15

2K 217 137
                                    

John hava kararana kadar koltuktan kalkmayarak televizyon izlemeye devam etmişti, Bayan Hudson'ın yemek getirmesiyle transtan çıkarak mutfağa geçti.

"Teşekkürler," diye mırıldandı, istemsizce. Bayan Hudson kendi isteğiyle yapıyor olsada John bazen mahçup hissediyordu.

"Afiyet olsun, eğer bir şeye ihtiyacın olursa seslen olur mu?"

"Teşekkürler," John tekrarladı, başka ne diyeceğini bilemediği için. İki yaralı kişi olarak birbirlerine sahip çıkıyorlardı ve bu iyiydi. Sherlock ortak noktaysada, yokluğunda bile kurulan sağlam bağ devam etmişti.
Fazla iştahı olmadığı için birkaç lokmadan sonra bilgisayarın başına geçip William'ın attığı mesajları gördü. Üzerinden saatler geçmiş olsada cevap verdi.

JHamish 7.50 pm
Seni dinliyorum

redbeard 7.51 pm
O konuda biraz şevkimi kırdın ayrıca nasıl yapacağımı bilmediğimi farkettim

redbeard 7.52 pm
Demek istediğim, bir mesaj fazla basit olurdu, değil mi? Daha iyi bir şeyler olmalı, daha orijinal

JHamish 7.58 pm
Neden bahsediyorsun sen?

redbeard 8.02 pm
Aslında bende bilmiyorum

redbeard 8.04 pm
Belki bugün çok fazla sigara içtiğimdendir

redbeard 8.05 pm
Açık hava yasağı olmamasının keyfini çıkarmaya çalışıyordum

JHamish 8.06 pm
Sigara kafa yapmaz, sarhoş olamazsın

redbeard 8.08 pm
İçindeki nikotin miktarına göre değişir, kaç tane içtiğine göre de

redbeard 8.09 pm
Elbette sarhoş etmez ama beynini uyuşturabilir

JHamish 8.11 pm
O zaman belkide beynin eski haline döndüğünde konuşmalıyız

redbeard 8.12 pm
Evet muhtemelen

redbeard 8.13 pm
Görüşürüz John

JHamish 8.15 pm
Görüşürüz William


Sherlock~

Sherlock abisinin gönderdiği özel uçakla (bir bakıma jet) alınmış ve Londra'ya götürülüyordu. Dedektif yol boyunca John'a ne demesi gerektiğini düşünmüştü ama hiçbir fikri yeterince iyi değildi. Şehrin uç bölgesindeki bir sahaya indiklerinde hala aklında bir fikir yoktu ve günü daha da kötüleşebilirmiş gibi abisi onu bekliyordu.

"Londra'ya tekrar hoş geldin, Sherlock."

"O tuhaf aile sarılmasından yapmayacağımızı söyle lütfen," dedi Sherlock, hiçbir türlü fiziksellikten hoşlanmazdı.

"Tanrım, tabiki hayır! Bu görev sana iyi gelmedi, küçük kardeşim. Korkarım daha da aptal ve insani oldun." Mycroft yüzündeki gıcık sırıtışla baktı, Sherlock konuşmayı uzatabilirdi ama enerjisini böyle harcamak istemiyordu. "Onu getirdin mi?" diye sordu, hemen eve gidebilmeyi umuyordu.

learn to kiss //johnlock ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin