Selam!
Bu aralar bu kitaba daha az bölüm gelebilir çünkü diğer kitabım ile uğraşıyorum ^-^
"Miss Malfoy or Miss Black" adında bir Hp kurgusu yine.
Bakmak isteyen olursa profilimde var.
*💛*
Cedric elini kafasına koydu ve etrafa bakındı. Üstünde olan Ron'un ayaklarını ittirdi ve soğuk çimlerden destek alarak kalktı.
Harry bir ağaca yaslanmış uyukluyordu. Onların bu haline gülüp ayağıyla yerdeki Ron'u dürttü. Ron mırıldanarak uyandı ve Harry'i kaldırmaya gitti.
Cedric ise onlara veda etmişti bile. Kendini zar zor ayakta tutuyordu. Ateş Viskisini fazla kaçırmış gibi bir sağa bir sola yalpalıyordu.
Sonunda büyük salona girdiğinde pek birinin olmadığını gördü. Gülümsedi ve kendini masanın en uç kısmına attı. Birkaç dakika sonra salon dolmuştu bile. Cedric de haliyle kendini ayıltmayı başarmıştı.
Salonda gözleri tek bir kişiyi arıyordu. Ama o da gelmemişti.
Sonunda kapıda onu görünce gülümsedi. Birisiyle konuşuyordu. Cedric konuştuğu kişiyi görmese de Birdy'nin gülüşlerinden samimi olduğu birisi olduğu çıkarımını yaptı.
Hala onu izlerken arkasındaki kişi kendini göstermişti. Cedric sinirle elindeki çatalı sıktı ve kaşlarını çattı.
Geçen gün üstüne lanet yağdırdığı çocuk Birdy'nin hemen yanındaydı. Ve gülüyorlardı!
Cedric gülümsemeye çalıştı ve ayağa kalktı. Sinirden öyle kızarmıştı ki onu gören öğrenciler bir adım geri çekiliyordu.
Sonunda karşı karşıya geldiklerinde Birdy şaşkınca Cedric'e bakarken yanındaki çocuk da göz devirmişti.
"Bird biraz konuşmamız gerekiyor." Dedi buz gibi bir sesle.
"Peki. Görüşürüz Mclaggen!" Dedi neşeyle. Mclaggen ise gülümseyip masasına oturmuştu.
İkili dışarı doğru ilerlerken Birdy birşeylerin yolunda gitmediğini hissetti.
"Ced, bir sorun mu var?" Dedi. Yanakları soğuktan kızarmıştı. Burnu da silmekten tahriş olmuştu. Üstündeki hırkaya biraz daha sarıldı.
"Şu yanındaki çocuk?" Dedi ve sert adımlarla bahçeye çıktı.
"Cormac Mclaggen. Evet?"
Birdy de zıplayarak bahçeye çıktığında Cedric bir köşeye geçmişti bile.
"Bak eğer sorun Cho ise ben onunla konuştum-" demesine kalmadan Cedric ona sarılmıştı bile.
"O çocuğa güvenmiyorum ve yanında olmasını istemiyorum." Dedi ve geri çekildi. Birdy'e bağırmayacaktı tabiki.
"Ah demek o konu. Zaten pek arkadaş sayılmayız. Benden bi konuda yardım istedi. Ben de yardım ettim."
Bird banklardan birine çökerken Cedric de rahatlamış bir şekilde yanına oturdu.
"O çocuk güvenilmez herifin teki! Etrafımızda dolaşması sinir bozucu." Dedi sinirle.
"Sen ondan epey bir iğreniyorsun sanırım. Tabi haklısın da. Ama bu ona lanet ile saldırman hakkını vermiyor, Diggory."
Hırkasını biraz daha çekiştirdi ve soğuğun etkisiyle titredi."Tam da sinirli zamanıma geldi. Yoksa öyle birşey yapmazdım biliyorsun."
Birdy sesli şekilde güldü ve saçını kulağının arkasına itti.
"Artık ondan da emin değilim Ced. Bu sene çok agresif ve enerjiksin. Sahi neden saldırdın Cormac'a?" Dedi.
"Bir anda seni öpmesi ve senin hiç tepki vermemen... endişelendim. Sanki sen istemiyordun da o seni öpmüş gibiydi." Dedi. Biraz da kıskanmıştı ama bunu şuan söylemenin hiç yararı olmazdı.
"Ben Cho ile seni sordu diye sinirlendin sanmıştım. " dedi Bird. Sonra da pot kırdığını anlayıp dilini ısırdı.
"Cho ve ben mi? Ne?"
Cedric'in jetonu yeni düşmüştü. Okul açılalı bir hafta olmuştu ve o hala Cho ile birlikteydi. Cho ile arada selamlaşıp beşer dakika konuşsa da ona vakit ayırmamıştı. Ne diyebilirdi ki, aklı hiç boş durmuyordu. Sebebi de yanındaki küçük kızdı.
"Evet sen ve Cho. Bu kadar şaşırma Ced. Siz sevgilisiniz. Hem de bir yılı aşkın bir süredir." Genç kız gülümseyerek ona bakarken o ise gerginlikle sırıtıyordu.
"Evet tabi sevgiliyiz. Şuan kendimize vakit ayırıyoruz. Ama şu Mclaggen denen çocuğun neden bizi sorduğunu düşünmüyor değilim."
Bird bir pot daha kırmamak için sustu ve omuz silkti. Eğer Cedric'in imkanı olsaydı ona şuan sarılırdı. Öyle sevimli görünüyordu ki!
İkili sonunda ayaklanıp kahvaltıya gittiklerinde ortalığı karışmış buldular. Birkaç Drumstrang öğrencisi ile birkaç Gryffindor öğrencisi birbirine girmişti. Profesörler onları ayırmaya çalışsa da pek başarılı değildiler. Öğrenciler panik ile kaçışırken, büyüler sekiyor ve rastgele eşyalara isabet ediyordu. İkili tekrar kendini dışarı attığında içeriden bir çığlık sesi geldi. Korkulan olmuştu. Büyü bir öğrenciye isabet etmişti.
Profesör Dumbledore sinirle kavga eden öğrencileri peşine takmış dışarı çıkarken hemşire de içeri koşmuştu.
Bird dayanamayıp içeri girdiğinde yerde yatan bedene baktı. Yüzü kireç gibiydi. Elleri titriyordu. Öğrenciler üst sınıf olduğu için büyüleri de güçlü oluyordu haliyle.
Bird yutkundu ve bunu arkadaşına nasıl söyleyeceğini düşündü. Böyle şeyleri hiç beceremezdi. Sitresle dudaklarını parçalarken o sırada bir baykuş kafasına bir mektup bırakıp geldiği yönden geri uçtu.
Mektubu çevirip arkasına baktı ve gönderene baktı.
"Sirius Black."
Zarfı yırtıp içine baktı. Sadece bir makale vardı.
"Ünlü seri katil ve ölümyiyen Peter Pettigrew Azkabandan kaçtı!"
Bird makaleyi zarfa koyup derin bir nefes aldı.
"S*kayım böyle işe!"
*🖤*
Evettt!
☆ vermeyi unutmayın lütfen!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐢𝐫𝐝𝐲 | Harry Potter Fanfic
Teen FictionLumos /* Yeni başladık, seni de aramızda görmekten mutluluk duyarız ♡ ~ Tamamlanmıştır!