18

2K 210 100
                                    


Sherlock kapıyı çalmadan girdi çünkü ona göre bu sadece zaman kaybıydı.
John yatakta oturmuş yere bakıyordu.

"Tekrar özür dilersem bir faydası olur mu bilmiyorum ama gerçekten üzgünüm, bu şekilde olmasını ya da acı çekmene sebep olmayı istemezdim. Suçluyum ve affetmen içim ne gerekirse yaparım"

"Senin için hala bir oyun, değil mi?" John'un sesi güçsüz çıkıyordu. "Hayatta olduğunu göstermek için yine 'ölü' numarası yapman, tüm o kan ve kılık değiştirme olayı. İnsanlar acı çekti, Sherlock. Sen oyununu oynayıp Moriarty'nin peşine düştüğünde ve muhtemelen bundan zevk alırken insanlar acı çekiyordu. Greg'i ilk kez ağlarken gördüm cenazende, Anderson ve Sally bile yıkılmış haldelerdi. Senin içinse,"

"Bir oyun değildi," diye tamamladı Sherlock. "Aylarca ordan oraya sürüklenip aptal insanlarla uğraşmayı istedim mi sanıyorsun? Hayır istemedim çünkü ben Londra'da kendi hayatımla gayet iyiydim ama dünya çapında büyük bir suç ağı vardı. Halledilmese sürekli karşımıza çıkacak bir ağ, ikimizinde hayatını riske atabilecek bir ağ çünkü çok güçlü kişileri içinde barındırıyordu."

John başını salladı, gözlerini Sherl'a çevirdi."Şimdide bizi kurtarmak için yaptığını mı savunacaksın? Anlamıyorsun değil mi, gitmiş olman ya da ne yaptığın umrumda değil. Sadece hayatta olduğunu bilmek istemiştim! Böylece geceleri kabusla uyanmazdım ya da ruhum alınmışta sadece bedenim yaşamaya devam ediyor gibi hissetmezdim!"

Sherlock yutkundu çünkü kendini savunabileceği bir şey yoktu, zekice cümleler yoktu. Emin olamayarak arkadaşının yanına oturdu."Beni affetmene ihtiyacım var, John" diye fısıldadı. "Böylece sana yaptığım şey için bende kendimi affedebilirim."

"Seni affetmiyorum,"

"Lütfen, affet beni." Sherlock normalde kendini tekrar etmekten nefret eden biriydi ama kelimelerin dilinden dökülmesine engel olamıyordu. "John, lütfen bağışla beni. Hatalıydım biliyorum ve bunu unutman için elimden geleni yapacağım, sadece bana bir şans ver."

Arkadaşı bakışlarını kaçırdı, dedektif ne yapacağını bilemez şekilde onu izlemeye devam etti. Duygular böyleyse eğer, insanı bu durumlara getiriyorsa Sherlock duygusuz olmayı tercih ederdi.
Ayağa kalktı ve tekrar aşağı indi, yerdeki kanları temizledi ve duş aldı. Lestrade'a dava olursa haber vermesini söyleyen bir mesaj atmıştı ama belli ki ortalık durgundu.

Çıkarım yapma bilimi sitesini kontrol ederken telefonu titredi.

JHamish 8.10 pm
Ondan nefret etmem gerektiğini söyle

redbeard 8.11 pm
Gerçekten istediğin buysa, tabiki

redbeard 8.12 pm
Sherlock Holmes'ten nefret etmelisin

JHamish 8.13 pm
Ne kadar denersem deneyeyim niye başaramıyorum, William

JHamish 8.14 pm
Hayatımı mahvediyor ve bu çok normalmiş gibi öylesine bir anda dönüp özür diliyor

JHamish 8.14 pm
İki kelime geçen ayları silemez ki

redbeard 8.15 pm
Evet ama affetmeni sağlamaya yardım eder değil mi?

Sherlock birkaç dakika cevap gelmesini bekledi ama belli ki John sessiz kalacaktı. Telefonunu cebine koydu ve bilgisayarı kapattı. Kızıl sakal'ın kendisi olduğunu John'a söylemeli miydi? Aralarındaki durumu düzeltir miydi acaba, onunla iletişime geçmiş olması; ya da daha kötü hale mi getirirdi? Sonuçta yine rol yapmıştı.

"Sherlock,"

"John?"

Bu kesinlikle beklenilmedikti.

"Doğruyu söyle, benden saklaman gerekli miydi yoksa hızlı alınan bir karar mıydı?"

"Gerekliydi, yemin ederim." Sherlock umutla cevapladı. "Moriarty'nin koskoca bir ordusu vardı ve ölmüş olsa dahi seni takip etmelerini söylediğine eminim, bir yolunu bulup hayatta kalırsam diye. Ölümünden sonra bile benimle uğraşabilecekti, bende ölümüme herkesin inanmasını sağladım böylece güvende oldun. Sen, Bayan Hudson, Lestrade. Eğer haber verip burdan gitsem böyle inandırıcı olur muydu sence? Hayır, bunun için fazla zekiler. Aksi takdirde asla üzülmenize sebep olacak bir şey yapmazdım."

"Pekala,bu oldukça inandırıcıydı."

Sherlock anlamayarak arkadaşına baktı. "Bunlar gerçekler, yalan söylemiyorum."

"Umrumda değil, yeterince iyiydi ve inandırıcı. Sonunda bunu yapabilirim,"

Sherlock şüphe içinde "Neyi?" diye sorsada -yine yumruk yiyeceğini sanmıştı- John cevaplamayarak kollarını dedektifin etrafına sardı.

"Bunu tekrar yaparsan seni öldüreceğimi unutma ama," diye fısıldadı John. Sarılmaları gereğinden uzun sürsede Sherlock'un umrunda değildi.

"Hadi ama, beni öldürmek 1 yıl öncesinin modası."

learn to kiss //johnlock ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin