30. BÖLÜM

10.4K 113 30
                                    

Lauv - Lonely Eyes


Arya'dan

"Anne, Melodi hadi ama! Ağlamayın artık!" bavullarımı bırakıp ikisine sımsıkı sarıldığımda benimde gözlerim yavaş yavaş dolmaya başladı. "Siz ağlarsanız ben nasıl giderim? Bakın ağlarsanız daha geç dönerim!" diye sitem ettiğimden hemen benden ayrılıp gözlerini sildiler.

"Tamam tamam." dediler. Çoğu sevdiğim kişi buradaydı. Gelemeyenlerle son bir hata içerisinde ya görüntülü konuşmuştum ya da buluşmuştuk. Ama içimden keşke burada olsalardı diye geçirdim. Çünkü yetmiyordu.

Ne kadar konuşursam konuşayım, buluşup özlem gidermeye çalışsak da olmuyordu. Zaman yetmiyordu.  Bir günün 24 saat olması hiçte adil değildi. 48 saat olabilirdi?

Hepsine son kez sarılıp öyle gitmeye karar verdim. İlk başta Nazar, Enes, Mert ve Öznur'a olduğu gruba sarılmak için yanlarına gittim. Nazar'a sarılıp kulağına eğildim. "Enes'e biraz cilve yap!" dedikten sonra ayrılıp Enes' e sarıldım. "Nazar'la aranı düzelt!" deyip ayrıldığımda kaşlarını çattı. Elimle sus işareti yaptım.

Tüm aile fertlerinde sıkı sarıldığımda en son babam gitmeme izin vermeyip sımsıkı sarılmaya devam etti. "Baba bırak beni artık!" gülerek söylediğim söze karşı beni hafif çimdikledi. "Kendine dikkat orada, paran bittiğinde çekinmeyip yazıyorsun." başımı salladığımda benden ayrıldı.

"Bana duygusal diyene bak! Ayhan benden daha çok üzüldün." annem babamla dalga geçtiğinde babam anneme kaşlarını çatarak baktı. "Gülsüm, kızımı ilk defa yalnız başına gönderiyorum!" dediğinde annem gözlerini devirdi. "Görende ikinci çocuğu çok istiyordu da kıyamıyor sanacak!" dediğinde babam susup sadece sinirle anneme baktı.

Biliyordu anamın haklı olduğunu. Ablam 3 yaşındayken annem ablamın yalnız büyümesin bir kardeşinin olma duygusunun nasıl olduğunu bilsin diye babamla konuşmuşlar. Babam, bu duruma razı olmamış ve ablamın küçük olması yeni ev yapma ve benzeri bahaneler sunarak annemi geçiştirmiş.

1 yılın sonunda annem babamı ikna etmiş kısa bir süre bana hamile kalmış. Annem sürekli bana "Allah bana yaşattığın hamileliği sana yaşatmaz!" deyip hamileliğin ne kadar zorlu olduğundan bahsederdi.

Doğduğumda ise çok çirkin bir şey olduğumu görünce hayal kırıklığına uğramış. Düşünsenize alnınızda kocaman mor bir leke, iki kilo bir şey, uzun bir vücut, kara bir şey...  Evlat olsa sevilmez derecede bir bebek .Ablamla kendi bebeklerimizi karşılaştırdığımda ablam hayata bana kıyasla 10-0 önde başlamıştı.

Ben 3 yaşıma bastığımda yüzüm yavaş yavaş oturduğunda, annem babama benzediğimi fark ettiğinde çok üzülmüş. Babam ise tam tersi buna çok sevinmiş ve anneme sürekli, "Ne oldu iki kızında sana benzeyecekti. Bak Arya benim kopyam!" diye sinir ettirirmiş.

Annemde beni artık emzirme, alt değiştirme gibi şeylerimin olmadığından beni anneanneme emanet etmiş ve işe başlamış. Çocukluğum sürekli anneannem ve dayımlarla geçmişti. Anneannem benim ikinci annem olmuştu dayılarım ise babam gibi.

Onunla beraber porselen çaydanlığındaki çayı benim karne hediyem olan çay setimdeki bardaklarda içerdik, arada sırada kınalı saçlarını örmeme izin verirdi, beraber televizyon izlerdik.  Bazen tıpkı bir büyücü olur ve eskiden içinde lava lambalarında olan mantık gibi olan bir çubukla büyü yapardım.  Pazardan eve dönerken elindeki kiraz poşetinden gizlice kiraz alıp karnım ağrıyana kadar yerdim.

VavelyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin