0.5

805 81 32
                                    

Bölüm günleri PAZARTESİ-PERŞEMBE olacak canlarım, en geç 00.00a kadar atacağımı biliyorsunuzdur. Atamayacağım zaman da bilgi veriyorum. Yani sormanıza gerek yok 💕💜

Oy vermeyi unutmayın!!!
***

Ben seni her şeyimle her şeyimden çok sevmiştim... 🍃

***

Şu sevdiğin çiçeklerden, o sarı nergis çiçeklerinden, sana yol yapsam sol yanıma doğru Ecmel geriye döner misin? Yeniden yuvamıza gelip bu zavallı adama yaşam sunabilir misin meleğim? Öyle ihtiyacım var ki sevgine, aşkına... Onsuz yaşamak bana ıstırap çektirirken ayakta kalmaya çalışmak kalbimi burkuyor.

Bak, aklıma ne geldi sevdiceğim. Birlikte ilk uyuduğumuz o günü hatırlıyor musun? Hayır, hayır evlendiğimiz günden bahsetmiyorum Ecmel o güne apayrı bir mektubumda özenle değineceğim zaten. Ben ve senin, ilk kez resmi olarak biz olduğu o güne ayrı bir mektup yazmak bile az kalır esasen. Bana kalırsa biz ilk defa numaranı aldığım günün akşamında birlikte uyuduk. Hatırlıyor musun meleğim, sabaha kadar mesajlaşmıştık.

Sahi, neler neler konuşmuştuk? Seni evine bıraktığım gün ve mesajlaştığımız o birkaç saatte birbirimize isimlerini sormak aklımıza gelmemişti, ne tuhaf değil mi? Sanki yıllardır tanıyorduk birbirimizi, hem çok yabancıydık hem de çok tanıdık. Böyle bir şeyin varolduğunu daha önce hissetmemiştim, evet, daha önce sevdiğim insanlar olmuştu ama bana ne yaptığını bilmiyorum sevgilim, ruhum saf aşkla yıkanırken ben gözlerimi gözlerine değdiği ilk anda kapatmıştım. Bir daha senden başkasına da açmayacağım.

İlk saatlerde sohbetimiz genel olarak birbirimizi tanımaya yönelikti, sevdiğimiz müziklerden ve hobilerden bahsetmiştik. İkimizin de ortak noktası kitaplar ve şiirler olmuştu, hatta şiir yazdığımı öğrendiğinde oldukça şaşırdığını hissetmiştim. Evet, lise mezunu ve daha düne kadar fabrika işçisi biriydim ama şiir yazmak bunları ilgilendiren bir şey değildi. Şahsen şiir, farklı koşullardaki ve düşüncelerdeki insanların duygu yelpazesinde farklı duyguları hissetseler de aynı mısraları paylaşma şekliydi.

Konuşurken bir anda fark etmiştim adını sormadığımı, bunu sormamla kişisel sorular sormaya da başlamıştık. Bununla beraber daha yakın olmuştuk birbirimize, senin annen yoktu benimse babam. Birbirimizi tamamlamak için tutuşmuştuk.

O gün meleğim, o saatler süren konuşmanın sonlarına doğru yani sabaha karşı artık uyuyacağımız zaman biz çoktan iki sevgili gibi olmuştuk bile. Sen benden daha rahat ve canayakın davranıyordun ama ben daha ağırbaşlı kalıyordum senin yanında, bir de içe dönüktüm o zamanlar. Uykusuzluktan gözlerinin kapandığını söylediğinde uyumaya karar vermiştik, ben direkt iyi geceler yazıp yatacağımızı sanarken sen hiç beklemediğim şeyler yazdın.

''Açtım yorganı, hadi gel yanıma. '' demiştin, bu cümleyi şimdi bile yazarken heyecanla kıpırdıyor yüreğim.

''Geldim okyanus gözlüm. '' bir cesaretle yazıp göndermiştim bunu ve sen durmadın yine. Sanırım buna alışmalıydım diye düşünmeden edemedim, benimle olduğun her an meleğim beni hep şaşırtıyordun. Bazen ne yapacağını kestiremiyordum.

''Sarıldım hafifçe sana, hadi uyuyalım. '' yazdığında sanki gerçekten sarmalanmıştı bedenim senin tarafından. Huzurla uyuduğum ilk günümdü o gün, ilk defa yüzümde tebessümle uykuya daldığımı hatırlıyorum.

Biz beş sene boyunca aynı yastığa baş koyarken sevgilim, uyumadan önce bu anı tekrar tekrar yaşadım içimde. Sana yatağımızda sarılırken bazen söylerdim de inanmazdın, abarttığımı söylerdin de ben üzülürdüm buna. Hayır Ecmel, abartı değildi hiçbiri. Belki evet duygularımı hep abartarak yaşıyordum ama aşk da böyle olmalıydı. Bütün ruhunu ve yüreğini ortaya koymak gerekiyordu.

