BÖLÜM 9

4.6K 498 364
                                    


Uykusunun arasında birinin rahatsız edici bir şekilde ona seslendiğini duydu Xiao Zhan. Gözlerini açamayacak kadar yorgundu fakat ses onu rahatsız etmeye devam ediyordu. Gözlerini aralayıp, kafasını da hafifçe kaldırıp etrafına bakındı.Yibo diğer odadan hem ona sesleniyor hem de gürültülü bir şekilde hazırlanıyordu. Xiao Zhan kafasını yastığa gömerek duymamaya çalıştı. Birkaç saniye sonra kapısı beklenmedik bir şekilde açıldığında Xiao Zhan mecburen uyanmıştı.

"Kalkıp hazırlanman için 5 dakikan var."

Xiao Zhan telefonuna uzanıp saate baktı. Dersinin başlamasına 15 dakika kalmıştı. Mantıken kalkıp hemen şimdi hazırlanmaya başlasa bile yetişemeyecekti.

"Gitmeyeceğim." diye başından attı. Fakat Yibo'nun onu rahat bırakmaya hiç niyeti yoktu.

"Senin yüzünden ilk defa sabah uyuyakaldım ve şimdi de derse gitmeyeceğini mi söylüyorsun? Kalk hemen."

Xiao Zhan gözlerini açarak başında dikilen Yibo'ya dikti gözlerini ve neden onun yüzündan uyuyakaldığını anlamaya çalıştı. Bunun suçlusu kesinlikle kendisi değildi.

"B-ben mi? Ben bir şey yapmadım. "

"Film izlemeyi teklif edip filmin başında uyuyan ben miydim?"

Xiao Zhan dağılmış saçlarını biraz daha karıştırıp "Sen de uyumaya gitseydin o zaman. Zorla tutmuş olamam." dedi.

Yibo afallamıştı. Böyle bir cevap için verebileceği hiçbir karşılık yoktu. Uyuyakalmasının değil de aslında gece bir türlü uyuyamamasının nedeninin o olduğunu söyleyemezdi sonuçta.

"Her neyse!" Gözlerini başka yere dikerek onu rahat bıraktı. "Hazırlanmak için 3 dakikan kaldı. "

"Derse gitmeyeceğim."

Yibo büyümüş gözleriyle, hâlâ yatağında yatmaya devam eden çocuğa baktı. "Gideceksin!"

"Beni rahat bırak Yibo. Bu konuda gerçekten ciddiyim uykumu kaçırıyorsun."

Yibo hiç çekinmeden Xiao Zhan'ın üstündeki yorganı çekti. Ayakları açıkta kaldığında dizlerini karnına kadar çekmişti. "Kalk."

Xiao Zhan sinirden kahkaha atarak olduğu yerde çırpındı. "Lütfen babam gibi davranıp durma, midem bulanıyor hatırlayınca."

"Davranırsam ne olur?"

Xiao Zhan uğraşmak istemediği için sakinleşip gülümsedi güzelce ve biraz yana kayarak yataktaki boş yere vurdu birkaç kere. "Okula gitmek istemediğini biliyorum. Uyuyalım hadi. "

"Rüyanda görürsün." Yibo tek kaşını kaldırarak kendinden emin bir şekilde cevap verdi.

"Açıkçası rüyamda seni görmeyi tercih etmem."

Yibo elindeki yorganı üstüne geri fırlattı. "Yumruğumu görmek ister misin? Ha?"

Xiao Zhan yorganına tekrar kavuşmanın mutluluğuyla ona iyice sarılmıştı. "Öpüştüğümüzü görmek isterim. "

"Sadece rüyanda görürsün zaten." Yibo sinirle Xiao Zhan'a bakmaya devam etti. Dersleri konusunda nasıl bu kadar umursamaz olabilirdi? Uğraşmaya değmeyeceğini fark ettiğinde "Gidiyorum." dedi ve odadan çıkmadan önce "ikinci derse kadar yetişsen iyi edersin. " diye ekledi.

Xiao Zhan kafasını yastığa gömmeden önce el sallayarak karşılık vermişti.

Yibo hızlı hazırlanmak zorunda kaldığı için iyi bir ruh halinde değildi. Ayrıca önemli bir ders notunu da evde unutmuştu okula gelirken. Notu olmadan dersi dinlemesinin hiçbir faydası yoktu. Bir yandan da Xiao Zhan'a mesaj atıp duruyordu, tüm günü uyuyarak geçirmesine izin veremezdi. Ayrıca bugün sınıfları gezerek duyuru yapması gereken bir konu da vardı ve Yibo tüm sınıfların sorumluluğunu üstlenmekten şimdiden sıkılmıştı. Başta bunun havalı olacağı düşünmüştü fakat sürekli uğraşması gereken işler çıkınca bunun aslında o kadar da iyi olmadığını fark etti.

Black or White [Yizhan] ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin