0.3

1.3K 112 52
                                    

Oy sınırı : 70 vote. Böyle isteklerim genelde olmuyor ama oylar az gidiyor, bu beni üzmeye başladı. Bu bölüm 70 oy aldığında bölüm gelecek. 💕

!!! ÖNEMLİ!!!
Bütün kitaplarımdan kesitler paylaşacağım hem de wattpad hakkındaki sorularınızı yanıtlayacağım bir instagram sayfası açtım. Nasıl kapak tasarımı yaptığımı, nasıl kitabınızın tutulacağını anlattığım gönderiler de olacak.

İnstagram adı :  mutsuzsonyazarii

Takip edenlere geri dönüş yapıyorum ❤️💙

***

Nasıl unutmayı düşünebilirim ki ben, her şarkıda bir parça varken senden... 🍃

***

O günden, sana veda edişimden sonra cesaret edip gelemedim yanına sevgilim. Sanki mezarını görmezsem, öldüğünü kabul etmezsem çıkıp gelecekmiş eski yaşantımızda geri dönecekmişiz gibi hissediyordum. Ama bugün, tam da birkaç dakika önce geldim yanıbaşından. Hangisi daha ağır bilmiyorum meleğim, seni kaybetmenin acısı mı yoksa seni orada yalnız bırakmak mı?

Mezarlığın o paslı kapısından içeriye girdiğimde ölümü çok düşündüm, bir gün ben de senin yanına gelecektim sevgilim, daha önce hiç bu kadar ölüm sertçe çarpmamıştı yüzüme. Kendi isteğimle gelmek ne kadar istedim kelimelerle anlatamam bunu, kifayetsiz kalır her bir cümlem yanına gelme isteğimin yanında. Onca mezar taşının arasında sadece bir tanesi acıyla burkuyordu kalbimi, sadece bir tanesi o mezar taşlarının arasında ruhumun karanlığını temsil ediyordu, o mezarın sana ait olması daha fazla acıtıyordu yüreğimi Ecmel.

Yavaş yavaş bir o kadar da sabırsızca geldim yanına, yeniden beni kalbine almanı bekleyecekken mezar taşındaki ismini görmemle gözyaşlarım bu isteğimi durdurdu. Ecmel'im, benim küçük meleğim, sen ölmüştün. Tam da orada, ben yanına geldiğimde yeniden ölmüştün sanki kollarımda. Ardından döktüğüm gözyaşlarına yenileri eklenirken oturdum yanına, çocuklar gibi, elindeki uçurtmayı özgür olması için bırakan o küçük çocuklar gibi, giden hayallerimin üstüne ağladım.

Özür dilerim sevgilim, özür dilerim. Hemen yanında haykırarak ağladığımı duyup da üzüldüysen eğer affetmem kendimi, ben seni üzmek istememiştim meleğim. Bağışla, bağışla beni... Düşünmeden döktüğüm her gözyaşı için affetmen dileğiyle yazıyorum bu satırları, bir daha atamayacak o güzel kalbin bir an için hüzünle dolduysa affet beni Ecmel.

Bir şiir belirdi aklıma sevgilim, hani okumayı çok severdin ya şiirlerimi ama ben okutmak istemezdim. Sonraki günler şiirim hazır olduğunda hiç beklemediğin anlarda okutmayı severdim mısralarımı, ben yüzündeki mutluluk ifadelerini izlerken sen şiirlerimi okurdun. Eleştirirdin bazılarını, itiraf edeyim bazen bu sebeple göstermek istemezdim. Karşına hatalı bir eser çıkarmaktan korkarak sunardım her seferinde. Şimdi, içime senin düştüğün her an olduğu gibi, bir şiir yazdım Ecmel'im. Hatalarıyla sevip yeniden okur musun yanımda onu?

Mezarda durmaz bazı çiçekler
Senin ardından giderler
Solmaz hiçbiri seninleyken
Ne zaman bana geri dönseler,
Taze yaprakları kalmaz
Bir insanın ölüsü bile,
Can verir mi Ecmel?
Hoş,
Kendimi hesaba katmadan konuşuyorum
Özür dilerim.
(Şiir bana aittir.)

Kendimi hasrete teslim ederken yazılmış hatalı, belki de sana sunulmaması gereken mısralar bunlar Ecmel, keşke bunu öğrenecek kadar vaktimiz olsaydı.

Yanında bir saat kadar kaldım, işe gitmek zorunda olmasam saatlerimi orada geçirmek istiyordum. Seninle tekrar konuşmak, yaşadığım hiçbir şey yokken bile sana her şeyi bütün çıplaklığıyla anlatmak beni son derece rahatlattı meleğim. Yanımda çiçek getirmiştim elbette, o çok sevdiğin nergis çiçeklerinden bir buket koydum mezarına. Bazı günler işten eve gelirken getirirdim hatırlıyor musun Ecmel'im, o kadar mutlu olurdun ki. Kokusunu çok sevdiğini söylerdin sürekli, solmaması için elinden geleni yapardın ama hep solardı o çiçekler.

İtiraf edeyim sevgilim, bunun için affet beni ancak senin o çiçek aldığımdaki yüzündeki tebessümü yeniden görebilmek için solmasını sağlardım o nergislerin. Böylece yeniden çiçek getirirdim sana ve sen de mutluluktan havalara uçardın, ben de bütün hayatı bir anlığına durdurup o aşık olduğum gülüşünü izlerdim.

Bu hayat çok acımasızmış sevgilim, gülüşünü de aldı benden seninle beraber.

Mezarındaki çiçeklerin solmaması için bu kez çaba sarf edeceğim, endişelenme, gülüşünü getirmeyen hiçbir çiçeği almayacağım. Ancak bütün o emeklerime rağmen solan çiçeklerin yerlerine yenileri gelecek.

Bu ev sensiz sessizliğe mahkum oldu Ecmel, onu bu tutsaklıktan beni de sensizlikten kurtar ne olur. Ya al beni de yanına, bir daha geri dönmeyelim bu topraklara ya da göm beni sensizlik mezarına, bir daha nefes alamayayım. Bu beden bu yük için fazla aciz meleğim, al omuzlarımdan bıraktığın bu ağırlığı.

Bugün işe gitmek daha az zor oldu Ecmel'im, perdeci Melih abi dükkana uğrayıp üzüntüsünü dile getirdi. Bilirsin, onu sever ve sayarım. Yaşça benden büyük olduğu için sanırım, biraz da abim yerine koyduğum için. Bana bunu da atlatacağımı, yalnızca aşılması imkansız gözüken bir dağ misali bir acı olduğunu söyledi. Hatırlarsan o da kaybetti eşini, o benden daha şanslıydı Ecmel daha fazla vakit geçirme şansı olmuştu sevdiği kadınla.

Senin yokluğun aşılması zor bir dağsa Ecmel, ben o dağın yollarını çiçeklerle süsleyip zirveye kadar çıktığımda kendimi sonsuzluğa bırakacağım sevgilim.

Günün geri kalanında ne yaptığımı soracak olursan, ki keşke sorabilsen meleğim, gündüz yanıma uğrayan Ali'yle sohbet ettim. Okulu bırakmış kerata, ona ne kadar kızdığımı görmen lazımdı. Tamam, okulda her şey öğrenilmiyordu ama en azından iyi bir meslek için ülkemizde okumak şarttı. Gerçi bu sistemde belki de en mantıklısı erkenden hayata atılmaktı ya neyse. Ben yine de ona abilik yapıp yol gösterdim, ömrünün sonuna kadar çaycı çırağı olamayacağını söyledim.

Bugün yanıma Bensu uğradı, Fatih biliyorsun ancak haftasonları duruyor dükkanda. Bensu da bugün öğrenebilmiş bana vedanı, üzüntüsünü dile getirdi. Genç bir kız hatırlarsan, henüz 19 yaşında olmasına rağmen o da Ali gibi okumayıp iş hayatına atılmıştı. Bizim çarşıda böyle gençler çoktu, ben de onlardan biriydim zaten.

Sen birkaç ay sonra benim seninle evlendiğim yaşta olacaksın, 27 yaşına gireceksin meleğim. Ölmek için çok gençti ruhun. Bense artık yaşımı saymayı bırakmaya karar verdim, ölene dek 32 yaşında olmaya devam edeceğim, seninle aynı zamanda ölmek istiyorum çünkü.

***
-Bölüm sonu! Bölümleri aşağı yukarı bu üç bölümde gördüğünüz uzunlukta yazacağım, ortalama olsun istiyorum. Acı ve aşkı harmanladığım bir kitabın bölümünü uzun yazarsam sizi sıkacaktır.

~Ecmel hayalinizdeki gibi bir kitap mı?

Diğer bölümde görüşmek üzere 🌺🍃💙

Ecmel / TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin