Post Malone~CirclesMelodi'den
Kalkar kalkmaz hemen Arya' ya mesaj atıp hemen hazırlandıktan sonra evden çıkmıştım. Otobüsünde erken gelmesine sevinerek hemen boş olan koltuğa oturup kulaklığımı takıp camdan dışarıya baktım. Sayısız bina, sayısız araç vardı fakat hiç bir ağaç yoktu. Üzücü bir durumdu. Büyüdüğüm evin hemen arkası ormandı. Arya ve Meryem bize geldiği zaman ormana inip eğlenceli vakitler geçirirdik. Şimdi ise Meryem başka bir ülkede, Arya'yla oturduğumuz evde üniversiteye yakın olması için İstanbul'un göbeğinde bir yerdi.
İneceğim durağa yaklaşınca ayağa kalkmaya çalıştım. Şoför ani fren yapınca oturduğum yere geri yapışmıştım. Popom acıyordu. Hü!
Ayağa zor bela tekrar kalktığımda hemen düğmeye basıp kapıların açılmasını bekledim. Açıldığı an kendimi hemen dışarı atıp temiz havanın ciğerlerime dolmasına izin verdim.
Üniversiteye geldiğimde zaten dersimin başlamasına 10 dakika kaldığı için direkt olarak kampüse doğru ilerledim. Amfiye gidip oturduğumda Arya'dan mesaj geldiğinde ona girdim.
Neyle alakalı.
Miraç,ben ve bebek.
Bebek?
Hoca sınıfa giriş yaptığında,
Sonra anlatırım, hoca geldi.
Mesajıma görüldü atıp çıktığında bende telefonumu kapatıp derse odaklanmaya başladım.
Yaklaşık 2 saat süren blok dersten çıktığımda beynim artık çalışmıyordu. Fonksiyonlarını yitirmişti. Kampüsten çıkıp bahçeye girdiğimde Cem ve Oğuz'un her zaman oturduğu yerde olduklarını görünce koşarak onlara doğru gittim. Beni ilk gören Oğuz' du. Bana gülümseyerek baktığında bende gülümsemiştim, Cem arkasını dönmesine fırsat vermeden sırtına atladığımda yan tarafa doğru düşmüştük. Ellerimi boynuna sarmalayıp bacaklarımı da beline dolamıştım kaçmasına izin vermeden.
"Melodi, nefes alamıyorum! Bırak beni!" dedikten sonra yalandan öksürmeye başladı. Melodi yer mi bunları Cem Bey! O göremese de omuz silkip "Bana ne!" dediğimde "Sen kaşındın!" dediğinde yine omuz silktim, ne yapabilirdi ki.
Dizimin arkasında elini hissetmemle gözlerimi büyüttüm. Benim neden normal insanlar gibi tikim yoktu! Dizinin arkasından bir insan gıdıklanırdı. Hemen bacaklarımı çektiğimde o da doğruldu.
İşaret parmağını bana doğrultu, gözlerini de kısınca 'Sinirli gözükmeye çalışan Cem moodu açık' izlenimi verince gözlerimi devirdim. Ben de yerimde doğrulup bağdaş kurarak oturdum. İrem yengem nerelerdeydi?
"İrem nerde?" dediğimde "Az önce derse gitti." deyip somurtmaya başlamıştı. "Sen nasıl oldun?" dediğinde kaşlarımı çattım. "Anlamadım?"
"Geri zekalı, Miraçla ayrıldın ya?" dediğimde avcumu yanağıma koyup sola doğru yattım. Bu sefer somurtan ben olmuştum. "İdare ediyorum işte." dedim derin bir iç çektim.
Onun eksikliğini hissediyordum. Ne kadar beni sıkıp daraltsa da bazı konularda özlüyordum işte. Bunun sebebi onu hâlâ sevmemden kaynaklanıyordu. Onu istiyordum, ancak o bana geri dönmediği sürece ben ona dönmeyecektim. Çünkü ne kadar bir insanı sevseniz, onu geride isterseniz de sakın gururunuzun önüne geçmesine izin vermeyin. Burada hatalı olan ben değildim. Miraç'tı fakat o yüksek ihtimal benim hatam olduğunu düşünüp yanıma gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vavelya
Teen FictionHançer gibi kesti, Bir çığlıkla başladı. Zaman istedi, Uzaklaşmak istedi. Sonunda her şey beklemediği bir şekilde gelişti. Aldatıcı nefes kesildi. Çığlıklar sustu.