Ben bütün benliğimi kullanıp sevmiştim her bir zerreni, ondan bu büyük kaybım, seninle beraber benliğim de yok oldu.

Ertesi sabah yazmayacağın ihtimalini düşünüp günaydın mesajı yazmamıştım sana, ne kadar da kızmıştın! Senin için birkaç gün konuşup ardından unutulacak biri olmamalıydım, bunun ihtimali bile üzüyordu beni. Ben şair ruhumun yeni ilhamını bulmuşken kaybetmek istemeyen bir şairdim, sense mısralarıma karışmayı bekleyen bir periydin, ilham perimdin.

O sabah yazmadığım için sen biraz alınsan da diğer günler bunu yapmadım, ilk uyanan yazıyordu ilk mesajı ve kimin uykusu gelirse gelsin ikimiz uyuyorduk hep. Yan yana ve birlikte... Söz vermiştik ikimiz de küs girmek yoktu yataklarımıza, ben sevgiliyken aldığımız o kararı evliyken de sürdürmek isterdim sevgilim ama öyle olmadı maalesef. Bana darıldığın bazen de benim sana gönül koyduğum oldu elbette, her ilişkide olur bunlar ama Ecmel sen benden gitmeden önceki zamanları hatırladığımda kahroluyor içim. Senin o ameliyat masasına yatmaman için neler yapmıştım, üzmüştüm belki de kırmıştım seni ama sevdiceğim anla beni. Ben o gül kokulu tenine zarar vermekten kaçındığım için kimi zaman dokunmaya kıyamazken sen alelade bir insan için yatacaktın o masaya, bedenin acı çekecekti uyandığında. Üstelik... Anlamıyorum meleğim, neden o ameliyatı istediğini anlayamıyorum. Riski yüksek bir operasyonu iyilik için kabul ettiğine inanamıyorum meleğim, sen bu hayattaki en iyi insandın.

Yarın sevgilim toptancıya gidip yaz için birkaç ürün daha siparişi vereceğim, ah, sen ne çok severdin yazın gelmesiyle dükkanda değişiklik yapmayı. Özenle bütün eşyaların yerini değiştirirdin, ardından da her hafta bir kez gelip değişiklik yapar giderdin. Sadece haftada bir kez gelmeni istiyordum, o da sıkıldığın için uzun kavgalarımız sonucu çıkan bir karardı.

Ecmel ben ne yapayım? Ben bakmalara doyamazken o güzeller güzeli suretini, başkalarının bakıp beğenmesine nasıl razı gelirdim? Hayır, biliyorsun ne kıyafetine karıştım bu güne dek ne de arkadaşlarına. Sen benim eşimsin, hiç seni kısıtlayacak veyahut yaşamını zorlaştıracak şeyler yapar mıyım? Sadece erkek ürünleri sattığımız için hep müşterilerimiz erkek oluyordu Ecmel, onların bakışlarından sakındım seni.

Ah, Ecmel. Her sabah senin o güzel yüzüne bakıp uyanmak isterken, şimdi sadece resmine bakabiliyorum. Sen kollarımın arasındaydın bir zamanlar, teninin sıcaklığını, kokunu hissetmiştim. Şimdi onlar mazi bana Ecmel. En nadide parçalar senden kalan. Zihnimin en güzel köşesinde, sadece sana özel olan bir kısımda tutuyorum onları ve seni özlediğim zaman çıkarıp bakıyorum. Ve hüzün sarıyor etrafımı. Bir zamanlar mutluyduk diyorum.

Ecmel, sen hala benim en sevdiğimsin. Hiçbir şey değişmedi senden sonra. Kalp atışlarını parmak uçlarımda hissetmek isterken soğuk tenin geliyor aklıma. Çok soğuktun seni en son gördüğümde Ecmel. Göz kapakların saklamıştı o okyanus mavisi gözlerini ve ben bembeyaz tenine son kez sarılmak istemiştim. Yattığın demir masa buna engel olmuştu Ecmel, bana bakmıyordun bile.

Seni benden aldılar Ecmel, sen benim meleğimdin. Seni beyaz gelinlik içinde evlendiğimizden beri tekrar tekrar hayal ederken, kefene sardılar bedenini. Sen gerçekten melek oldun Ecmel, meleğim oldun.

***
-Bölüm sonu! On gündür hep sizinleyim, umarım sevmişsinizdir benimle ve Ecmel ile olmayı.

~Ecmel'de en sevdiğiniz şey ne?

600'ü geçtik, sizleri çok seviyorum 😍💙

Diğer bölümde görüşmek üzere 💙🌺

Ecmel / TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin