenmediğini söylüyordu. Bir keresinde baykuşu Andromeda'ya gönderdiği mektubu başka bir kıza teslim edince olaylar sarpa sarmıştı. O günden beri kanatlı posta hayvanlarını sevmezdi.

Birdy Ted'ten gelen mektubu komidine bıraktı ve kalan mektuplara göz atmaya karar verdi. Zaten ev onun da sayılırdı. Neden bakmasındı ki?

Mektuplar genelde broşürlerden ibaretti. Artık firmalar zarfa koyup broşürü öyle veriyordu. Son bir zarf kalmıştı. Sarı zarf'ın üzerinde "Mühürlüdür."  yazıyordu.

Birdy mühürlü zarfları biliyordu. Gönderici tarafından sadece alıcının açabileceği şekilde mühürleniyorlardı. Başka birinin açmasına mümkünat yoktu. Zarfı başkası açmaya çalışsa bile kendini korumak için binbir numara yapıyordu. Bazen kan bazen ses ile açılan bu mühürler işleri bitince tekrar kapanıyordu.

Gönderen kişinin adının olduğu yerde J harfi vardı. Birdy zarfı alıp Sirius'a vermek istedi. Ama içindeki merak onu rahat bırakmıyordu.

Sesi ile açamayacağını biliyordu. Bu tür sarı zarflar genelde bakanlık için kullanılırdı. Gizli dosyalar bunlarla gönderilirdi. Ses ile açılması imkansızdı. O zaman geriye tek bir seçenek kalıyordu. O da kanı ile açmayı denemekti.

Birdy asasını aldı ve avucuna yaklaştırdı. Gözlerini kapayıp büyüyü yaptı ve ince bir sızı hissetti. Kanını mühürün üzerine damlatınca mühür yavaşca açıldı ve bir ses duyuldu.

"Zarf Bay Black için açılmıştır."

Birdy kağıt parçasını açtı ve eline bir büyü daha yapıp kanamayı durdurdu. Zarfı aralayınca eçiş bücüş bir yazı çıktı karşısına. Yazıları zor da olsa okuyabiliyordu. Bu mektubu yazan ya aceleyle yazmıştı ya da cidden yazısı kötüydü.

"Sevgili Patiayak;

Haberlerini alıyorum. O hainin Karanlık Lord'a döndüğünü biliyorum. Onları yakından izlediğimi bilmelisin. Yakında buradan çıkmayı başaracağım. En azından öyle umut ediyorum. Başımdaki adamlar uzun zamandır uğramadı. Açlık beni zorlamasa da artık çıkmak istiyorum. Hayatımdan çalınan onca senenin hesabını vermek zorundalar. Hayatımdan kopardıkları insanların hesabını vermek zorundalar.

Ve Annabella'ya kavuştuğunu duydum. Ne kadar sevindim bilemessin. Umarım hep yanyana olursunuz.

Bu arada cidden iyi haberlerim var. Üzerimdeki laneti kırmanın bir yolunu buldum. Benim yanıma, buraya atılan ihtiyar bir büyücü Lotus Yaprağı büyüsünü önerdi. Bilirsin iksir işini hiç becerememişimdir. Eğer büyüyü yapabilirsen belki buradan çıkmama yardım edebilirsin. Tek yapman gereken karışımı hazırlayıp lanetin başladığı yere dönmek.

     Sevgilerle Çatalak..."

Birdy dehşetle gözlerini açtı. Çatalak dedikleri kişi James Potter'dı. Ne yani James Potter yaşıyor mu diye düşündü genç kız. Mektubu zarfa sıkıştırıp Sirius'a vermek için aşağı koştu.

Sirius epey sinirliydi. Pettigrew denen haine sinirlendiği belliydi. Birdy sesini çıkarmadan zarfı komidine bırakıp kaçarcasına odasına döndü. Bir mektup yazmaya başladı. Harry'e babasının yaşadığını söylemeliydi. Ama ilk önce Hermione ve Hannah'ı evlerine davet etti. Bu iki kız iksir işinde çok yetenekliydi.
Sonra Harry'e gelmesini ve gelirken de Ron'u almasını söyleyen bir mektup yolladı. Dursley ailesi umarım Harry'i gönderir demeden de edemedi. O şişko adam ve çirkin kadın Harry'e her türlü çirkinliği yapıyorlardı.

Akşama doğru Hannah gelmişti bile. Sirius onu görünce şaşırsa da kızının arkadaşlarını davet etmesine kızmadı. Mektubu o da okumuştu. Ama onun istediği şey ilk önce James'i kurtarmak değil Harry'i yanına almaktı. Dursley ailesi ile anlaşmak zordu. Her ne kadar Harry'i sevmeseler de onu önlerine çıkan ilk adama da verme taraftarı değillerdi.

Hannah, Birdy ile odada yanlız kalınca endişeyle arkadaşına baktı.

"Ne demek James Potter yaşıyor!"

Birdy kapıyı kilitleyip sessizce konuştu.

"Bağırma Hannah! Dediğim gibi mektup ondan gelmişti. Bir lanetten bahsetmiş. Bir yerde tutuşuyormuş. Bir büyü ile lanetin olduğu yere gitmemiz gerekiyormuş. "

Hannah anlamazca kafasını salladı ve gülümsedi.

"Lanet nerede yapılmış biliyorsundur umarım?"

Birdy derin bir nefes verdi ve kendini yatağa attı.

"Potter'ların evi olabilir? Ve ya laneti yapan kişinin evi? Belki bir sokaktır? "

Hannah şaşkınca kıza bakarken kapı tıklatıldı.

Birdy kapıyı araladı ve gelen kabarık saçlı kıza gülümsedi.

"Hoşgeldin Herm!"

Üçlü özlem giderdikten sonra asıl olaya geçebilmişlerdi.

"Lotus büyüsü dedin değil mi Birdy?"

Herm kitabı karıştırırken Hannah da birkaç malzemeyi çantasına sıkıştırıyordu.

"Evet Herm. Lotus büyüsü."

Herm gülümseyerek bir sayfada durdu ve yüksek sesle okumaya başladı.

"Lotus büyüsü genel olarak uzun süreli lanetleri kırmak için kullanılır. Büyüyü yapmak çok basittir. Ancak bunun için lanetlenen ve lanetleyen kişilerden birer kıl örneği gerekir. Büyü hazırlandıktan sonra lanetin yapıldığı yerde bir kazan sıcak suyun içine atılır ve içine taze Lotus Yaprağı atılır. Büyü bu şekilde etki eder. Yapraklar taze olmassa işe yaramaz."

Üç kız birbirine çaresizce baktı.

"Taze yaprağı nereden bulacağız? Kim lanetlemiş, nerede lanetlemiş, nasıl James Potter'dan ve lanetleyen kişiden kıl örneği alacağız kısımlarını es geçiyorum. " dedi Birdy. En iyisi Harry'i beklemek olacaktı. Belkide daha sonra James Potter'a bir mektup yollayıp kıl isteyebilirlerdi.

Sabahı beklemeye koyuldular. Ancak sabah duyacakları haber onları mutlu etmeyecekti.

*🖤*

☆ vermeyi unutmayın lütfen!