-5-

1.9K 177 364
                                    

+25 Vote ve +70 Yorum sınırdır ♥️ İyi okumlar.

--------

"Bizi bir odaya kapatıp lanet atmayacaklarına emin misiniz?" diye sordu Nathaniel, şimdiden sıkılmaya başlamıştı. Sözde "diplomasiye önem veren" Slytherin veletleriyle aynı ortamda kalmaya sabrı yoktu, Hermione ve Eurydike olmasaydı saçma konsey işlerine hayatta bulaşmazdı, birkaç saçma karar almak için özgürlüğünden vazgeçmek istemiyordu fakat gelin görün ki dostlarını korumak için "asla" yapmam dediği şeyi yapmıştı. Şimdi ise mecburi olarak bilmediği bir yere gidiyordu.

Hem de Malfoy'un sırt tutucusu olduğu bir yerdi, yüzünü ekşitti.

"Suratını asma Nathaniel, hem bak notun yükselecek."

"Not umurumda değil ama güzel Victoria Greengrass umurumda." Nathaniel düşüncelerinden uzaklaştı, can sıkıntını atmak için sarışın arkadaşını sinirlendirmek istemişti. Düşmanının adını duymasıyla kaşlarını çatan Eurydike, Nathaniel'ın omzuna sert bir tokat attığında Nathaniel adımlarını hızlandırarak tek başına yürüyen Herm'in yanına ilerledi.

Genç kızın girmesi için kolunu açtığında  Hermione sanki bu anı bekliyormuş gibi en yakın arkadaşının koluna girdi. Birkaç saniye bakıştılar ve kahkahalar atarak Malfoy'un vermiş olduğu adrese yürümeye devam ettiler.

Arkalarında da Slytherin dedikodusunu yapan Herman ve Eurydike vardı.

"Hermione senin için endişeleniyorum." dedi Nathaniel, ciddileşerek yeşil gözlerini kıza çevirdi. "Colin Rosier bu aralar çok saldırgan, her an sana zarar verebilir. Onun dışında Riddle seni çok izliyor, endişeleniyorum."

Hermione garip bir şekilde kendine tanıdık gelen endişeli surat ifadesine baktı, dudakları yana kıvrıldı. Minnetle gülümseyerek çocuğun kolunu okşadı. "Ben iyiyim Nathaniel, endişelerini kenara bıraksan?"

"Bu zor bir istek Mione ayrıca o herifin sana zarar verdiğini görürsem kutsal Godric adına yemin ederim ki onu öldürürüm." 

Hermione tekrar kahkaha atarak kafasını en yakın dostunun omzuna yasladı, bir insan nasıl hem sempatik hem de ciddi olabilirdi? Hermione, Nathaniel'ın bu özelliğine hayrandı. İstediği zaman otoriter davranıp insanları kontrol altına alabiliyordu fakat bazen de şımarık çocuğun önde gideni oluyordu.  "Dostumun ellerinin kana bulanmasını istemem."

"Dostun seni korumak için her şeyi yapar." 

"Gözlerimden yaş geldi Eurydike, bu sevgi bombası beni hüsrana uğrattı." dedi arkadaki Herman oyuncu sesiyle, Hermione arkasına dönüp yaramazca kıkırdayan çocuğa dil çıkardığında yanındaki Nathaniel'ın duraklamasıyla durdu. 

Ahşap eski bir kapının önüne gelmişlerdi.

Karşılarına çıkan ahşap kapı bayağı geniş ve uzundu. Yıpranmış olmasına rağmen boyası henüz taze duruyordu. Üzerinde hareketli yılan, aslan, porsuk ve kartal oymaları vardı- Hermione gülmeden edemedi. Okulun her binadan temsilciye ihtiyacı varken sadece Slytherin binasının seçkin üyeleri buradaydı. Yılan oyması, yeşil parıltılar saçarak kapının kenarında canlı bir şekilde geziniyordu. "Çok ilginç, sanırım içeride sadece Slytherin olduğu için bu zavallı yılan tek kalmış."

"Burayı daha önce görmemiştim?" dedi Herman yıpranmış kapıyı inceleyerek.

Eurydike ona katıldı. "Yalnız değilsin canım, bende burayı hiç görmedim. Senelerdir gizliliği korunmuş bir oda, şimdi ise sır tutucusu Abraxas."

Nathaniel rakibinin adını duyduğunda öğürme sesi çıkardı ve Eurydike göz devirdi.

"Girmeye hazır mısını-" Herman sorusunu tamamlayamadan Eurydike ve Hermione kararsızlığa düşmeden gururla gizemli odaya girmişti. Herman inleyerek Nathaniel'a baktı. "Bu kızlar bizim ölümümüz olacak."

Falling // TomioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin