Bu hasret bize çok fazla... 🍃
***
Biz kaç senedir evliyiz sevgilim? 5... Kaç senedir birlikteyiz peki? 6... Ve ben senin günlük tuttuğunu bile bilmiyordum. Ben kötü bir eş miydim Ecmel, hayatına dair her şeye dikkat ederdim oysa ki. Sen kıyıda köşede ruhunu akıtmışsın sayfalara ve ben, seni severken farkına bile varamamışım. Ne acı değil mi?
Bir süre bakıştım günlüğünle, bu defter uzun yıllardır sendeydi bunu biliyordum. İçine nakşettiğin cümleleri okumaya cesaretim var mıydı onu bilmiyordum, ya bende sevmediğin bir şeyi yazdıysan ya sana iyi bir eş olamamışsam? Yazacağın her bir cümle kalbimin canlanmasına da sebep olabilir, kurumasına da... Avuçlarımın içinde senden kalan en önemli varlığı tutuyormuşcasına özenle kavrayıp çıktım odamızdan.
Özür dilerim sevgilim, neler yazdığını öğrenmeden gelemem yanına. Anlıyor musun beni, ne olur anla beni. Her satırını aklıma kazıyıp öyle geleceğim, söz.
Genelde yazı yazdığın köşeye geçip oturdum ve kucağıma çektim günlüğünü. Hazır mısın Ecmel, bu satırları bir kez daha benimle okumaya? Ben korkuyla okuyacak olsam da hazırım meleğim, söyleyeceğin her satırına razıyım.
Derin bir nefes alıp açtım kapağını, ilk sayfayı çevirdiğimde tarihin tanıştığımız gün olduğunu gördüm, acı bir tebessüm kondu yüzüme.
'' Merhaba günlük. Bekle, bekle. Çok klasik bir giriş oldu bu, baştan alalım.
Merhaba hazinem... Evet oldu, bunu sevdim.
Az önce aldığım bir defter olmana rağmen rengin ve kapağını sevdiğim için seni defterlerimin en güzeli ilan ediyorum, ayrıca sana önemli içimi dökeceğim için burada her şekilde hitap edeceğim. Belki kimi zaman mektup yazarım sana, kimi zaman dedikodu bile yaparız. Neden olmasın değil mi?
Bunları yazarken 21 yaşında, dünyalar güzeli bir sureti ve mankenlere taş çıkartacak bir bedenim olduğunu... Tamam, dürüst olalım. 21 yaşındayım ve sıradan denilebilecek bir insanım. Üniversite okuyorum ve şimdilik ailem ile yaşıyorum. Eğer baba bu defteri bulup okuyorsan söyleyeyim, mezun olduğumda alacağın evi unutmuş değilim.
Şaka bir yana bugün oldukça güzel anlar yaşadım, biraz buna değinmek istemediğim için aldım seni. Belki yeni bir hikayenin başlangıcı bu belki de alalade bir anı... Ama olsun, yazmak istiyorum.
Dersten çıkmıştım, eve doğru gidiyordum. Otobüse binenlere göz atarken birine takıldı gözlerim, nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum aslında. Neden baktığımı bilmiyorum, mutsuz gözüküyordu ama buna karşın çok hoş bir yüzü vardı. Biliyorum, biliyorum. Hangimiz otobüse binen yakışıklılara birkaç dakikalığına hayran olmuyoruz ki? Ben de öyle olacağını sanmıştım ama öyle olmadı, bir çılgınlık yaptım.
Otobüsten indik birlikte, bu tamamen tesadüftü. Aslına bakarsan karşılaşmamız zaten başlı başına bir tesadüftü. Aynı sokakta arka arkaya yürüyorduk, biliyor musun günlük bana birkaç dakika bakmıştım yalnızca otobüsten inerken. Gözleri bana uğramadı sonra, dikkat ettiğini bile sanmıyorum. Dikkatini çekmemiş miydim, yeterince güzel gelmemiş miydim? Sadece birkaç dakika gördüğüm adam için bunları düşünmem bile tuhaftı.
Bir anda oldu her şey, bir delilik yaptım. Hiç düşünmedim ve bir anda gittim yanına.
'' Birlikte yürüyelim mi? '' diye sordum. Sebep sunmamı bile beklemeden kabul etti, buna sevinmiştim ama benimle konuşmak yerine bir dal sigarayı çıkardı. Sanırım benimle sohbet etme gibi bir gayreti yoktu ama ben istiyordum ve istediğimin olması için her şeyi yapabileceğimi biliyorsundur günlük.
'' Çok zararlı, neden bunu bilerek içiyorsun? '' diye sordum. Böyle başladı işte sevgili hazinem, bu soru aramızdaki gerginliği alıp götürdü sanırım. Evime bırakana kadar sohbet ettik, açıkcası daha çok konuşmak için yolu uzattığım bilmiyordu ama olsun, sonuçta bu son olabilirdi diye düşünüp yapmıştım bunu.
Ama sevgili hazinem, neden son olmalıydı ki? Hiçbir engel yoktu aramızda, bu yüzden gitmeden numaramı verdim ona. Onun benden isteyeceği yoktu açıkcası, biraz içine kapanık biri ve onu merak ediyorum. Kim bilir, belki içini sadece bana açar bir gün...
Gitmeden önceki son sözünü hatırlayıp tebessüm ediyorum hep, bana
'' Görüşürüz okyanus gözlü kadın. '' dedi biliyor musun? Ne kadar hoş değil mi hazinem? Düşündükçe tebessüm ediyorum. Bana daha önce hiç kimse böyle hitap etmemişti. ''
Gözyaşları içinde okudum satırlarını Ecmel'im, keşke daha çok hitap edebilseydim sana öyle.
Dudaklarındaki tebessümü bıraksaydın ardında Ecmel, güzel bakan gözlerini bahşetseydin bana. Şimdi ben onlarsız, en acısı sensiz, tükeniyorum günden güne. Nefes almak vücuduma yaptığım bir işkence haline geliyor, kim bilir belki nefes almamak gerek bu dünyada. Senin alamadığın bir şeyi nasıl kabul eder vücudum?
Ecmel, sen benim yuvam oldun. Evimi yuva yapan varlığındı, gözlerine bakmak güneşimdi. Ben her sabah seninle uyanıyordum yeni sabaha, ilk gördüğüm gözler okyanus mavilerin oluyordu. Bu dünyada en son gördüğüm gözler seninkiler olsun diye artık insanların gözlerine bakamıyorum Ecmel, sırf mavilerine ihanet etmemek için.
Şu toprağın altında benim cennetim yatarken Ecmel, söylesene ben nasıl nefes alırım, yokluğunda cehenneme dönen bu yeryüzünde?
***
-Bölüm sonu! Günlüğü kısa kısa böyle okuyacağız birlikte ama ara ara olacak, önemli olaylar tabi ki :)~Ecmel karakterini nasıl buluyorsunuz?
Sizleri seviyorum 💙 Diğer bölümde görüşmek üzere 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ecmel / Tamamlandı
Short StoryŞu toprağın altında benim cennetim yatarken Ecmel, söylesene ben nasıl nefes alırım, yokluğunda cehenneme dönen bu yeryüzünde? Senin bedeninin alamadığı her nefes için yansın bu ruhum en derin cehennemlerde. ~Ecmel adında ilk Wattpad kitabıdır ~ ***...