BÖLÜM 12

4.9K 496 371
                                    

Alarmın sesi tüm odada yankılandı. Xiao Zhan tüm gece yatağına gidememiş olsa da alarm kurmayı unutmamıştı. Çünkü büyük ihtimalle Yibo dün bunu bile düşünemeden kucağında uyumuştu, sonra da Xiao Zhan onu uyandırmamak için bütün gece başında beklemişti. Yani öyle olduğunu sanıyordu, Yibo'nun ne kadar kontrolsüz uyuduğunu görene kadar. Uyuduktan hemen sonra tüm ağırlığını Xiao Zhan'ın ince bacaklarına bırakmıştı. Sonra da nasıl olduğunu asla anlayamadığı bir şekilde, Yibo tüm gece boyunca bir kafasına çıkmadığı kalmıştı. Xiao Zhan tüm yorgunluğuna rağmen gözlerini açıp alarmı kapattı sonunda. Normalde küçücük bir koltukta iki ya da üç kişi uyumuş olmayı umursamazdı ama geceyi gerçekten çok zor geçirmişti. belini doğrultup, tüm uzuvlarıyla bacağına sarılan Yibo'ya baktı . Bacağını sallaması bile uyanması için yeterli olmamıştı. Bacağını salladıkça Yibo daha da sarılıyordu.

Onu korkutmamayı amaçlayarak "Yibo!" diye seslendi kısık bir sesle. Yibo'nun gerçekten uyanmaya hiç niyeti yok gibiydi. Tekrar seslendi.

Xiao Zhan zor da olsa bacağını çekmeyi başarmıştı. Koltuktan inip Yibo'nun yüzünün dönük olduğu yere, dizlerinin üstüne çöktü. Yüzü o kadar huzurlu ve güzel görünüyordu ki gerçek olup olmadığını kontrol etmek için yüzüne dokunmaktan son anda vazgeçti. Şu an uyanmak zorunda olmasa akşama kadar uyumasına izin verebilirdi. Birkaç saniye hiçbir şey söylemeden bakmaya devam etti. O kız Yibo'nun yatağında güzelce uyurken ikisinin burada bu şekilde uyanması biraz moralini bozmuştu ama umursamamaya çalıştı. Sonuçta sınavlar bittiğinde buraya daha az gelmeye başlayacaktı. İstediği her an o yatakta uyuyabilirdi. Xiao Zhan, Yibo ile onun odasında, gıcırdayan yatağında birlikte uyuduklarını hayal etmeye başladı istemsizce. Sadece hayali bile gülümsemesine neden olmuştu. Xiao Zhan sonunda saçma şeyler hayal etmeyi bırakıp bu sefer gürültülü bir şekilde çağırdı. "YİBO!"

Yibo gözünü açar açmaz Xiao Zhan'ı görmeye alışkın değildi. İrkilerek kafasını geri çekti ve neden burada olduğunu hatırlamaya çalıştı. Hatırladığında da baş ağrısını kontrol etti. Tamamen iyi hissediyordu.

"Uyandın mı sonunda?"

"Saat kaç?" Yibo mırıldayarak sordu. Sesi çok boğuktu.

"Yedi." Aslında birkaç dakikadır Yibo'yu izleyerek oyalandığı için muhtemelen 7'yi biraz geçmişti. "Kendini iyi hissediyor musun. "

Yibo kafasını sallayarak onayladı.

"Öyleyse duşa gidiyorum." Xiao Zhan kapıyı işaret etti ve oturduğu yerden kalktı. Dizinin üstüne oturduğu için acımışlardı.

Gitmeden önce Yibo bileğini kavradı ve tekrar ona dönmesini sağladı. "Teşekkür ederim."

Genelde 'özür dilerim.','teşekkür ederim.' gibi cümleleri Xiao Zhan söylerdi ve Yibo'dan duymak oldukça garip hissettirmişti.

Xiao Zhan gülümseyerek göz kırptı. "Biraz daha oyalanırsan geç kalacaksın, farkında mısın?"

Yibo homurdanarak yataktan kalktı sonunda. "Duşa önce ben gireceğim." ayaklarını yere sürerek ilerlerken Xiao Zhan arkasından bakakalmıştı.

3 gün sonra

Yibo beline doladığı bir havluyla banyodan çıktı. Sınavlarını sorunsuz bir şekilde atlattığı için sonunda güzel bir banyo keyfi yapabilmişti. Ayrıca Xiao Zhan evde olmadığından, sürekli kapıya vurup tuvaleti geldiği için çıkmasını söyleyen biri de olmamıştı. Aynanın karşısına geçerek kendini şımartmaya başladı. Önce kakaolu vücut losyonunu sürdü, sonra da en sevdiği kokuyu sıktı. Saçlarını taradıktan sonra onlara güzelce şekil verdi. Sonunda Xiao Zhan'dan yakışıklı görünüyordu. Yibo zor da olsa aynadaki görüntüsüyle flörtleşmeyi bıraktı. Üstünü giymeden önce yatağına oturdu ve hemen yan taraftaki telefonuna uzandı. Yibo, Xiao Zhan'ın bugün okuldan onu beklemeden çıktığını öğrenmişti ve defalarca aramasına rağmen ona ulaşamamıştı, eve geldiğinde de sadece 2 cümlelik bir mesaj atmıştı.

Black or White [Yizhan] ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin