Black or White [Yizhan] ✅

ÖZEL BÖLÜM -1-

Yoğun +18 uyarısı..... Bebekler ve kendini bebek hissedenler gözlerini kapatsın <3

***

"Xiao Zhan ile tanışın!" Yibo etrafında toplanan kalabalığa Xiao Zhan'ı takdim ederken herkes çoktan kıkırdamaya başlamıştı. Yibo aldırmadan oldukça ciddi bir tavırla konuşmaya devam etti. ".....Kendisi yeni avukatımız. Bundan sonra bizimle çalışacak."

Odadakiler bu merasimin bir an önce bitmesini umuyor gibiydi. Daha önce zaten defalarca Xiao Zhan ile tanışmışlardı. İş çıkışlarında onu almaya geliyor, ofisi neredeyse her gün ziyaret ediyor ve stresli günlerde destek olmak için her daim onu sarıp sarmalıyordu. Xiao Zhan Yibo ile alakalı her şeyin başrolüydü.

Xiao Zhan, "her zaman bu kadar ciddidir." diyerek Yibo'yu kenara itti. "Ben Xiao Zhan. Eminim beni zaten tanıyorsunuzdur. Çünkü Yibo'nun erkek arkadaşıyım. Burada çalışmaya başlamama hiç şaşırmadığınızı biliyorum."

Yibo öksürerek Xiao Zhan'ın üzerinde toplanan dikkati dağıtmaya çalıştı. "Bu kadar açık sözlü olmana gerek var mı?"

"İmkanım olsa senin erkek arkadaşın olduğumu yazan pankartlar hazırlayıp şehrin her bir köşesine asarım."

Yibo başını aşağı eğip gülümsedi. Kimsenin buna şahit olmaması için olağanüstü bir çaba harcamıştı. Kimse ünlü avukat Wang Yibo'nun bu tarz bir cümle ile tüm gardını düşürdüğüne şahit olmamalıydı.

"Herkes çıkabilir!" dedi, Yibo. Hâlâ sırıtmamak için kendini zor tutuyordu. Ne olduğuna anlam vermeye çalışan Xiao Zhan da diğerleri ile odayı terk etmeye yöneldiğinde Yibo kolundan tutup gitmesine engel oldu. "Sen kal."

Herkes çıktıktan sonra Yibo karşısındaki çocuğa bakarak iç çekti. Başını yana yatırmış ve siyah deri koltuğuna yaslanmış bir şekilde hayranlıkla Xiao Zhan'ı izliyordu. Sonunda dayanamayıp gürültülü bir kahkaha attı.

"Demek her yere pankartlar asardın."

"Evet." Xiao Zhan minik adımlarını birbiri ardına sıralayarak Yibo'ya biraz daha yaklaştı. Bacağını onun bacak arasına yerleştirdikten sonra güvenle konuşmaya devam etti. "İnsanlar ne kadar iyi bir sevgilin olduğunu bilmeyi hak ediyor. Özel hayatına dair önemli bir ayrıntı değil miyim?"

Yibo kalçasından tutarak Xiao Zhan'ı biraz daha kendine doğru çekti. Eli hâlâ dolgun kalçasının güzel kıvrımlarında gezinirken Xiao Zhan bunu yadırgamadı bile. Yibo'nun ona dokunmasını her şeyden çok seviyor ve o nazik parmaklara sonsuz güven duyuyordu.

"Yine de..." dedi, Yibo ve kalçasını sıkarak ona ufak bir ceza verdi. "Yine de bürodayken böyle şeyler söylememelisin."

"Ahh! Acıdı!" Xiao Zhan yerinden sıçrayarak kendi poposunu okşadı. Suratı düştü ve yapay bir kızgınlık her çizgisini ele geçirdi. "Burası sana, sen de bana ait olduğuna göre bu büro da benim sayılır. Neden çalışan herhangi biriymiş gibi davranmam gerektiğini anlamıyorum. Buradaki hakimiyet sende olsa da sana istediğim her şeyi yaptırabileceğimi biliyorsun. Kim sıradan bir çalışan olduğuma inanır ki?"

"O nasıl olacakmış?" Yibo çenesini hafifçe kaldırarak Xiao Zhan'a meydan okudu. "İş konusunda ne kadar otoriter olduğumu bilmiyor musun?"

Xiao Zhan tüm büroyu ele geçirebilecek büyüklükte gürültülü bir kahkaha attı.

"O yüzden mi burada çalışmam için yalvarırken bana hiç zor bir dava vermeyeceğini söyleyip durdun?"

"İlk yılından seni fazla zorlamak istemediğim içindi o!"