Yeni bölüm sınırı +30 vote ve +70 yorum. İyi okumalar. ❤️
Flashback
4 Haziran 2028
"Bu kehanet bizim kurtuluşumuz olabilir James!" diye bağırdı Albus eski tahta parçasına tekmeyi geçirirken. "Gerçekleştirmek için neyi bekliyoruz?"
James gözlerini devirdi, kardeşinin tüm öfkesini atmasını bekleyerek sadece onu izledi. Büyük yuvarlak masada kimse sesini çıkaramıyordu, herkesin morali çok düşüktü. Delphini Riddle'ı yenmek için yapabilecekleri hiçbir şey yoktu, cani kadın tek tek tüm Dumbledore'un Ordusunu avlamıştı.
"Biz varız! Bu kehaneti anlamak zor değil Albus, annemizi cani bir adamın kollarına atacak kadar aptal değiliz." dedi Scorpius ona karşılık olarak, yeni duyduğu kehaneti sindiremeyerek başını ablasının omzuna koydu. Annesi ve babası olmadığında sığınabildiği tek kapıydı Emilia, henüz birkaç sene önce ebeveynlerini kaybetmişlerdi, o zamanlar Scorpius henüz 14 yaşındaydı. Tam da babasına ihtiyaç duyduğu bir zamanda, ergenliğinde kaybetmişti anneyle babayı.
Emilia hüzünlenerek James'e baktı, parmaklarını Scorpius'un sarı saçlarında dolaştırırken bakışları Albus'u buldu. "Albus zaman yolculuğu yapmak risklidir ve zaman yolculuğu yapan büyücülerin çoğu kalıcı hasarlar alarak yok olur."
"Zaten her şey berbat Emilia, kim kaldı bizi kurtaracak? Bu sefer Harry Potter'a sahip değiliz, Hermione Granger yok. Onlar dahi öldürüldü, babamın nasıl öldürüldüğü gözlerimin önünden gitmiyor. Bunu değiştirebiliriz, bu kehanet bizim için bir şans." dedi Albus umutla, dolu gözleri mavi kürenin çevresinde dolaşıyordu. Sihir bakanlığının yıkık harabesinde bulduğu bu küre için az kalsın canını veriyordu. "Bir umut var."
"Annemi canavarın ellerine atmak bir umut mu?" dedi Scorpius ayağa kalkarak, öfkelenince aynı Draco Malfoy gibi oluyordu. Yumruk yaptığı ellerini masaya yaslayarak öne doğruldu. "O adamın anneme aşık olacağını falan mı düşünüyorsun? Onu öldürecek, tehlikeli gördüğü her şeyi yok eden bir adamdan bahsediyoruz. Lord Voldemort insan değil, canavar ve onun annemi izin vermesine izin vermeyeceğim."
Albus bir anda masaya döndü, Albus'un karşısına geçtiğinde kaşlarını çattı. "O zaman bu hayatta insanların ölmesine izin vereceksin, bir sürü muggle avlanıyor... Onlar ölürken sen içini-" Scorpius, Albus'un cümlesini tamamlamasına izin vermedi, oturduğu sandalyeyi sert bir darbeyle yere ittiğinde harabe odanın girişine kadar yürüdü ve en sonunda duraksayarak içeride umutsuzca oturan takıma baktı.
"Babam ve annem birbirlerine aşıktılar ve yandıklarında el eleydiler. Onları ölüm bile ayıramadı, sizin saçma planınız ayıracaksa hadi yapın o zaman."
Sarışın genç saniyeler içinde toplantı odasını terk etmişti, Albus yorgunca sandalyeye çöktü. Ellerini şakaklarına koyup ufak bir masaj yaparken gözlerinden yaşlar akan arkadaşına üzgünce baktı. "Üzgünüm Emilia-"
"Sorun değil Al. Senin suçun yok, sadece hayata çok kırgınım. O henüz 17 yaşında, büyümemiş daha doğrusu büyüyememiş bir çocuk. Hogwarts'a gideceği sene savaş çıktı, buradaki herkes Hogwarts'a bir şekilde gidebildi ama Scorpius bizim öve öve bitiremediğimiz okula ayak basamadı." Emilia Malfoy kendisine uzatılan peçeteyi gözlerine götürdüğünde James ayağa kalkarak nişanlısının yanına ilerledi. Arkadan sırtına sarıldı, kolları bedenini sararken yanağını yanağına bastırdığında Emilia biraz da olsa rahatlamıştı. "Lütfen onu hoş görün, o benim hiç kapanmayan yaram."
Scarlett Longbottom iç çekti, kendini suçlu hisseden Albus'un omzunu okşarken arkadaşına döndü. "Emilia o bizim en küçüğümüz, hepimizin kardeşi. Lütfen böyle düşünme."
![](https://img.wattpad.com/cover/216663464-288-k493504.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Falling // Tomione
FanfictionJames Sirius Potter sessiz adımlarla taş binaya yöneldi, basamaklardan teker teker çıktı. Ahşap kapının önüne geldiğinde bebeğin yüzüne eğildi. "İyi olacaksın Herm teyze, acı çekmeyeceksin. Hatta zamanın sana verdiği kutsal görevle tüm ailelerin yar...