8

2.2K 197 67
                                    


JHamish 7.09 pm
Peki sen bana ne zaman kendin hakkında bir şeyler anlatacaksın, William

JHamish 7.10 pm
Sen benim hakkımda her şeyi biliyorsun nerdeyse

redbeard 7.50 pm
Ama sen anlattığın için değil, bir bakıma ünlü sayılabileceğin için


redbeard 7.51 pm
Ne bilmek istiyebilirsin ki? Pek sıradışı biri sayılmam


JHamish 7.54 pm
Nedense senin kadar zeki olan birinin normal olacağına inanmakta güçlük çekiyorum

JHamish 7.55 pm
Eminim anlatabileceğin ilginç hatıralar vardır

redbeard 7.56 pm
Aslında yok


redbeard 7.57 pm
Sherlock Holmes ile yıllarca macera peşinde koşup imkansız görünen cinayetleri dahi çözen, katilleri yakalayan birine ilginç gelecek şekilde yok en azından

JHamish 7.58 pm
Şansını dene

redbeard 7.59 pm
Eğer şans diye bir şey varsa bile


redbeard 8.00 pm
Şansımın tamamını çok yakın zamanda olacak bir gelişme için saklamayı tercih ederim


redbeard 8.01 pm
Gerçekten ihtiyacım olacak


JHamish 8.03 pm
Neden? Yani demek istediğim, nasıl bir gelişme?


redbeard 8.05 pm
Açıklaması zor

redbeard 8.06 pm
Belki daha sonra

JHamish 8.08 pm
Pekala



~~~~


Hala haber vermedin, neden?

SH

Mycroft

SH

Bir bebek gibi mızmızlanmayı kesip görevi tamamlayabilir misin, küçük kardeşim?


Sıradan kişilerin yapacağı türden işler kaldı ve sıkıldım

SH

Bir telefon görüşmesiyle sorunu halledebilirsin ama yalvardığımı görmek istiyorsun

SH

Tam bir drama kraliçesisin, Sherlock

Tek istediğim görevi tamamlaman, ajan bulup durumu uzun uzun açıklamak gibi gereksizliklere zaman ayıramam


Benim tüm o 'sıradanlıklara' dayanmaya çalışmamı izlemekten keyif aldığın kısmıda var tabi

SH

Eklemeyi unuttuğun için ben yazayım dedim

SH

Sadece telefonunu ve o saçma randevu sitesini bırakıp işine odaklan, belki daha çabuk biter

Yine mi beni gözetliyorsun Mycroft?!

SH

Hayır, senin isteğin üzerine John'u gözetliyorum unuttun mu?

Bu arada Sherlock, kızıl sakal hakkında ne hatırlıyorsun?



Sherlock sinirle telefonu masaya koydu -daha doğrusu vurdu. Tüm bu Moriarty meselesinden sıkılmıştı, eğlenceli kısmı biteli aylar oluyordu ama dedektif bu görevde takılı kalmıştı. Mycroft 2 dakikalık bir görüşmeyle her şeyi ayarlayıp Londra'ya geri dönmesini sağlayabilecekken üstelik.
Gerçekten Sherlock öylesine sıkılmıştı ki, deyim yerindeyse 'canına tak etmişti'. Bunu abisinin anladığınıda biliyordu, hem tavırlarından hemde kızıl sakal konusunu açmasından. Mycroft'un farklı bir düşünme tarzı vardı kesinlikle, ayrıca kardeşlik olayında da sıradışıydı. Sherlock'un zor durumda yada üzgün olacağı hissine kapılırsa; ki bu pek sık olmazdı, kızıl sakalı hatırlatırdı kardeşine. Küçükken en yakın dostu olan -sonrasında uyutulmak zorunda kalınan- köpeğin Sherlock'un üzerinde neden hala bir etki bırakacağını düşünüyordu bilmiyordu. Sonuçta artık çocuk değildi dedektif, köpeğinin öldüğünü hatırlayıp travma geçirmeyecekti tekrar. Belki de Mycroft hayatındaki en acı deneyimi hatırlatarak zihnen ve psikolojik olarak kardeşinin hazırlıklı olmasını istiyordu, emin değildi Sherlock. Abisi dünyadaki çözümleyemediği yegane kişi olabilirdi.

Ellerini birleştirdi ve orta parmağı çenesinin altına gelecek şekilde durdu, şu ana dönüp olaya odaklanmalıydı. Saçma bir sorgu odasındaydı -karşıdakiler dedektifi sorgulayacakları yanılgısı içindeydiler. Burdan edineceği bilgiyle büyük müşterilerden birini daha deşifre edecekti. Moriarty gerçekten çok geniş bir çevre ve alıcı listesine sahipti.

Sonrasında bir karargahtaki köstebeği bulması gerekecekti, sonrada bir çeşit tarikattan kaçmış bir terörist kılığına bürünecekti.
Tüm bunlar daha eğlenceli olabilirdi, John Watson yanında olsaydı. Hayatı boyunca sahip olduğu ilk ve tek arkadaşı. Onun yanındayken hissettiği heyecanı özlüyordu, doktorun daimi olarak kendisi hakkında endişelenmesini bile. Sherlock dahi kendisi hakkında öyle düşünceli, koruyucu değildi. Tüm o güzel anları düşündü, John'la yaşadıkları onlarca aksiyon dolu hatıra.

Kesinlikle artık Londra'ya dönmeliydi. Dönebilmeliydi.

Odanın demir kapısı açıldığında yüzünde bir tebessüm belirdi.

"Siz kimsiniz ve burayı nasıl buldunuz?" iri yapılı sarışın daha kapıyı kapatmadan sorusunu sordu, sabırsız bir hali var gibiydi.

Sherlock "Kim olduğum önemli değil," diye açıkladı. Adamı saniyeler içinde baştan aşağı inceledi, gözlemledi. "Yinede burayı yöneten adamın en yakın dostu ve bir nevi sağ kolu olduğunu farketmek beni şaşırttı," Adam sanki yüzünde ikinci bir burun çıktığını söylenmişçesine şok içinde baktı. "Ya benden çok korktunuz ya da burdaki her işi sana yaptırıyorlar."

Devamı çorap söküğü gibi gelecekti.

learn to kiss //johnlock ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin