Black or White [Yizhan] ✅

BÖLÜM 14

Tüm dönemler hep birlikte, upuzun ve güzel bir masada birinci sınıfların hazırladığı yemekleri yedikten sonra geriye tek bir şey kalmıştı; bulaşıkların yıkanması. Xiao Zhan yemek hazırlanırken çadır kurmakla uğraştığı için yemek konusunda yardım edememiş ve bulaşıkları yıkamak zorunda kalmıştı. Onun gibi elini hiçbir işe sürmemiş olan birkaç kişiyle birlikte işe koyuldu. Hiçbiri geleneklere karşı gelmemiş, sadece bunu bile eğlenerek yapmaya çalışmışlardı. Yan tarafındaki sınıf arkadaşı tabakları yıkadıktan sonra Xiao Zhan duruluyor, bir diğer kişi de güzelce kurulayıp yarın tekrar kullanmak üzere yerine bırakıyordu. Her şey sorunsuz bir şekilde ilerlerken asıl sorunun içeri girip onlara doğru geldiğinden habersizlerdi. Üçüncü sınıflardan bir grup onlara doğru yaklaştı, hemen arkasından da Yibo onları takip etti. Gruptan biri yıkadıkları tabaklardan birini alıp kendi çapında kontrol etti fakat asıl amacının onlarla uğraşmak olduğu herkes tarafından anlaşılmıştı.

"Güzel. Böyle devam edin." Gülüştüler, hemen ardından Yibo da onlara katılmıştı.

Xiao Zhan problem çıkarmadan en nazik yüz ifadesiyle çocuğun elindeki tabağı aldı ve geri yerine koydu. "Bitmek üzere zaten."

"Sanırım elimi sürdüğüm için onu tekrar yıkamanız gerekiyor."

Söylediği gibi, şikayet etmeden tekrar yıkayıp yerine koydular tabağı. Çocuk kirli ellerini yeni yıkanmış temiz tabaklara sürüp aynı şeyi onuncu defa tekrarladığında Xiao Zhan artık eskisi kadar nazik davranamamıştı.

Elini sürdüğü tabağı tekrar yıkamaları için Xiao Zhan'a uzattı ve alması için birkaç saniye bekledi. Xiao Zhan önce sesini çıkarmadan öylece arkadaşlarının onlarla dalga geçmesini izleyen Yibo'ya baktı. Göz göze geldiklerinde ikisi de buz kesilmişti, Yibo gözlerini kaçırdığında Xiao Zhan da bakışlarını çocuğun ona uzattığı tabağa çevirdi. Tabağı almak için elini uzattı ve tutacakmış gibi yaptı. Çocuk tabağı bıraktığında yere düşüp binbir parçaya ayrılmıştı çoktan.

Xiao Zhan tabağın yere düşüşünü izledi ve hafifçe gülümseyerek "tabağı kırdın." dedi. Bakışları oldukça soğuktu. Yibo'nun hiçbir tepki vermemesine oldukça sinirliydi. Hatta en fazla buna sinirliydi. "Şimdi yerdeki parçaları temizlemen gerekecek."

"B-ben mi?" Çocuk kahkaha atarak önce yerdeki parçalara, sonra da Xiao Zhan'a baktı. "Asıl senin tutman gerekirdi."

"Hayır. Sen boşluğa bıraktın. "

"Turuyormuş gibi yapan sendin. Buraları sen temizlemek zorundasın."

Xiao Zhan hepsine güzelce gülümsedi. "Başkalarının peşini toplamayı sevmem." Eliyle Yibo'yu ve diğerlerini işaret etti. "Belki onlar sana yardım eder."

"Dostum..neden bu kadar abarttın? Sadece eğleniyoruz." dedi içlerinden biri. Elini Xiao Zhan'ın omzuna koymuştu.

Xiao Zhan sert bir şekilde omzundaki eli itti. Normalde kimseyle kavga etmemek için tahammül sınırlarını zorlardı fakat bugün zaten oldukça gerginken bir de Yibo'nun karşısında kimse onu böyle küçük düşüremezdi.

Ortamın gerildiğini fark ettiğinde yanındaki kız arkadaşlarından biri Xiao Zhan'ın kolunu tuttu. "Ben toplarım, sorun değil."

Kız eğilip yerdeki parçaları toplamaya başladığında Xiao Zhan onu bileğinden tutup yerden kaldırdı. "O temizleyecek, sakın elini sürme. "

"Birinci sınıf değil misiniz? Temizlemek istiyorsa temizlesin işte. Neden durduruyorsun? "

"Kaçıncı sınıf olduğun gerçekten umrumda değil, burayı sen temizleyeceksin."